Fındık hasadı için ağustos ayının ilk haftası bahçeye giren üreticilerin zorlu mesaisi, bu günlerde fındık kurutma işlemiyle devam ediyor.
Günlerce süren toplama işleminden sonra ürünü tüccara satmadan harman ve yol kenarı gibi uygun alanlara seren üreticiler, fındığı yeşil kabuğundan ayrılması için yapılan patozlama işleminin ardından güneşte kurumaya bırakıyor.
Ürünü kurumaya bıraktıkları alandan bir an olsun ayrılmayan üreticiler, çalınma ve yaban hayvanlarının zarar vermesi riskine karşı 24 saat nöbet tutuyor.
- "Fındık sofraya gelene kadar nöbetteyiz"
Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Esiroğlu Mahallesi'nin 750 rakımında harmana serdiği fındığın başında nöbet tutan 61 yaşındaki Fethi Çolak, AA muhabirine, yaklaşık 10 dönümlük fındık bahçesiyle uğraştıklarını söyledi.
Fındık tarımının çok meşakkatli iş olduğunu dile getiren Çolak, hasada bu sene ürün olgunlaşmadığı için geç başladıklarını ifade etti.
Çolak, günlükçülerle hasadın 3 gün sürdüğünü belirterek, "Şu anda da kurutma işlemiyle uğraşıyoruz. 24 saat fındığın başındayız. Yabani hayvanı var, kim geleceği belli olmuyor. Onun için fındığımızı bekliyoruz." diye konuştu.
Sabaha kadar uyumadan nöbet tuttuklarını vurgulayan Çolak, "Sabaha kadar uyumuyoruz. Bu bizim senelik emeğimiz. Ona sahip çıkıyoruz. Fındık sofraya gelene kadar sürekli nöbetteyiz." dedi.
- "Yemeğimizle çerezimizle bir şekilde sabahı yapıyoruz"
Üreticilerden 57 yaşındaki Şenol Çolak, fazla fındık arazisi olmamasına rağmen iş yükünün olanlara oranla değişmediğini aktardı.
Yaklaşık 2 dönümlük fındık bahçesiyle ilgilendiğini belirten Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fındık bizim için gelir kapısı. O nedenle eskiden beri bahçeyle uğraşıyoruz. Fındık gerçekten emek ister. Hani bir çocuk gibi bakıp besleyeceksin onu ki o da sana verimini versin. Gübresini koyacaksın, her türlü bakımını yapacaksın. Yani süreç sadece toplamayla bitmiyor."
Çolak, fındık kurutmanın zorluklarına işaret ederek, "Fındığı mecbur bekleyeceğiz. Sadece yaban hayvanları değil hırsızlar da geliyor. Evini tenha bulmasın veya seni uykuda yakalamasın, alıp götürüyorlar. O yüzden sürekli nöbetteyiz." ifadelerini kullandı.
Değişmeli nöbet tuttuklarını dile getiren Çolak, "Belli bir saate kadar çaylarımızı evden alıyoruz ama çocuklar yattıktan sonra kendi işimizi kendimiz görüyoruz. Yemeğimizle, çerezimizle bir şekilde sabahı yapıyoruz. Gerçekten zahmetli iş." dedi.
- "Gündüz ben bekliyorum, geceleri eşim"
Şenol Çolak'ın eşi Fatma Çolak, gündüzleri eşinden nöbeti devraldığı belirterek, şunları söyledi:
"Çok yorulduk. Toplamasını da eşim ve çocuklarla yaptık. Ondan sonra harmana serdik, patoza vurduk. Fındık çok zahmetli bir iş. Fındık başında nöbet tutmak da çok zor. Gündüz ben bekliyorum, geceleri eşim. Yardımlaşarak zaman geçiyor."
Fındık üreticilerinden 55 yaşındaki Yasin Çolak da fındık toplama sürecinin kendilerini zorladığını ifade ederek, "Çok şükür bu sene hava yağmursuz geçti ama gündüzleri güneş çok bunalttı. Akşamları ise serin oluyor. Böylece hem nöbet tutuyor hem de serin havanın tadını çıkarıyoruz." diye konuştu.