Yaklaşık 4 yıl önce mesane kanseri tanısı konulan ve tedavisine başlanılan 71 yaşındaki Necati Aktürk, 4 Eylül'de nefrostomi (karnın arka yan duvarından böbrek içine idrar drenaj tüpü yerleştirilmesi) kateteri değişimi için KTÜ Farabi Hastanesi'ne başvurdu.

Girişimsel radyoloji bölümüne yönlendirilen Aktürk'te, yüksek ateş ile solunum sıkıntısı ve tansiyon düşüklüğü fark edildi. Bunun üzerine hastanın durumu anestezi yoğun bakım bölümü hekimleriyle değerlendirildi.

Yapılan ilk değerlendirmede septik şoka girdiği belirlenen Aktürk, "altın saat" olarak tabir edilen ilk saatte üroloji servisinde başlatılan müdahaleler, sonrasında yoğun bakıma kabul edilerek hayata tutundu.

Septik şok nedeniyle kalbi, solunumu, böbrekleri çalışamaz hale gelen ve bir süre uyutularak destek tedavileri uygulanan Aktürk, KTÜ Farabi Hastanesi Anestezi Yoğun Bakım Ünitesi'ndeki 8 günlük sürecin ardından yeniden ayağa kalkabildi.

KTÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hülya Ulusoy, AA muhabirine, sepsisin, insan vücudunda anormal şekilde bütün doku ve organların hasarlandığı en ciddi enfeksiyon aşaması olduğunu söyledi.

Dünyada her yıl 50 milyon kişinin sepsise yakalandığını, 11 milyon kişinin de öldüğünü belirten Ulusoy, "Her 2,8 saniyede bir kişi sepsisten hayatını kaybediyor." dedi.

Ulusoy, sepsiste, aynı kalp krizinde ya da inmede olduğu gibi altın saatin olduğunu dile getirerek, erken müdahalenin önemine dikkati çekti.

"Hastayı gördüğümüz anda servis koşullarında şok tedavisini başlattık"

Necati Aktürk'ün de girişimsel radyolojiye ayaktan işlem olan nefrostomi kateteri taktırmak için geldiğinde durumunun fark edildiğini anlatan Ulusoy, "Hemen üroloji servisine yatırılıyor. Anestezi yoğun bakım ünitemizde yerimiz 24 saat sonra açıldı ama biz hastayı gördüğümüz anda servis koşullarında şok tedavisini başlattık çünkü hem tansiyonu düşük hem solunumu kötü hem de böbrekler iflas etmiş durumda septik şok hastasıydı. Enfeksiyon hastalıkları ile hızla kültürleri alınıp olası etken mikroplara karşı antibiyotik tedavileri şok tedavisi ile hızla servis koşullarında başlatıldı." diye konuştu.

Ulusoy, ertesi gün hastanın yoğun bakım ünitesine alındığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu, multidisipliner bir süreçtir. Hem mikrobiyoloji hem enfeksiyon hastalıkları bölümlerinin de ekip çalışmasında önemli yerleri vardır. Bu bakış açısıyla yaptığımız sepsis ve septik şok tedavisiyle hastamızı 8. gününde yemek yiyebilir, yürüyebilir, tamamen şoktan çıkmış ve bütün organ hasarları düzelmiş şekilde üroloji servisine geri verebildik. Bu tamamen enfeksiyon kontrol komitesinin yürüttüğü sürveyans (hastalığa toplumsal ölçekte gerekli müdahalelerde bulunmak amacıyla hastalık hakkında devamlı ve sistematik olarak veri toplanması, verilerin analiz edilmesi ve yorumlanması) çalışmaları, klinik mikrobiyolojinin erken tanılaması, enfeksiyon hastalıklarının erken antibiyotik için pozisyon alması ve yoğun bakım profesyonellerinin de tüm bunları bütünleyici şekilde yaptığı rehberlere uygun destek tedavisiyle sağlanabilen bir başarıdır."

 "Bana hayat verdiler. Allah razı olsun"

Üroloji servisinde tedavisi süren Necati Aktürk, nefrostomi kateterini değiştirmek için hastaneye geldiğini, sonrasını hatırlamadığını söyledi.

Aktürk, "Burada Hülya hanım beni yoğun bakım servisine aldı. Bana hayat verdiler. Allah razı olsun. Gerçekten o kadar mükemmel hizmetleri var. Bütün ekibiyle beraber kendilerine minnettarım." diye konuştu.

Uyurken hemşire ve doktorların kendisiyle sürekli konuşarak olumlu telkinde bulunduklarını hatırladığını belirten Aktürk, kendisiyle ilgilenen herkese teşekkür etti.

Bağışıklık sisteminin vücuttaki ağır enfeksiyona verdiği tepki sonucu gelişen, tekli veya çoklu organ yetmezliklerinden ölüme kadar gidebilen tablo, sepsis olarak adlandırılıyor. Sepsis, septik şoka neden olabiliyor.