10 Aralık Çarşamba gününe kadar devam edecek olan program öncesinde Genel Başkan Ağıralioğlu açıklamalarda bulundu.
“REİS’E İTİRAZ EDİYORUM…”
Basın mensuplarıyla bir araya gelen Ağıralioğlu, “Seçilenler kendilerinim her şeyi yapar kudrette zannettiler. Seçimli krallar dönem başladı. Hukuku da tanımayız dediler. Süleyman Demirel, yaptığı bir programda “kaza ile seçilemezseniz ne demek diyor. Anayasaya göre seçilemiyorum. Bu kadar kazaen demenize gerek yok. Mevcut anayasaya göre ben seçilemiyorum.” Cumhurbaşkanlığı hükümet seçimi budur işte. Ne zorluyorsunuz. Bir daha seçilelim diye diye bütün bunlar hukuk tanımazlık hevesinden kaynaklanıyor. Tğrkiye’de benim gördüğüm Anahtar Parti’nin büyük bir ivmelenmesi var. Seçmen nezdinde Meral Akşener hayal kırıklığı var. Seçmen güvensizliği oluşmuş. Millet bu cümleleri çok duyduk diyor. Ama şu anda Anahtar Parti’nin bir baraj problemi yok. Trabzon’u o yüzden çok kıymetli buldum. Burada Yavuz Ağıralioğlu var. Umut olarak var, dua olarak var. Ben mizacımla çok uygun bir şehrin mizacıyla çok uygun bir siyaset yaptım. Selim burada şehzadeydi babasına itiraz etti Yavuz oldu. Reis’e itiraz ediyorum ben de…”
“ŞEHRİ KATLETMEYE ÇALIŞIYORLAR…”
Ağıralioğlu, açıklamalarının devamında, “Murat Zorluoğlu burada başkanken ona arz etmiştim. Şehirde hatıralıyla var olan her şeyin, paranın da ticaretin de muhafaza edildiği bir düşünce lazım. Trabzon şu anda kimlik kaybediyor. Şehir mizacını kaybediyor. Trabzon hafızası bitiyor. Bunun ne demek olduğunu yeni gelen nesil anlamayacak. Bu eski hafızayı yenilerle birleştimeliyiz. Yoksa şehri kaybedeceğiz. Müzik tercihlerimize varıncaya kadar bunu kontrol altına almalıyız. Trabzon’u konuşmalıyız, yitip gidenleri konuşmalıyız. Her şehrin insanının şehrine karşı borcudur bu. Diyarbakır, Van tamamen kaybolmuş. Dil, kültür, şehirler kayboluyor. O yüzden şehirleri tutabilirseniz büyükşehirleri de korursunuz. Bizim 2 gücümüz var. Petrol ve doğalgazı yok, insanı ve zamanı var. Bu iki avantajı mantıklı kullanmalıyız. Barınaklar yapıyorsunuz üst üste insanları diziyorsunuz. Bu sarmala koyarsak insanları hiçbir şey olmaz. Türkiye Yüzyılı da olmaz. Yemek yiyip gezerler anca. Türk milleti şu an sadece konut yapıyor. Şehir yapıp altyapıyı planlamıyor. Şehri katletmeye çaılşıyorlar sadece. 20 sene sonra kentsel dönüşüm yapılacak binalara milletin paralarını harcıyorsunuz. Sanki betonu yeni keşfettik. O yüzden bunu planlamak lazım. Türkiye’de büyümeyi inşa eden şehvetin yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ben bu sözü parti kuruluşunda söyledim. Memleketi yönetmeye talibiz dedim. Tayyip bey bunu Kayseri’den Rize’ye çekti. Ne münasebetsiz alınganlık. Kibarca cumhurbaşkanı adayıyım demiş oldum. Şunu demek istedim. 30 yılır tuttuğunuz nöbetin arkasındaydı herkes. Trabzon’dan bu görevi devralmak isteyen birisi var şimdi de Rize Trabzon’un arkasında durdu. Ucuz siyaset heveslisi bazı arkadaşlarımız sözün ağırlığını hafifletti. Bana cumhurbaşkanlığı iradesini Trabzon’da açıklattılar. Rize’den mevzuyu ciddiyetsiz bir noktaya çekmeye çalışınca ben de bunu açıklamak zorunda kaldım. Böldüğünü birleştirmeye talibim. Bu da benim memleketim olduğu için iyi oldu. Şeref ve izzet Allah’ındır. Kendi şahsi planlarımıza memleketi kurban etmeyiz. Siyaset benim borcumdur. Niyet ettiğim bir şehirde irademi beyan etmekte hayırlı olmuş olsun. Anahtar Parti kimsenin B planı değildir.” Dedi.
“HDP’NİN ELİNE ŞANTAJ MALZEMESİ VERİYORLAR…”
Ağıralioğlu, “50+1 yüzünden ittifaklar bir mecburiyettir. Münasebetli münasebetsiz herkes bir araya geliyor. O yüzden bunu değiştirin kardeşim. Türk siyaseti HDP’nin elinde şantaja maruz kalıyor. Mevcut sistemin değişmesi bu şantajların önünü kesecektir. Bizim için şu an erken zaten. 161. Parti olarak 161 kurucuyla kurulduk. 1 senede ilk 5’in içinde olduk. %35 tanınırlığımız var. Hiçbir baraj problemimiz yok. Merkez parti hüviyetine bürünmesi için elimizden geleni yapacağız. 85 milyonu sarmalayacak bir coşku içine bürünmek lazım. Yeni bir mekanizma kurmalı ve devleti buraya taşımalıyız. Anahtar Parti iktidar hedefliyor. AK Parti ve CHP’ye muhtaç olmadığını göstermek istiyoruz. Millet ne derse o olur.” İfadelerine yer verdi.
“TAYYİP BEY MEZARDAN SAĞ ÇIKABİLİR…”
Ağıralioğlu, “sorunlardan kaynaklanan hissiyat 2002’ye benzemeye başladı. AK Parti öncesinde derin sessizlik vardı. Toplumsal hissiyatta umutsuzluk vardı. Ben şimdi şartların bu döneme evrildiğini görüyorum. AK Parti’ye güvenen seçmen kırıldı. Dolayısıyla millet Tayyip beye kırıldı. Biz bunları hak edeecek ne yaptık diyenlere denk geldim. Bu saha çok büyük bir kopuşun önünde gördüm ben. Sosyolojik olarak 3’te olabilir 33’te olabilir. Umduğunu bulamayan kitle her tarafın küskünlerine umut olacak. 3 ama 33 olursa da şaşırmam. Tayyip bey mezardan sağ çıkabilir çok güçlü bir rakiptir. Bizim o yüzden dikkatli olmamız lazım. Trabzon’a “memleketi kaldırmak zorundasızn” demeye hazırlanıyorum.” Dedi.
“BENİM TRABZON’A İHTİYACIM VAR…”
Trabzon’daki programıyla alakalı da açıklamalarda bulunan Ağıralioğlu, “Benim desteğe ihtiyacım var. Buraya dağ gibi yaslanmalıyım. Hemşehrilerime nasıl bir yük taşımaya niyetlendiğimizi göstermek istiyorum. Tenkit ettiklerimize benezemeyeceğiz. Kazanmak için her yolu mübah görenler 6’lı masada bunu yapmaya başladı. Tayyip Erdoğan’ı doğrulukla yenelim veya kaybedelim dedim. Ama Altılı masada öyle olmalı. Yapılmaması gereken şeyler vardı onları yaptılar. Ben İYİ Parti’den ayrılırken de bunu belirttim. Memlekette her şeye başlamak için bazen kaybetmek gerekir. Şut çekmek için birkaç adım geri çekilmek gerekir. Doğru iftiraz için geri çekildik biz de… Umduğumu buldum. Millet de doğruluğu unutmaz.”
Ağıralioğlu, “Milliyetçiler bir araya gelirse demeyi çok seviyorlar. Zafer, Anahtar, İYİ Parti bir araya gelirse 15 garanti diyorlar. Kırmızı çizgilerimiz birbirine çok yakın. Bu noktalar yakın olunca bir araya gelsinler deniyor. Müsavat bey ve Ümit bey de zaman zaman dile getiriyorlar: PKK ile konuşanlara karşı bizim bir araya gelmemiz yanlıştır. Bunu tutuyorum bir taraftan. Milliyetçiler bir araya gelmeli ama ben yapmaya yetebilen bir briliktelik sitiyorum. Millyetçilik milleti cebine para olsun. Beyin göçüne de değsin. Daha kaliteli bir hayatın meşalesini sallamıyor milliyetçilik. Bizim başarmak zorunda olduğumuz ekonomi, tarım sorunlarında akla milliyetçilik akla gelmiyorsa bir problem vardır. Bu paranteze girmektense biz tahterevalli siyasetine son vermeyi tercih ediyoruz.” İfadelerine yer verdi.
