Trabzon Kent Sempozyumu'nun sonuçları değerlendirildi!

ÖZEL - KUZEYANADOLU.NET

Trabzon’da Kasım ayının ikinci haftasında 3 gün boyunca Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen Trabzon Kent Sempozyumu ile ilgili bugün bir basın toplantısı düzenlendi.

Trabzon Kent Sempozyumu'nun çıktıları ve yaşam kalitesine etki eden Trabzon için diğer sonuçlarının değerlendirildiği basın toplantısı YOL-İŞ HOLİDAY otelde yapıldı.

Basın toplantısına TMMOB Trabzon İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Prof. Dr. H. Ebru Çolak’ı yanı sıra, Trabzon’da ki TMMOB’ye bağlı odaların başkanları katıldı.

Trabzon Kent Sempozyumu’nda nasıl çalışmalar yapıldığını açıklayan Prof. Dr. Çolak, Trabzon nereye gidecek, biraz da bunu hedeflemiştik. Bir vizyon çizmekti ilk aracımız. O yüzden biz daha çok programa odaklandık. Programda konu başlıklarını belirlemeye başladık. Bu süreçte yerel yönetimler bunların uygulayıcısı. Önce Büyükşehir’imizin ve Ortahisar Bakanımızın kapısını çaldık. Onlar bize çok güzel destekler sağladılar. Bu kararların uygulayıcısı yerel yönetimler. KTÜ, Ticaret Sanayi Odası, Trabzonspor, Büyükşehir Belediyesi, Ortahisar Belediyesi bu etkinliği beraber organize ettik.

İsimler üzerine tartıştık. Uzun haftalar, Trabzon adına kimler nasıl vizyon çizebilir bu anlamda isimler üzerinde çok durduk. Her bir başlık altında o başlığa katkı sunacak isimleri belirleyip katılım sağlamalarını rica ettik. 53 konuşmacımız vardı. Bir çoğu emir dışından geliyordu. Trabzon deyince hepsinin duyarlılığı vardı, koşa koşa geldi. Hepsine desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.  13 başlık, 3 gün süren sempozyumumuz sonuçlandı. Sempozyum süresince tam kayıtlar da alındı. Sonuç bildirgesini kalıcı eser olsun diye kitapçığa dönüştürmeyi planlıyoruz. Bunun için çalışmalara da başladık.

Afet Risk Daire Başkanlığı ile ilgil bir öneri de sunduk. Daha spesifik konularda çalıştaylar yapma hedefi bu sempozyumla kazandık” dedi.

Önümüzde yerel seçimler var. Bu yerel seçimler öncesinde, Trabzon’da yerel manada çözüm bekleyen en öncelikli çözümler nelerdir?

Prof. Dr. Ebru Çolak: Bizim kentleşme anlamına yaşadığımız bazı sorunlar var. Kent hızlı büyüdü ve bazı bölgelerde kentsel dönüşüme gittik. Özellikle vadi içlerindeki, kentin hava koridorlarında olan bölgeleri açmaya başladık. Ancak kentsel dönüşümü biz farklı algıladık. İnsan da şunu anladı. “Arazimden yol geçti, kentsel dönüşüm olsun paramı alayım”  Gelir kapısı gibi göründü. Kentsel Dönüşümle beraber Trabzon’a gelen kamu kaynakları yatırıma dönüşmedi. Bunun getirdiği handikaplar var. Kentleşme, planların uygulanması bağlamında yaşadığımız sorunlar kentin bugünki yaşanabilirliğini etkiliyor. Yeni trafik sorunları getirdik. Belli yerlerin nüfus yoğunluğunun fazlalaşmasın oldu. Kentleşme ile ilgili sorunlar. Tarihi dokusu olan şehrin. Turizm potansiyeli artıyor ve bunu doğru yönetmemiz gerekiyor. Bunu yönetirken bütüncül plana ihtiyaç var. Tarihi dokuyu koruyarak, modern bir kentleşmeye ihtiyacımız var. Ancak çoğu yer kentleşti aslında. 18 uygulaması hakkaniyetli bir uygulamadır. Vatandaştan eşit oranda bir miktar kesinti yapılır, o kesintiyle beraber kamuya ait alanlar kazandırılır. Ama o arada o kadar çok yapılaştı ki Trabzon 18 uygulamak zorlaştı. Şimdi seçimler başlıyor. 18 uygulamak için belediye önüne takvim koydu. Ama bu sefer seçim geliyor ve büyükşehir ya da Ortahisar belediyemize vatandaştan baskı gelmeye başladı. Bunlar zorluklar, yerel yönetimleri çektiği zorluklar.

Trabzon biliyorsunuz tarihi bir kenttir. Türkiye’nin Doğu Kısmında önemli bir kenttir. Bölge kentidi. Ama bu değeri verecek dokuyu koruyamadı. Her gün biraz daha bozuyoruz. Ortahisar diyoruz. Bu hasarın 2 tarafındaki yerleşimler bugün hemen hemen yok gibi. Tarihi karakterde bina yapamadığımız gibi var olanları da ya yıktık, ya da küçük eklenti binalarla kaybettik. Halbuki bir kentin tarihi dokusunun kalmış olması, özellikle dünya ile entegrasyonu açısından bana göre çok önemlidir. Bunu eksiksiz korumamız gerektiğine inanıyorum. Korumadığınız şey sizin değildir. Trabzon’da ben 50 yıldır yaşıyorum. İnanın, 50 yılda geldiğimiz nokta, 50 yıl önceki başlangıç noktamızdan daha geridedir. Tarihi yapı açısından konuşuyorum. Verilen kararlar açısından konuşuyorum. Bunu bütün yerel yönetime gelenlerin hepsi 50 yıl içinde bu noktaya getirmiş oldu. Ben bir veya bir kaçını suçlamak istemiyorum. Herkes iyi yapmak istiyor ama geldiğimiz nokta bu. Nüfus çoğalıyor, ihtiyaçlar çoğalıyor, trafik çoğalıyor. İşin en kötü, yıkıcı tarafı ticari bir hırs ortamı oluşmuş. Bu da hakikaten her defasında yapılan imar planlarını değiştiriyor, meclis kararlarıyla farklı hale getiriyor, ticaret ön plana çıkıyor. Halbuki biz bilimsel olanı yapmamız gerekiyor.

Bu sempozyumu neden yaptınız, amacına ulaştı mı? Sonuç bildirgesine bakıp, gördüğümüz kadarıyla Trabzon’un bütün meseleleri bunun içinde var. Sorunlar noktasında çözüm önerileriniz nedir?

Söylediklerinizin bir kısmına katılmıyorum. İşlemediğiniz düşünüyorum. Biz oyunları tespit edip bunlara çözüm önerileri ilettik. Hepsi de bu bildirimde sunuldu. Bunun ana temeli eğitimden geçiyor. Şehirler göç verecektir. Bir şehrin bir kapasitesi vardır. Neticede bu şehrin büyütebileceğim kapasite var. Hepsi bu bildiride sunuldu. Sonuç bildirgesi bunun özetidir. Asıl sonuç bildirgesi ile ilgili kitap hazırlıyoruz.

Milletvekilleri neden katılmadı?

Büyükşehir ve Ortahisar Belediyesi yürütmede. Sonuç olarak Kent Konseylerini belediyeden ayrı değil… Belediyelerin başkanları ile iş birliği yaptık. Bütün siyasi parti milletvekillerimizin hepsini aradık. Salı Günü, Grup Toplantıları vardı. Kentsel Dönüşüm Yasasını ele aldıkları için… Biz hepsini davet ettik. Ama meclis açıldığı için katılamadılar… Biz katılmalarını isterdik.

Trabzon’da son dönemde çok maden başvuruları yapılıyor. TMMOB olarak bu projelere yaklaşımlarınız nasıl olacak?

Türkiye’nin maden potansiyelini ortada. Biz madenciliği yaparken bu projelendiriliyor. Hiçbir mühendislik projesi doğaya zarar vermeden yapma şansı yoktur. Yaptığımız patika yol bile doğaya zarar verir. Biz projelerde, doğaya en az zararla ihtiyacımız olanı almaya çalışmalıyız. Bunu yaparken bir maden projesinin sonrasında oranın rehabilitasyon projesi var. Türkiye’de yaşadığımız sorun bu rehabilitasyon projelerinin yapılmamasından kaynaklanıyor. Kutular Madeni. Ne yaptık bir çukur oluştu, içini çöple doldurduk, daha büyük sorun oluştu. Ama biz orada madeni aldıktan sonra eski haline getirsek sorunu yaşamayacağız. Burada ihtiyaç ne, ona göre çıkarım yapmak lazım. Çünkü dünyada kaynaklar sonsuz değil. Günümüzde öyle bir hale gelmiş ki bütün kaynakları çıkarıp tüketmek istiyoruz. Bununla ilgili mücadelemiz olması lazım. Türkiye’nin en büyük sorunu mevzuata uymamaktan geçer. Bunun da uygulayacısı kamu kurumları.

Sokakların hali belli, biz yaylalara yasa dışı asfalt döküyoruz. Bugün belediyeler yayla yollarına asfalt dökemez. Çünkü öyle bir yol yok. O asfalt için bir yere çıkı yapması lazım. Nereye çıkış yapacak..

Tarım toprağıyla denize dolgu yapılıyor. Balıkların yumurtlama alanlarına… Karadeniz’de balık yok. Ölü deniz olma yolunda. Biz bunlarla uğraşmamız lazım.

Deprem ve Maraş Caddesi Cephe Giydirme uygulamaları ne kadar doğru?

Biz depremin hemen sonrasında çalışma yapmaya başlattık. Protokol hazırladık. Mevcut yapı envanterinin son hali. Protokolün son halini oluşturduk. Mevcut yapıların bütün binaların hepsini geçirip, performans analizi, yıkım veya yeniden güçlendirmesine yönelik çalışmamız var. Protokol hazırladık. Umarım önümüzdeki hafta büyükşehir belediyesinden randevu alırsak protokol taslağını hazırladık.

Karadeniz’deki fayla ilgili.. Biz İçişleri Bakanlığının yürüttüğü il Afet Risk azaltma planları yapıldı. Bunlarla ortaya sonuçlar çıktı. Kurumlara görevler verildi. Kurumlar bu görevleri yerine getirmesi gerekiyor. Fakat, hiçbir kurum bu konuyla ilgili hiçbir kurum görevini yerin getirmiyor. O fayla ilgili çalışılması gerekiyor. Yapı stoğu ile ilgili.. Erzincan’da 8- 8, 5 şiddetinde deprem olduğu zaman burada çoğu yapıların yıkılacağını söyleyebilirim. Karadeniz’in en büyük tehlikesi kuzey yamaçlarının heyecan riski altında olduğudur. Burada heyelanların çalışılması gerekiyor.