23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Trabzonlu çocuklar, Gazze’deki çocukları unutmamak adına anlamlı bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüş sonrası açıklama yapan İHH İnsani Yardım Derneği yönetim kurulu başkanı Zühtü Kalma yaptığı açıklamada;
"Bismillahirrahmanirrahim
Esselamu aleyküm ve rahmetullah.
Bugün burada sadece bir basın açıklaması yapmak için toplanmadık. Bugün burada insanlığımızı haykırmak, vicdanımızı korumak, zulme karşı sesimizi yükseltmek için toplandık. Gazze yanarken, biz susamayız. Çocuklar katledilirken, biz görmezden gelemeyiz. Anneler çocuklarının cesetlerini kucağında taşırken, biz kendi çocuklarımızla güle oynaya vakit geçiremeyiz.
Gazze bugün kan ağlıyor. Katil İsrail terör devleti, gözümüzün önünde bir halkı yok etmeye ant içmiş gibi saldırıyor. Hastaneleri, okulları, camileri bombalıyor. Uluslararası hukuku, insan haklarını, dini ve vicdani değerleri ayaklar altına alıyor. Bütün dünya seyrediyor. Sessiz kalan, kınamayan, tepki göstermeyen herkes bu suça ortaktır.
İsrail kelimesini her kullandığımızda altını çiziyoruz. Bu bir terör devletidir. Katil İsrail terör devletidir. Siyonist vahşetin başka bir tanımı yoktur. Bunu dile getirmekten, haykırmaktan asla geri durmayacağız. Çünkü bu bir zulmün karşısında saf tutmaktır. Bu, mazlumun, yetimin, çocuğun, kadının, yaşlının yanında olmaktır. Bu, insan kalabilmektir.
Bu vesileyle, bir kere daha sesleniyoruz: katil israile destek verenler, ekonomik çıkarlar uğruna, siyasi dengeler uğruna bunu sürdürenler bilsinler ki, tarih sizi Gazze bombalanırken seyre dalanlar olarak yazacak. Çocuklarımız sizi Gazze yanarken susanlar, mazluma sırtını dönenler olarak hatırlayacak.
Katil İsrail terör devletine doğrudan ya da dolaylı destek veren markalar, firmalar, şirketler artık hepimizin radarında olmalı. Alışveriş listelerimiz değişmeli. Tüketim alışkanlıklarımız dönüşmeli. Bu sadece bir kampanya değil, bir şuur, bir bilinç, bir tavır, bir duruş meselesidir. Boykot bir seçenek değil, zorunluluktur. Çünkü her alınan ürün, Gazze’ye ya bomba olarak ya da kurşun olarak dönmektedir.
Bu boykotu hayat tarzımız haline getirmeliyiz. Bugün satın aldığımız bir ürün, yarın bir Gazzeli çocuğun hayatına mal olabilir. Buna sessiz kalamayız. Sadece protesto etmek yetmez. Eylem şart. Bu bir namus borcudur, bir iman sorumluluğudur.
Tarihten biliyoruz ki Kudüs’ün yolu Şam’dan geçer. Hazreti Ömer, 636’da Şam’ı aldıktan sonra 637’de Kudüs’e girdi. Selahaddin Eyyubi, 1184’te Şam’ı aldı, 1187’de Kudüs’ü fethetti. Yavuz Sultan Selim 1516’da Şam’a girdi, ardından Kudüs’te mührünü bastı. Demek ki Kudüs’ü fethetmenin yolu, önce Şam’dan geçer.
Bugün Şam’a göz dikenlerin, yarın Kudüs’te daha büyük yıkımlar planladığını biliyoruz. Golan Tepelerinden diş gösterenlerin, Şam’a parmak sallayanların, Kudüs’e dişini geçirmesi sadece zaman meselesidir. İşte bu yüzden uyanık olmak, bilinçli olmak zorundayız.
Katil İsrail terör devleti sadece Filistin’i işgal etmiyor. Aynı zamanda sessizliğimizle, umursamazlığımızla, alışveriş merkezlerinde dolanan kalabalıklarla bizleri de işgal ediyor. Zihinlerimiz, kalplerimiz, vicdanlarımız istila altında.
Unutmayalım ki çocuklarımız, torunlarımız, tarih kitapları bizden hesap soracak. “Gazze bombalanırken siz neredeydiniz?” diye soracaklar. O gün geldiğinde başımızı öne eğmemek için bugün susmamalıyız. Bugün eylemde olmalıyız. Bugün direnişte olmalıyız.
Zeytin Dağı’ndan Kudüs’e bakmak, o mübarek şehrin kokusunu içimize çekmek artık bizim için bir hayal değil, bir hedef olmalı. Kudüs bir simgedir. Kudüs bir sınavdır. Kudüs, ümmetin namusudur. O namus çiğneniyor. O kutsiyet kirletiliyor. Ve biz, buna karşı sadece dua eden değil, fiili duruş sergileyen müminler olmalıyız.
Bizim siyonist alçaklığa ne hayranlığımız ne de korkumuz vardır. Ayranımız kabardıysa, gerisini düşünecek olan bellidir. Bizim ecdadımız, haksızlığa karşı dimdik durdu. Biz onların torunları olarak bugün Gazze için, Kudüs için, Filistin için ayağa kalkıyoruz.
Son olarak şunu da haykırıyoruz. Aklı başında olmayanın başı ayaklarının altındadır. Çılgınca eylemlerle, katliamlarla bir milleti susturabileceğini sananların sonu berhava olmaya mahkûmdur.
Gazze Yalnız Değildir!
Kudüs Bizimdir!
Filistin Bizim Onurumuzdur!
Allah şahit olsun ki, Gazze’ye sırtımızı dönmeyeceğiz! Katil İsrail terör devletiyle işbirliği yapanları ifşa etmeye devam edeceğiz! Mazlumun yanındayız, zalimin karşısındayız! Ve bu duruşumuzdan asla ama asla geri adım atmayacağız!
Zalime öfkeyle, duayla ve boykotla kalın."