Jeolojik yer olaylarını kendi yöntemleriyle inceleyen ve bugüne kadar 23 deprem için yer-zaman-büyüklük tahmini yaptığını, bunların 18’inin gerçekleştiğini savunan araştırmacı Timuçin Özat, Akdeniz’in en kritik sismik boşluğunun Girit Adası’nın güney hattında bulunduğunu söyledi.
Özat’a göre, Afrika levhasının Ege ve Anadolu’nun altına dalmasıyla bölgedeki gerilim 1303 yılından bu yana birikiyor:
“2026 ile 2029 arasında Girit’in güneyinde 8.1–8.2 büyüklüğünde, Mercalli şiddetiyle yer yer 9-10 seviyesinde bir deprem bekliyorum. Bu, son iki bin yılda 7 kez yaşanan türde bir kırılma olacak.”
“Akdeniz’de Tsunami Oluşabilir: Türkiye Kıyıları Etki Alanında”
Özat, Girit merkezli büyük bir depremin ardından Akdeniz’in geniş bölümünde tsunami enerjisi açığa çıkabileceğine dikkat çekti.
Buna göre risk altındaki Türkiye bölgeleri:
-
Muğla: Marmaris, Fethiye, Bodrum, Ula, Köyceğiz, Dalaman, Seydikemer
-
Aydın: Kuşadası, Didim, Söke
-
İzmir: Selçuk, Menderes, Seferihisar, Urla, Çeşme
-
Antalya: Kaş, Finike ve doğuda Alanya
“Dalga boyu 2 ila 8 metreyi bulabilir. 15–25 dakika içinde kıyıya ulaşır, düz alanlarda 1–2 kilometre ilerleyebilir.” diyen Özat, Akdeniz’in tsunami tehlikesi bakımından Pasifik’ten sonra ikinci sırada olduğunun altını çizdi.
Trabzon’a Etkisi: “8.3 Olursa Doğu Karadeniz’de Hafif Titreşim Hissedilebilir”
Özat’ın iddialarına göre Girit açıklarında oluşabilecek 8’i aşan bir depremin dalga enerjisinin büyük kısmı Akdeniz içinde kalsa da şok dalgasının sismik etkisi Türkiye’nin batısından Zonguldak’a kadar hissedilebilir.
Özat şu değerlendirmeyi yaptı:
“Eğer kırılma 8.3 büyüklüğüne ulaşırsa Ordu, Giresun ve Trabzon gibi kentlerde bile çok hafif titreşimler hissedilebilir. Trabzon, tsunami açısından risk bölgesinde olmasa da sismik dalga aktarım zincirinin en uç noktalarından biridir.”
Bu ifade, Doğu Karadeniz’in deprem merkez üssünden uzak olsa da büyük enerji açığa çıkaran kırılmalarda titreşim alabileceğine işaret ediyor.
Uzmanlar ayrıca Karadeniz’in yapısı gereği tsunami üretme potansiyelinin düşük olduğunu, ancak Doğu Karadeniz kıyılarında –Trabzon dahil– olası sismik dalgaların özellikle yüksek katlı yapılarda hissedilebileceğini belirtiyor.
Özat’ın Sismik Tahmin Geçmişi: “23 Tespitin 18’i Gerçekleştiğini İddia Ediyor”
1999 Marmara Depremi’nde kız arkadaşını kaybettikten sonra deprem çalışmalarına yöneldiğini belirten Özat, 2003’ten bu yana bilimsel parametreler ve kendi matematiksel modellerini kullanarak “yer, zaman ve büyüklük” formatında tahminler yaptığını söyledi.
En belirgin tahminlerinden birinin 2011 Van Depremi (7.2) olduğunu ifade eden Özat, şu anda dört deprem için bekleme sürecinde olduğunu aktardı.
“Türkiye’de Bu Yüzyılda 7.5 Üzeri Deprem Olasılığı Düşük”
Özat, Türkiye içindeki büyük deprem riskleri konusunda da değerlendirmeler yaptı:
-
İstanbul için 7.9 iddiasını reddediyor:
“7.9 için 350–400 km’lik fay gerekir. Marmara Denizi bu kadar büyük değil.” -
Yedisu Fay Hattı için 2030’larda 6.5–7.2 arası beklenti var.
-
Hakkari–Irak–İran sınırı için iki ayrı 6.4–7.2 arası deprem potansiyeli bulunuyor.
-
Türkiye’de 2099’a kadar 7.5 üzeri deprem ihtimali zayıf; ancak 6–7.2 arasında salınım üretecek çok sayıda fay aktif durumda.
“Tsunami Tatbikatları Başlatılmalı”
Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz’de son 2.500 yılda 92 tsunami kaydı bulunduğunu hatırlatan Özat, geniş çaplı tsunami tatbikatlarının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Trabzon İçin Doğrudan Tsunami Riski Yok, Ancak Büyük Akdeniz Depremi Hissedilebilir
Özat’ın iddiaları bilim dünyasında tartışmalı olsa da ortaya koyduğu tabloya göre Trabzon’da doğrudan tsunami tehlikesi yok. Ancak Girit’te 8’in üzerinde bir deprem yaşanırsa Trabzon dahil Doğu Karadeniz’de hafif titreşimler hissedilebilir. Türkiye’nin batı kıyıları ise potansiyel tsunami etkisi açısından dikkatle izlenmeli.