"Frontiers in Science" dergisinde yayımlanan çalışma, bu türlerin bulunduğu ancak henüz koruma altına alınmamış bölgelerin korunması gerektiğini vurguluyor.
Küresel Öncelik: Nadir Türlerin Yaşam Alanları
Araştırmacılar, dünyanın yüzde 1,2'sini kaplayan, ender bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapan 17 bin bölgenin incelendiği çalışmada, bu alanların koruma altına alınmasının kritik önem taşıdığını belirtti. Yaklaşık 164 milyon hektarlık bu alanların korunması, bu türlerin yok olmasını önleyebilecek ve biyolojik çeşitliliği koruyacak önemli bir adım olarak görülüyor.
Araştırmaya göre, bu korunmasız alanların yüzde 80'inden fazlası sadece 30 ülkede yer alıyor ve yaklaşık yüzde 72'si ise 10 ülkede bulunuyor. Bu da, söz konusu bölgelerin korunması için uluslararası iş birliklerinin ve yerel hükümetlerin önlemlerinin hayati olduğunu gösteriyor.
Çok Küçük Alanlarda Yoğunlaşan Büyük Tehlike
Araştırma ekibinden Dr. Eric Dinerstein, korunmasız yerlerin genellikle "çok küçük alanlarda" yoğunlaştığına dikkat çekti. Dinerstein, bu bölgelerin acil koruma için hedef alınmasının, kitlesel yok oluş olaylarının önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Hükümetlere Çağrı: Öncelikli Eylem Planı
Araştırma sonuçları, hükümetlere ve çevre politikası belirleyicilere, bu değerli doğal alanların korunmasını en büyük öncelikleri arasına alması için çağrıda bulunuyor. Koruma alanlarının tahribinin türlerin yok olmasını hızlandırdığı belirtilirken, bu bölgelerin korunması için hızlı ve etkili stratejilerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Bu araştırma, nadir canlı türlerinin korunmasının sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda küresel bir zorunluluk olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.