Genel Kurulda söz alan CHP Grup Başkan Vekili Cüneyt Zorlu, 2007 yılında AB fonlarından hibe yoluyla yapılmak istenen Akçaabat Su ve Arıtma Tesisi ihalesini sordu.
Projenin tamamlanamadığı için hibenin belli bir kısmının geri iade edildiği iddiasını dile getiren Cüneyt Zorlu, şu ifadeleri kullandı:
“2007 yılında AB Fonları Hibelerinden Akçaabat Su ve Arıtma Tesisi ihalesi yapıldı. 25 Milyon Euro civarında bir yatırım olduğunu hatırlıyorum. Yüzde 85’i, yani 21 Milyon Euro’su AB fonlarından, yüzde 9’u Büyükşehir’in, yüzde 6’sı da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın katkısıyla yapılacaktı. Yaklaşık 21 km ana isale hattı vardı, depolar vardı. İçme suyunun dışında atık su arıtma tesisi de yapılacaktı.
TİSKİ’nin 15 Milyon TL harcamasıyla sadece içme suyu tamamlanabildi.
8 MİLYON EURO İADE EDİLMEK ZORUNDA MI KALINDI?
Tabii burada yüzde 60 seviyesine geldiğini biliyorum. Yüzde 60’tan sonra bu hibe iptal edildi. Yani bedava aldığımız para, birilerinin hatasından kaynaklanan (ki o hatayı yapan aramızda yok belki) ama bunun kamu zararı olduğunu, hesabının sorulması gerektiğini belirtmek istiyorum. 15 Milyon TL’sini TİSKİ geri ödemek zorunda kaldı, 8 Milyon Euro gibi bir para geri iade edilmek zorunda kaldı. Atık su ihalesi tekrar ihale edilmek zorunda kaldı.
Bir proje yapılmadan hak edilmiş gibi alındı. Bu para ödenmesine rağmen bu proje hâlâ ortada yok. Bu proje için yapılan ihalede 6 defa saçma sapan süre uzatımları verilmiş. Bu süre uzatımlarının hepsi yanlış ve hatalı. Bu kamu zararlarını kim karşılayacak, bunun hesabı sorulmayacak mı? Akçaabat Arıtma Tesisi o gün yapılsaydı 100-150 milyona mal olacaktı. Bugün 1 milyar gibi bir bedel var. Büyük bir rakamdan bahsediyoruz,” dedi.
TİSKİ GENEL MÜDÜRÜNDEN YANIT
TİSKİ Genel Müdürü İbrahim Kul ise, “Bu 2007 yılında ihale edilmiş süreçler olmuş. Daha sonra atık su ile alakalı işlem proje dışında durmuş. Sadece içme suyu yapılmış, doğru. İnceleriz,” diye konuştu.
HİBE GERİ GÖNDERİLMEDİ
TİSKİ Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Kamiloğlu ise, “Kurum, 2014 yılında kurulduğunda proje ihale edilmiş ve belli bir mesafeye gelmişti. Yapımı ve yüklenicisi ile ilgili sorunlar vardı. Su Kanal İdaresi’ne devredildikten sonra yüklenicisi ile işi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yürütmeye çalıştı. Yürütemediğinden fesih yoluna gitti. İPA sözleşmeleri gereği süre kalmadı. Kalan kısmın yapılması gerekti. O süre içinde idaremiz tarafından süre yetersizliğinden hızlı şekilde ihale edildi ve tamamlandı. Para geri gitmesi önlendi. Bugün itibariyle yüklenicisi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hesaplaşma düzeyinde,” dedi.