TARIMDA GELECEK STRATEJİSİ

Birçok ülkede ve dünyada yaşanan inişli çıkışlı küresel haraketler sonucu, Türkiye'nin de tarımda kendini acilen yenileme ihtiyacını ortaya koyması bir zorunluluk haline gelmiştir.

Ülkemiz misyonu artan nüfusu ve sorunlu bir coğrafyada yer alması neticesinde refah, barış ve istikrar odaklı değişimlerin itici gücü olabilecek bir potansiyele sahiptir.

Öte yandan tüketim toplumuna doğru evrilen dünyanın bu eğilimine karşılık, ülkeler ihracata daha büyük önem vermektedirler.

Bu bağlamda Anadolu topraklarını boş bırakmamak ve üreten ürettiğini daha çok tüketebilen, üretilen ürün fazlalığının ihracata konu olabilmesi için ısrarla her yerde tarımın ülkemizde bir hayat tarzı olduğu hususu gündemde tutulmalı ve gözardı edilmemelidir.

Tarım canlı bir organizasyon olup, beslenme açısından insanların fizyonomi, duyum ve algılarına hitap eden en önemli bir sektör olup biyolojinin temel karakteriyle bütünleşen tek ve çok yıllık bir üretim tarzıdır.

Neticede bu süreç akıl ve bilim düzleminde çözüldüğü taktirde insanların hayattaki en önemli beslenme sorunu ve diğer problemlerde ortadan kalkmış olacaktır

Tarım vazgeçilmez durumu ile ülke geleceğimiz için önemli ve öncelikli stratejik bir sektördür.

Zira insanların beslenmesi için geniş ve planlı tarım alanlarına ihtiyaç vardır.

Zira dünyada her yıl yeteri kadar beslenememe yüzünden milyonlarca insan ölmektedir.

Buradan çağrışımla mahalle pazarlarındaki incitici görüntüler ve market raflarında hergün artan fiyatlar tarımsal üretimi zorunlu kılmaktadır.

Bunun içindir ki Cumhuriyetimizin ikinci yüzyıla girdiği 2023 yılı ve gelecek diğer yüzyıllar, için bu anlamda ülkemizi lider konumuna taşımak ulusal bir zorunluluktur.

Bu açıdan yaklaşımla tarımın üç ayağı olan 'Üretim, İşleme Değerlendirme ve Pazarlama" gibi tarımsal kalkınmanın temel kriterleri üzerinden yürütülmesi gerekmektedir.

Çünkü ülke ekonomi politiğinin önemli bir sektörü olan tarımda gıda güvenliği ve güvenirliliğinin sağlanması üretim ve verimin artırılması özellikle stratejik ürünlerde üretim şeklinin garantiye alınması çiftçilerin refah seviyelerinin yükseltilmesi doğal kaynakların ve ekolojik dengelerin korunarak gelecek nesillere devretilmesi kırsalın kalkındırılması ve ihracatın artırılması sonucu tüketim toplumundan yeniden üretim toplumuna dönülmüş olacaktır.

İşte tarımsal strateji kısa,orta ve uzun vadede temel çıkmazlardan kurtulup kendi coğrafyamızda bir güç haline gelmek temel ve toplumsal bir rota olmalıdır.

Son yirmi yılda hatalı tarım politikalarının kronikleşen manzarasıyla karşı karşıya kalındığı için  nerede ise hazine dahi tarımsal ithalata ciddi paralar öderken kendi üreticisini bu anlamda mağdur eden bir ülke bugün itibariyle dünya üzerinde bulunmamakta ve bu husus mutlaka düzeltilmelidir.

Onun için temel sorunlar yeniden ele alınarak üretime evrilip insanların refahı yükseltilmeli hazine yük altına girmekten kurtarılmalı ve savaşan ülkelerdende tarım ürünü almaktan kurtulmalıyız.

Çünkü ülkemizde toprak, para ve yetişmiş bir çiftçi kaynağının yanında iklim koşullarıda elverişliyken tarımsal ithalatın yapılması anlaşılabilir gibi değildir.

Günümüzde dünya gittikçe jeostratejik ve jeopolitik saflara ayrılırken ve bu ayrışma sınır tanımazken var olan imkanları kullanmamakta ısrar etmek olsa olsa bir ulusal sorununa doğru gidişi çağrıştırmaktadır.

Onun için ülkemizi gittikçe zora sokan bu sorunun tek çözüm yolu üretimden yani topyekün bir ulusal üretim seferberliğinden geçmektedir.

Bu durum yapılmalı şayet yapılmadığı taktirde başka ülklerin stratejilerine mahkum kalırız onun için kendi tarımsal üretim stratejimizi acilen belirleyip hayata geçirmeliyiz.

Bu bağlamda; Tarımsal envanterin tüm ürünler bazında çıkarılması, desteklemelerin toprağa değil ürüne verilmesi, kamusal hizmetlerin çok başlılıktan kurtularak tek yönetim inisiyatifince yürütülmeli ve bu konudaki yasal düzenleme yapılmalıdır.

Ürün planlaması iç tüketim ve ihracata yönelik olarak sağlam bir temele oturtulmalı.

Girdi kullanımlarının yeterli hale getirilmesi, uluslararası ortamda çiftçilerimizin rekabet açısından önlerinin açılması, çiftçinin örgütlenmesi sağlanmalı ve tarımda çerçeve kanunu çıkarılmalı.

Ürün borsalarının her ürün bazında yaygınlaştırılması, tarım topraklarının amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmesi, birinci ve ikinci sınıf araziler tarımsal sit haline getirilmeli.

Tarımsal üretimde hayvancılığın payının artırılması, sözleşmeli çiftçilik teşvik edilmeli, tarımsal araştırma ve üretimde genetik mühendisliği muhakkak kullanılmalı.

Arazi ve su koruma bir kanunla garanti haline getirilmeli ve miras huku ile tarım arazilerinin ekonomik olmayan parçalara bölünmesi önlenmeli.

Tarım sanayi entegrasyonu muhakkak diğer ülkelerle rekabet edecek seviyede yapılandırılmalıdır.

Hayvan beslenmesinde önemli olan yem bitkilerinin payı artırılmalı, gıda güvenliği ve standartı sağlanmalı, tarımdaki milli gelir kişi başına en az yüzde 50 seviyesine çıkarılmalı, tarımda biyoteknolojiden en üst verimi almak için hemen devreye sokulmalı ve tarımsal sanayiye yeterli sürekli ve kaliteli ürün sağlanmalı.

Ülkemizin sadece AB ile uyum yasalarına bağlı kalmaksızın kendi öz potansiyelini kullanarak kendi coğrafyasında tarımsal lider olmanın yolunu ve yöntemini yukarıda sayılan ve ilave edilecek diğer câğdaş yaklaşımlarıda devreye sokarak dominant duruma getirilmelidir.

Yani ülkemiz kendi tarımsal ekonomik fırsatlarını kullanarak gelişmeleri kendi inisiyatifiyle kendi kullanmalıki ülkemiz insanlarının hayat ve yaşam kalitesi yükselsin.

Bu çerçevede alınacak önlem ve belirlenecek stratejiler sadece çiftçiler için değil aynı zamanda tüketiciler içinde ekonomik yaşam kolaylığı sağlayacaktır.

Burada temel proje, Türkiye'nin çağı yakalaması değil çağı aşması olmalı ki sorun tamamıyla ortadan kalksın.

Yoksa gıda enflasyonu bırak mutfağı nerdeyse toplumu yakacak duruma geldi.

Ulu önderin ifadesiyle "Milli Ekonominin Temeli Ziraattır."

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }