15 Temmuz darbe girişimi sırasında hainlere karşı amansız bir mücadele veren isimlerden biri, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Süleyman Soylu'ydu. İçişleri Bakanlığı görevine getirildikten sonra da FETÖ ile mücadelenin ana aktörlerinden biri olan Soylu, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını, çalışma odasının duvarına astığı asker üniformasının hikâyesini ve darbe girişiminin amaçlarını Yeni Şafak’a anlattı.

"Meclis’in Üzerinde Uçuyorsa Darbedir"

15 Temmuz ihanet girişiminden dönemin SGK Başkanı Selim Bağlı'nın araması ile haberdar olduğunu belirten Soylu, “15 Temmuz akşamı bakanlıkta çalışıyordum. AK Parti Genel Merkez’den aradılar ve Hakkari’den gençlerin geldiğini söylediler. Gençlerle demokrasi üzerine konuştuk. Bu sırada SGK Başkanı Selim Bağlı aradı ve köprüde hareketlilik olduğunu, Ankara’nın üzerinde uçakların uçtuğunu söyledi. Ben de ona tek bir soru sordum, ‘Meclis’in üzerinde uçak uçuyor mu?’ dediğimde, ‘Evet’ yanıtını alınca, ‘Darbe vardır’ dedim” ifadelerini kullandı.

"Bu Ne Kepazeliktir"

Gençlere durumu hissettirmemeye çalışarak toplantıyı bitirdiklerini belirten Soylu, “Gençler resim çektirmek istediler, bu an bana saatlerce uzun geldi. Onları uğurladıktan sonra koşa koşa yukarı çıktım, televizyonda köprünün halini gördüm. Hemen Başbakanımız Binali Yıldırım’ı aradım. Binali Bey ‘Bu ne maskaralıktır’ diye başladı. O da yeni köprüden geçmişti ve eve doğru gidiyordu. Bize dikkat etmemizi ve bakan arkadaşlarımızı arayıp Çankaya Köşkü’ne gitmemizi söyledi” dedi.

"Bizim Dışımızda Kim Gelirse Vurun"

Başbakan’ın talimatıyla bakanları aradıklarını ve herkesi Çankaya Köşkü’ne davet ettiklerini belirten Soylu, “Koruma polisleri ağır makineli tüfeklerini aldılar, üzerlerine yelek giydiler ve Çankaya Köşkü’ne gittik. Köşk’ün kapısına vardığımızda kapı kapalıydı. Polisler bizi görünce kapıyı açarken, ‘Bizim dışımızda kim gelirse vurun’ dedik. Çankaya Köşkü karanlıktı, ışıkları açtırdık ve herkesi çağırmaya başladık” diye konuştu.

Anahtar Bulunamayan Kapı ve TRT'nin Kurtarılması

TRT ve CNN’in işgal edilmesi üzerine bir karar verdiklerini belirten Soylu, “Psikolojik üstünlük sağlanabilmesi için TRT ve CNN’in kurtarılması gerekiyordu. İstanbul’daki teşkilattaki arkadaşları aradım ve CNN için mesaj attım. Ankara’da ise TRT’ye yönlendirdik. Meclis Başkanı da geldikten sonra hep birlikte Meclis’e gitme kararı aldık” dedi. Meclis’e girerken kapıyı açacak anahtarın bulunamaması üzerine yaşananları da anlatarak, “Anahtar bulamayınca kapıyı omuzladım, yanlış anlaşılır diye vazgeçtik, sonra anahtar bulundu ve içeri girdik” diye ekledi.

"Özgür Özel Yalan Söylüyor"

Soylu, CHP’li Özgür Özel’in iddialarına yanıt vererek, “TRT önünde arkadaşlarla buluşacağımı söylediği iddiası yalan. Meclis Başkanımıza, ‘Arkadaşlarımızla birlikte TRT’ye geçiyoruz’ dedik” ifadelerini kullandı.

"Şanlı Üniformayı Darbeciden Çıkardık"

TRT’de darbeci subay Yarbay Ümit Gençer’in derdest edilmesi ve üniformasının alınmasını anlatan Soylu, “Bu üniformayı bana bir vatandaşımız istemişti, ona vermiştim. Ancak yıllar sonra bana getirdi. Şimdi o şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üniformasını, o gecenin hatırası olarak muhafaza ediyoruz” dedi.

"Bu Bayrağı Biz Çektik"

Soylu, 15 Temmuz’un sadece Türkiye Yüzyılı’nın sütunlarını oluşturmakla kalmadığını, gelecek nesillere de özgüven kazandırdığını belirtti. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasını da 15 Temmuz’un stratejik bir cevabı olarak değerlendiren Soylu, “Dünyaya ‘Biz sizin ne yapmak istediğinizi anladık’ dedik” ifadelerini kullandı.

Soylu, yaşadıklarını üç kelimeyle özetlerken, “İhanet, sadakat ve şafak” dedi ve Allah’tan bir daha böyle acılar yaşatmamasını diledi. 15 Temmuz gecesi vatanını savunan herkesin kahraman olduğunu belirtti.

Kaynak: Yeni Şafak