Akademi kapsamında siyasal katılım ve temsil, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele, insan hakları, kamu diplomasisi, liderlik, kurumsal kapasite, dijitalleşme ve dezenformasyonla mücadele gibi geniş kapsamlı başlıklarda teorik ve uygulamalı eğitimler gerçekleştirildi.

Katılımcılar, düzenlenen atölye çalışmaları ve vaka analizleri sayesinde farklı ülke örneklerini inceleyerek karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirme fırsatı buldu. Program, gençlerin hem akademik hem pratik yetkinliklerini güçlendirmeyi hedefleyen interaktif bir yapıyla sürdürüldü.

SOYLU: TARİHİN YÖNÜ DEĞİŞİYOR SİZ YENİ DÖNEMİN ŞAHİDİSİNİZ...

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da konuşmasında, küresel düzenin dönüşümünü, Batı’nın yaşadığı çok katmanlı krizi, Türkiye’nin yeni konumunu ve gençlerin tarihsel sorumluluğunu kapsamlı bir çerçevede ele aldı. Soylu, konuşmasına gençlere seslenerek, “Hayatınız boyunca sizi sonuçlara baktırmaya çalışacaklar; sonuçlar aldatıcıdır, süreçler ise gerçeği gösterir.” sözleriyle başladı.

“Sonuçlara değil süreçlere bakın”

Soylu, Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Berlin Duvarı’nın yıkılmasının birer “sonuç” olduğunu hatırlatarak, bu gelişmelerin aslında yıllardır işleyen bir sürecin doğal finali olduğunu söyledi. Gençlerden de dünya gelişmelerini anlamak için daima “süreç odaklı” bir bakış geliştirmelerini istedi.

“Tek tip küreselleşme çatırdıyor”

Konuşmasında küreselleşmenin bugün ciddi bir kırılma yaşadığını belirten Soylu, Batı’nın tek bir dil, tek bir kültür, tek bir hukuk ve tek bir yaşam biçimini dünyaya dayattığı bir dönemin geride kalmakta olduğunu vurguladı. LGBT politikaları, kültürel yönlendirme girişimleri ve evrensel hukuk söylemleriyle tek tip bir insan ve toplum tasarlamaya çalışan küresel düzenin artık sorgulanır hale geldiğini söyledi.

“Siz yeni bir dönemin kavgasına şahitlik edeceksiniz.” diyen Soylu, bu dönemin aynı zamanda yeni fırsatlar ve riskler barındırdığını ifade etti.

“Batı demokrasi, güvenlik ve borç krizinin içinde”

Soylu’ya göre Batı dünyası bugün eş zamanlı üç büyük krizle karşı karşıya: demokrasi, güvenlik ve ekonomi. Fransa’dan ABD’ye birçok ülkede demokrasinin zayıfladığını, Afganistan’dan kaotik geri çekilme ve ABD Kongre baskını gibi olayların küresel güvenlik sisteminin çöktüğünü gösterdiğini söyledi. Kamu borçlarının yönetilemez hale gelmesinin ise ekonomik krizin derinliğini ortaya koyduğunu dile getirdi.

Avrupa Birliği’nin dev bir bürokrasiye dönüştüğünü belirterek, “21. yüzyıl karar verebilenin öne geçtiği bir yüzyıl olacak; Avrupa’nın en büyük sorunu kararsızlıktır.” dedi.

“Güç Batı’dan Doğu’ya kayıyor”

Soylu, Çin’in ekonomik, teknolojik ve sanayi alanındaki hızlı yükselişine dikkat çekerek, Batı’nın son 20 yıldaki durağanlığıyla karşılaştırdı. Patent üretiminden milli gelire kadar birçok göstergenin, dünyanın yeni merkezinin Doğu’ya kaydığını gösterdiğini söyledi.

Bu güç kaymasının durdurulamayacağını belirten Soylu, “Dünya başka bir yere gidiyor; Batı ne kadar frene basmaya çalışsa da yön değişmeyecek.” dedi.

“Küresel kurumlar çökmüştür”

Pandemi, ticaret savaşları ve Gazze gibi krizlerde Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü ve Birleşmiş Milletler gibi kurumların tamamen etkisiz kaldığını vurgulayan Soylu, bu kurumların artık meşruiyet ve kapasite kaybına uğradığını söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin başörtüsü kararı için de bunun hukuki değil, siyasi bir karar olduğunu ifade etti.

“Türkiye güvenilir ülke, Anadolu güvenilir fikir”

Soylu, Türkiye’nin bu küresel kırılma döneminde dünyada “güvenilir ülke” olarak öne çıktığını söyledi. Türkiye’nin Türk dünyası, Orta Asya, Orta Doğu ve Balkanlarla ilişkilerini güçlendirdiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin küresel etkisini şu sözlerle ifade etti: “Güvenilir ülke Türkiye’dir, güvenilir fikir Anadolu fikridir, güvenilir lider Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasını Türkiye’nin dış bağımsızlık sembolü olarak niteleyen Soylu, nükleer enerji projeleri, Gabar petrolü ve Karadeniz gazının da tam bağımsızlık hedefine hizmet ettiğini söyledi.

“Suriye meselesinde nöbet tutuyoruz”

Soylu, Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara yönelik yaklaşımını popülizm üzerinden değil, vicdan ve medeniyet değerleri üzerinden açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “seçim kaybetme pahasına da olsa ırkçılığa teslim olmadığını” vurgulayan Soylu, Bangladeş’teki Arakan kampları ve Lübnan’a gönderilen insani yardımları hatırlatarak Türkiye’nin mazlumlar için güven kapısı olduğunu ifade etti. “Dünyayı kötülük değil, iyilik fethedecek.” ifadesi dikkat çekti.

“Gençlerin becerisi ve değerleri geleceği belirleyecek”

Konuşmasını gençlere yönelik bir çağrıyla sürdüren Soylu, becerinin dünyada en kıt kaynaklardan biri olduğunu söyleyerek gençlerin kendilerini geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Değerlerinden, ailelerinden ve inançlarından kopmamalarını isteyen Soylu, sosyal medya akımlarına teslim olunmaması gerektiğini belirtti. Mehmet Akif’ten alıntı yaparak, “Biz çalışmakla memuruz, neticeyi veren Allah’tır.” dedi.

“Tarihin doğru tarafındayız; Mescid-i Aksa’da buluşacağımıza inanıyorum”

Soylu, konuşmasını güçlü bir umut mesajıyla bitirdi. Ayasofya’da namaz kılmanın bir dönem hayal bile edilemediğini, bugün ise gerçekleştiğini söyleyerek, aynı kararlılıkla ilerlenirse bir gün Mescid-i Aksa’da da özgürce ibadet edilebileceğine inandığını ifade etti. Gençlere güvendiğini belirterek, bulundukları ülkelerde örnek şahsiyetler olarak hem Türkiye’ye hem dünyaya katkı sunmalarını istedi.

ŞEN: AVRUPA'DAKİ TÜRK TOPLUMU GELECEĞİN STRATEJİK GÜCÜDÜR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, Avrupa’daki göç serüveninin 60 yılda büyük bir dönüşüm geçirdiğini belirterek, bugün Türk toplumunun her alanda güçlü bir konuma geldiğini ifade etti: “Ağır işlerde çalışmak için gelen vatandaşlarımız artık işveren, akademisyen, doktor, mühendis ve siyasetçi kimliğiyle Avrupa’da söz sahibi. Çalışkanlığınızla bu kıtaya damga vuruyorsunuz”. Diş Türkler‘in hem Türkiye’ye hem de yaşadıkları ülkelere katkı sağladığını söyleyen Şen, özellikle gençlere seslenerek: “Gençler eğitimde ve mesleklerde en üst seviyeye gelmeli. Kendinize güvenin ama Türk kimliğinizi asla unutmayın. Siz iki toplum arasında altın köprüler kuruyorsunuz” dedi.

Kaynak: Avrupa'nın Sesi