Sinop’un Erfelek ilçesi Karacaköy köyünde yaşayan Ayşe Öztürk, 30 yıl önce izlediği bir televizyon programından etkilendi, atık poşetlerden sepet ve nihale örmeye başladı. Çöpe gidecek yüzlerce poşeti bu şekilde kullanışlı eşyalara dönüştüren Öztürk, yaptığı sayısız eşyayı çevresindekilere hediye olarak dağıttı. Öztürk, ilerleyen yaşı nedeniyle eskisi kadar olmasa da atık poşetlerden sepetler ve nihaleler yapmayı sürdürüyor.
İnsanların bu tür uğraşlar edinmelerinin doğa için de faydalı olacağını ifade eden Öztürk, “İlk başladığım zamanlar yaptıklarım pek bir şeye benzemiyordu. Ama daha sonra yaptıkça geliştirdim ve herkes çok beğenmeye başladı. Ben pazardan aldığım poşetleri hep biriktiriyordum. Sonra onları yıkıyordum, renk renk ayırıyordum. Yıkayıp, kuruladıktan sonra oturup işliyordum. Hiç para verip de bir tane poşet almadım. Çok ördüm ama hep böyle pazardan gelen poşetlerle. Bir de ben yapıyorum diye komşular da biriktirirdi, onlar da bana verirdi, çöpe atmazlardı. Ben de hiç çöpe atmadım. Hatta tuz poşetlerini bile atmıyordum. Çünkü bunların bazen içerisine ilave gerekiyor. O poşetleri içlerini doldurmak için kullanıyordum. O nedenle tuz poşetlerini bile hiç atmadım" dedi.
Hiç kimsenin doğaya çöp atmaması gerektiğini vurgulayan Öztürk, "Ben istiyorum ki herkes öğrensin. Çünkü ben bu poşetleri, plastikleri doğada görünce çok üzülüyorum. Çevreyi kirletmeye kimsenin hakkı yok. Değerlendirin. Ben istiyorum ki herkes yapsın. Bir tencere veya çaydanlık altı örmek için 15-20 tane poşet toplanır ve atılmaz dışarıya. Öyle olursa kimse atmaz. Böylelikle hem poşetler değerlendirilmiş olur, hem çevremiz batmaz” şeklinde konuştu.