Sibel Suiçmez açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
BİZ HİÇ KANDIRILMADIK, ONLAR KOL KOLAYKEN BİZ HEP TAM KARŞILARINDAYDIK!
Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur” diyen ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giderken, yıllarca FETÖ Terör Örgütüne ve elebaşısının tehlikesine dikkat çektik, dinlemediler, görmediler ve önlem almadılar. Dün de bu düşüncedeydik, yarında bu düşüncede olacağız; Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, cemaatler ve tarikatlar memleketi olamaz!
Bugün yaşadığımız sıkıntıların temelinde, laiklik ilkesinden sapmanın, bilimi ve aklı geriye itmenin yattığını bir kez daha görüyoruz. Biz, Cumhuriyet’in ve demokrasinin teminatı olan laiklik ilkesinin savunucusuyuz. Çünkü biliyoruz ki, ancak aklın ve bilimin rehberliğinde ilerleyen bir toplum özgür ve bağımsız olabilir. Tarih bize, dini kullanarak siyaset yapanların halkı nasıl aldattığını, devletin temellerini nasıl sarstığını açıkça göstermektedir.
FETÖ ve benzeri yapılara karşı verdiğimiz mücadele, yalnızca bir geçmişin değil, aynı zamanda geleceğimizin de mücadelesidir. Bu mücadele, karanlığa karşı aydınlığın mücadelesidir; hurafeye karşı bilimin mücadelesidir.
Atatürk'ün çizdiği yolda, akıl ve bilim rehberliğinde ilerleyerek, Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak boynumuzun borcudur. Bugün ve yarın, her zaman Cumhuriyet'in temel değerlerine sahip çıkacak, hiçbir tarikatın ya da cemaatin bu devleti ele geçirmesine izin vermeyeceğiz.
