Trabzonspor her anlamıyla “ çıkış “ maçı olarak değerlendirdiği Samsunspor maçını kaybetti.

Oyun olarak ilk yarı akıl almaz pas hataları ve ağır orta sahanın yapmış olduğu top kayıpları aslında maçın alacağı seyri gösteriyordu...

Trabzonspor ilk yarı tamamen güvensiz, inançsız ve son derece  acemice bir tutum içerisindeydi.

İnsan anlamakta zorluk çekiyor bazen. On beş gün önce kazanmışsın , her şeyin iyiye doğru gitmesi için yeterince çok sebebin varken bu kadar silik bir oyun bu kadar beceriksiz tutum uzun zamandır rastlamadığım bir şey…

Evet ikinci yarı Trabzonspor bir şeyler yapmak istedi. Ama hepsi o kadar. Dakikalar ilerledikçe bu istek yerini alışılagelmiş mevcut duruma bırakınca , maçın başından beri tek organizasyonu kontratak olan rakibinin ekmeğine adeta yağ sürmüş oldu…

Bireysel hatalara girmek istemiyorum. 
Zira hangi birini yazacaksın ki…

Yetersiz bir kadro kalitesi. Parçadan bütüne takım olma yolunda bu kadar birbirinden uzak yetenekler topluluğu bir araya gelirse olacağı budur…

İnsanlar kızıyor, öfkeleniyor, sinirden herkese fütursuzca söylemlerde bulunuyorlar.

Bu söylemlerden yönetim payını alıyor, teknik heyet alıyor, futbolcular alıyor…

Taraftar haklıdır.

Taraftar “güven “ arıyor. 
O güveni yönetimde göremiyorlar, futbolcularda göremiyorlar…

Yönetim üç aydır takımın bu halde olduğunu, kongreden rahat çıkacaklarını bilmelerine rağmen şu ana kadar ciddi anlamda dünya futbolunu geçtim avrupa futbolunda söz sahibi olmuş herhangi bir ismi açıklayıp gönüllere su serpmedi…

Zaman hızla ilerliyor…

Taraftar inanmak istiyor, güvenmek istiyor “ evet bu yönetim bu işi başaracak “  olgusunu görmek istiyor.

Ama gel gör ki yönetim şu ana kadar resmen uyuyor.  Çünkü ciddi anlamda yönetimde 3-4 isim dışında ne yönetime katkı  sağlayacak isim ne de futbol yöneticiliği yeterliliği var…

Trabzonspor Başkanının iyi niyetinden ve aşırı isteğinden kimsenin şüphesi yok. Fakat “yönetimini Trabzonspor’u kotaracak isimlerden oluşturmadı “ eleştirisi sokakta attığımız her adımda bizlere haykırılıyor hatta onları koruyoruz diye birçok sözel eylemle de karşı karşıya kalıyoruz…

Eski kulüp Başkanım (1984) ve Trabzonspor’un eski yönetim kurulu üyesi rahmetli “Nadir Saral “ bir gün bana dedi ki “ bak Sadi Trabzonspor gibi profesyonel büyük kulüpler 3-4 kişi tarafından yönetilir. Sen bakma yönetimlerin kalabalık olmasına..”

Nadir amcayı sevgili Başkanımı rahmetle tekrar anarken “ haklılığını da “ tescil etmek gerekiyor.

Maalesef Trabzon da senelerdir Trabzonspor yönetim listesine kendisini yazdırabilmek için ne taklalar atıldığına kırk yıldır şahit oluyoruz..

Neyse mevcut bu.

Trabzonspor taraftarını bir şekil inandırmak gerekiyor. Bu inanç doğru transfer ve sahada dişleyen oyun anlayışı dışında pek mümkün gözükmüyor.

Trabzonspor çok zor günler atlatmış bir takım. Bu günleri de atlatacaktır. Trabzonspor taraftarı takımına destek olmalı çünkü başka Trabzonspor yok  ..