Bizden biri sadakati yerine tabii ki bilen biri liyakati esas almalı... Çünkü bilgi güçtür, bilgi yönetir, bilgi her şeyden üstündür.

Son günlerde gerek Adalet Bakanlığı, gerekse Emniyet Genel Müdürlüğünün kendi personeli için açtıkları görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında yazılı sınavdan yüksek puan alan memurların sözlü mülakat aşamasında düşük puan verilerek elenmeleri, düşük yazılı puanı olan memurların da mülakatta yüksek puan verilerek kazanmaları konusu kamuoyu gündeminde sıcaklığını koruyor.

Bu gelişmelerin üzerine bir de Milli Eğitim Bakanlığındaki öğretmen alımlarında mülakat yapılacağı açıklandı. Öğretmen adayı olan gençlerin, sendikaların ve toplumun mülakatla öğretmen alımına tepkisi bir hayli fazla. Mülakatın var olduğu personel alımı veya görevde yükselme sınavlarında ne yazık ki mülakat uygulamasının hakkaniyete aykırı yapıldığı artık bilinen bir gerçek. Hakkaniyet için mülakatın kaldırılması şarttır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen sene seçim öncesinde “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız.” beyanında bulunarak mülakatın kaldırılacağını açıklamıştı.

Geçtiğimiz yıldan bu yana mülakat kaldırılmadığı gibi, halen kamuda personel alımları ve görevde yükselme sınavlarında mülakat uygulaması devam ediyor. Devam eden bu mülakat uygulaması ile bilgi sahibi olan gençlerin, memurların hakları mülakat adı altında yenilmeye de devam ediyor.

Mülakatlarda amaç aslında bilen biri liyakatini keşfetmek olması gerekirken ne yazık ki bizden biri sadakati aranıyor. Bizden biri sadakati ile seçilen, işe giren ve yükselen kişiler de kamu kurumlarına ve halka hizmete zarar veriyor. Bilginin değerleneceği, bilen biri liyakatinin esas alınacağı bir yönetimsel anlayışın hayata geçirilerek bir an evvel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mülakatların kaldırılacağına dair seçim beyanının uygulamaya konulmasını diliyoruz.