Doğu Karadeniz bölgesinde dik ve engebeli arazilerdeki yapılaşma sorunları, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin (KTÜ) liderliğinde yürütülen 'Koruma Odaklı Kırsal Alan Planlaması Projesi' kapsamında detaylı bir şekilde inceleniyor. Proje, özellikle deniz seviyesinden yüksek alanlardaki yamaçlara inşa edilen evler, binalar ve yolların heyelan riskini tetiklediğini ortaya koyuyor.

Doğu Karadeniz'de küresel ısınmanın etkisiyle artan yağış rejimi, son dönemlerde sel, taşkın ve heyelan gibi doğal afetlerin sıkça yaşanmasına neden oluyor. Bu sorunların önüne geçebilmek amacıyla TÜBİTAK, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Konya Selçuk Üniversitesi ve KTÜ tarafından başlatılan proje, kırsal alanlarda plansız yapılaşmanın etkilerini azaltmayı hedefliyor.

Proje kapsamında, Trabzon, Rize ve Artvin'deki dik ve engebeli arazilerin yapılaşmaya uygun olmadığı tespit edildi. KTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cenap Sancar, özellikle eğimli arazilerde yapılan yolların heyelanları tetiklediğini belirtiyor. Sancar, “Eğimli arazilerde yol yapmak, doğal eğime müdahale etmek demektir” diyor.

Projede yer alan bir diğer önemli bulgu ise küresel ısınmanın etkisiyle artan yağış rejimi ve doğal afetlerin kırsal alanlardaki plansız yapılaşmayı daha da riskli hale getirdiği. Proje yürütücüsü Prof. Dr. Sancar, bu soruna karşı çözüm olarak yerleşim alanlarında geleneksel yapıların teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyor. Aşırı eğimli arazilerde, yerel malzemelerle inşa edilen geleneksel yapılar, doğal dengenin korunmasına katkı sağlayabilir.

Prof. Dr. Sancar, projenin sonuçlarına dayanarak, Karadeniz Bölgesi'nde yapılaşma kısıtlamalarının getirilmesi gerektiğini ve altyapı projelerinin afetsellik açısından risk analizleriyle yapılması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, bölgede heyelan ve toprak kaymalarının artarak devam edeceği uyarısında bulunuyor.