Prof. Dr. Özkaya, Kovid-19'un damarlarda ciddi hasarlar bıraktığını vurguladı. "Kovid-19'u geçirdikten sonra vücudumuzun ne kadar etkilendiğini gördük. Kalp, akciğer ve kılcal damarlarda oluşan hasarlar, sitokin fırtınası adı verilen bir durumla kan plazmasını tahrip etti ve damar duvarlarını bozdu. Pandemi öncesine göre vücudumuzun ağır sporları kaldırması artık daha zor" dedi.
Özkaya, özellikle pandemi sonrası dönemde ağır sporlar yapan gençlerin kalp krizi ve kalp yetmezliği riskinin arttığını belirtti. "Kalbiniz ve akciğerleriniz, vücudunuzdaki damar hasarı nedeniyle yeterince kan sağlayamazsa, bu durum kalp krizlerine ve kalp yetmezliğine yol açabilir" diye konuştu.
Sıcak ve Nemli Havalar Tehlike Yaratıyor
Prof. Dr. Özkaya, sıcak ve nemli havalarda ağır spor yapmanın tehlikelerine de dikkat çekti. "Damar embolisi dediğimiz bir tablo var ve bu durum çok sık görülmeye başladı. Pıhtılaşma problemlerinin üç ana sebebi vardır: damar duvarı hasarı, hareketsiz yaşam ve genetik yatkınlık. Kovid-19, pıhtılaşmaya yatkınlık yapan damar duvarı hasarına yol açtı. Ayrıca hareketsizlik, uzun seyahatler ve hastalık nedeniyle evde kalma durumları da pıhtılaşmayı artırıyor" dedi.
Özkaya, özellikle gençlerin hem ağır spor yaparken hem de hareketsiz kalmamaya özen göstermeleri gerektiğini vurguladı. "Gerçekten korona öncesine göre yaptığınız ağır sporlar vücudunuzun kan akışını yeterince sağlayamayabilir. Uzun süre hareketsiz kalmaktan kaçının ve spor yaparken dikkatli olun" dedi.
Gençlerin ağır spor yaparken ve uzun süre hareketsiz kalmaktan kaçınmaları gerektiğini belirten Özkaya, Kovid-19 sonrası dönemde bu iki zıt duruma özellikle dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.