Samsun-Sarp arasında kıyıya paralel bir hat olarak demiryolu konusunun gündeme getirilmesinin sağlayacağı avantajların olduğunu kaydeden Oruç, “Son yıllarda özellikle ülkemizde demiryolu konusunda her konuda olduğu gibi büyük bir hamle oldu. Dünyada kombine taşımacılık kavramı ulaşım konusunda çok önem arz etmektedir. Doğu Karadeniz Bölgesi demiryolundan mahrumdur. Samsun Sarp arasında kıyıya paralel bir hat olarak demiryolu konusunun gündeme getirilmesinin sağlayacağı avantajlar vardır. Bu hızlı ekonomik güvenli bir ulaşım sisteminin ama daha önemlisi bölgede limanlarımız var. Yeni bir lojistik merkez İyidere’de kuruldu, lojistik liman var. Bütün bu lojistik merkez ve limanın tabi ki karayolu trafiğini artıracağını karayolu trafik yükünün artması sonucunu getirecektir. Bu tren yolu hattının hayata geçirilmesi bağlamında en önemli sağlayacağı avantajlardan bir tanesi burada oluşacak karayolu trafik yükünün hafifletilmesi olarak görülmeli. Bunun beraberinde sürülebilir bir yaşam açısından da karbon emisyonunun azalması hızlı güvenli ve daha ucuz ekonomik bir taşımanın sağlanması maksadıyla olumlu görürüm” dedi.
"Dünya ticaretinin yüzde 90’nından fazlası suyoluyla olmaktadır, karadaki devamı en ucuz taşıma olan demiryoludur"
“Dünya ticaretinin yüzde 90’nından fazlası suyoluyla olmaktadır, karadaki devamı en ucuz taşıma olan demiryoludur” diyen Oruç, “Samsun-Sarp arası yapılabilir orada hiç bir problem yok avantaj sağlayacağı alanlar ve durumlar ifade etmeye çalıştığımız durumlar söz konusudur. Ancak daha önemlisi limanların karadaki iç kesimlere ulaşmasını sağlamak çok daha elzemdir çok daha önemlidir. Bu kapsamda İyidere lojistik limanının, lojistik merkezinin iç kesimlere bağlanması İran’ın Tebriz kentine sanayi kentine bağlanması ve orayı en kısa yoldan denize ulaştıracak kara kesiminin demiryoluyla geçilmesi ulaşım açısından büyük ekonomik faydalar getirecektir. Zaten ülkemizde Ankara’dan başlayıp Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Tiflis, Bakü hattı var. Dolayısıyla Doğu Karadeniz limanının ve lojistik merkezinin güneyimizden geçen demiryolu hattına bağlanması bölgemiz için ve yapılmış olan lojistik merkezden beklenen faydanın sağlanabilmesi için son derece hayati derecede önemlidir. Dünya ticaretinin yüzde 90’nından fazlası suyoluyla olmaktadır, karadaki devamı en ucuz taşıma olan demiryoludur. Dolayısıyla bu limanımızın, limanlarımızın iç kesimlere demiryoluyla bağlanması navlun bedellerinin düşmesine, ulaşımın daha ekonomik olarak sağlanmasına. Bu kapsamda İran’ın Ortadoğu’nun ve ülkemizin Doğu Anadolu’nun, Güneydoğu Anadolu’nun bütün ürünlerinin ve Kafkaslar’ın Doğu Karadeniz limanına bağlanması ve bu liman üzerinden Karadeniz’e kıyı bütün ülkelere ulaşması, hatta Tuna nehri aracılığı ile Avrupa içlerine, Orta Avrupa’ya, Baltık Denizine kadar ulaşması anlamına gelecektir. Bir ürünü üretirsiniz bunun mutlaka pazarı olacaktır, pazarlanması gerekecektir. Bu kapsamda ülkemizin gayri safi milli hasılasındaki oranı Doğu Karadeniz Bölgesi olarak yaklaşık yüzde 12 olarak bilinen bu hareketliliği ancak demir yolu bağlantısıyla istediğimiz etkinlikte, hatta daha da yükselecektir. İstediğimiz oranda kullanılabilmesi hayata geçirilmesi ve beklenen ekonomik faydanın sağlanabilmesi adına bu güzergâhın mutlaka yani Doğu Karadeniz limanlarının ki bunun özelinde hükümet iradesiyle ortaya konmuş olan İyidere lojistik merkezinin ve limanının iç kesimlere demir yoluyla bağlantısı Bakü, Tiflis, Kars hattına bağlanması hayati derecede önemlidir” şeklinde konuştu.