BU KEZ ESNAFIN DEDİĞİ OLDU
Geçtiğimiz yıl Trabzon’da düzenlenen “Marka Ürünler Festivali” festivali düzenleyen özel firmanın beceriksizlikleri, kalitesizlikleri ve tecrübesizlikleri yüzünden epey tartışma yaratmıştı.
Bu kişiler belediyeyide zor durumda bırakmış sonrasında düzenledikleri organizasyonlarıda ellerine yüzlerine bulaştırıp ortadan kayboldular.
Yerel esnaf, festival boyunca dışarıdan gelen satıcıların şehirde tezgâh açmasına tepki göstermiş, “Biz burada yıl boyunca kira, vergi ödüyoruz; onlar birkaç günlüğüne gelip burada tezgah açıyor” diyerek adeta isyan etmişti.

Bu yıl aynı organizasyon yeniden yapılmak istenince, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, 'dur’ dedi.
Gelen talepleri dinleyen Genç, “Önce esnaf odalarıyla görüşün” talimatı verdi.
Görüşmeler sonucunda esnaf odaları, geçen yıl yaşanan mağduriyetleri hatırlatarak bu kez onay vermedi.
Büyükşehir yönetimi de bu karara saygı gösterdi ve festivalin bu yıl yapılmamasına karar verildi.
Yani bu defa “ticaretin kalbi” değil, “esnafın vicdanı” kazandı.
Geçen dönem yerel esnafın dışarıda bırakıldığı giysi fuarı nedeniyle ciddi tepki toplanması sonrasında böyle bir kararın alındığını öğrendik.
Kısacası Başkan Genç, geçen yıl ki oyuna gelmedi, belediyeyi kullanıp iyi niyeti suistimal edenlere esnaf adına adeta rest çekti.
O İSİM GERİ DÖNDÜ
Siyasette partiler arası geçişler olur....
Bu milletvekilleri hatta genel başkanlar nezdinde de oluyor.
Hatta yerelde genelde vatandaşlar kızdıkları siyasi partiden istifa ederek diğer partilere üye kaydını yaptırır....
Ama bu kez Trabzon'da durum daha farklı.
Trabzonlu genç bir isim siyasi olarak tekrar partisine döndü...

Niyazi Taşkın eylül ayında yaptığı basın açıklamasıyla Zafer Partisi’nden istifa ettiğini ve yoluna Anahtar Parti çatısı altında devam edeceğini duyurmuştu.
Anahtar Parti Ortahisar İlçe Başkanı da sosyal medya hesabında Taşkın’a rozet takarak fotoğraflarını paylaşmıştı.
Ancak geçtiğimiz günlerde Taşkın’ı yine istifa ettiği Zafer Partisi’nde gördük.
Üstelik daha önce istifa etmiş bir isim olmasına rağmen Taşkın, İl Teşkilat Başkanı olarak yeniden Zafer Partisi çatısı altında siyaset yapmaya başlamış....
Hızlı geçişi partililer arasında da dikkat çekmiş olacak ki iki parti koridorlarında da ismi konuşuluyor...
HERKES BİTİYOR DEDİ AMA…
Son zamanlarda AK Parti’nin Trabzon’da gerilediği ve üye kaybettiği söylentileri devam ediyor.
Üstelik her geçen gün de bu algı yayılıyor.
Ancak AK Parti’nin kadınları son 3 gündür Kahramanmaraş Caddesinde stant açıyor ve üye kaydı yapıyor.
İl Kadın Kolları Başkanı Ayfer Cihan ile kısa bir görüşme yaptık. Son 3 günde yapılan üye sayısını da direkt ondan öğrendik. Sadece kadın kolları tarafından son 3 günde 527 yeni üye yapılmış Trabzon’da…

Bu sayı açıkçası iyi bir rakam...
Yeni kurulan ve genel başkanı Trabzonlu olan bir parti 1,5 yılda 1500 üye sayısına ancak ulaşırken 3 günde 627 rakamı alkışa değer.
AK Parti Genel Merkezi’nin Trabzon’a verdiği 19 bin 875 kişilik üye hedefini tutturmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Trabzon’da 120 binden fazla üyesi olan AK Parti’nin hala günde ortalama 150-160 üye yapabiliyor olması şehirde gücünü koruduğunun önemli. bir göstergesi…
CHP İÇİN KENDİ İMKANLARIYLA!
Cumhuriyet Halk Partisi ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerine devam ediyor. Son miting dün Ordu’da yapıldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in liderliğinde yapılan mitingde ciddi anlamda bir kalabalık oluştu.
Mitinge sadece Ordu’dan değil, D. Karadeniz Bölgesindeki birçok ilden vatandaşlar katıldı.
Trabzon’dan da CHP Trabzon İl Başkanı, İl Yönetimi, İlçe Başkanları ve Belediye Başkanlarından oluşan kalabalık bir heyet mitingde yer aldı.
Mitingdeki havayı solumak için dün CHP İl Başkanı Mustafa Bak ile telefonda konuştuk.
Bak, mitingin ciddi anlamda çok kalabalık olduğuna dikkat çekerek, “19 Mart’tan bu yana olan süreçte, CHP nerede bir miting yaptıysa insanlar koşarak alanı doldurdu…

Miting alanı tıklım tıklım, her yerden gelen insanlar var. Aslında CHP’nin yaptığı mitingler, insanların düşündüğü gibi “toplama, taşıma” filan mitingler değil.
Ama şunu belirtmekte fayda var, özellikle komşu illerden ,ilçelerden vatandaşlar kendi imkanlarıyla koşup alana geldiler. Bayağı kalabalık oldu.
İnsanların gerçekten CHP’den özellikle Özgür Özel’in bu 19 Mart’tan bu yana yönettiği süreçten çok umutlu, beklentileri çok fazla…
CHP vatandaşlara o güveni veriyor.. Ordu da aynı şekilde oldu. Gayet kalabalık, alanın sadece içinde değil dışında de birikin insanlar vardı. Çok güzeldi” dedi.

Trabzon’dan mitinge katılımın ne boyutta olduğu sorulduğunda ise Bak, kendilerinin bir davet yapmadığını sadece gelen talepleri topladıklarını söyledi.
Bak, kendilerine mitinge katılmak için gelen talebin toplamda 100 civarında olduğunu ifade ederken, Trabzon’dan çoğunlukla vatandaşların kendi imkanlarıyla gittiğini söyledi.
Bak, “Biz İl Başkanlığı olarak gelecek olan vatandaş ve yöneticiler için otobüs değil, minibüsler yaptık, Bu kişiler de toplama doldurma değil. Genel merkezin daveti üzerine değil, burada biz gelen talepler üzerine yapılmış bir çalışma.
Biz İl Başkanlığı olarak da davet yapmadık. Üyelerimize de mesaj atmadık. Bor organizasyon da yapmadık” dedi.
Ancak Bak, mitingde kendi imkanlarıyla katılanları sayısını net olarak veremeyeceğini de sözlerine ekledi.
BİREYSEL DEĞİL SİSTEM TAKIMI!
Trabzonspor’un Alanyaspor karşısında aldığı beraberlik, bazılarını yine öfkelendirdi.
Sosyal medyada aynı ezber: “Bu topçudan olmaz, hoca yanlış yaptı, şu niye girdi?”
Oysa meseleyi bu kadar sığ okumak, asıl resmi kaçırmak demek.
Bu takım bireysel performansla değil, sistemle ayakta duruyor. Ve o sistemin iki ana dişlisi —Batagov ve Savic— sahada olmayınca çark dönmedi. Bu kadar net.
Gerideki düzen bozulunca pres altında pas koridorları açık kaldı, savunma hattı birbirini paylaşamadı, Pina içeri gömülünce kanat savunması çöktü. Gol de buradan geldi.

Trabzonspor topa sahipken 5-4-1’e döndü, ama bağlantılar kopuk, geçişler yavaş. Yine de mesele bir maçlık değil. Takımın temel sorunları belli: üç yıldır aynı eksiklerle uğraş var, gelişim kısıtlı. Baniya hâlâ aynı hataları yapıyor, Okay düşüşte, ama bu oyuncular “ıskarta” diye çöpe atılacak isimler değil. Sorun bireyde değil, sistemin bütününde.
Bu takımın kalbi stoperde atıyor. Batagov yoksa ritim bozuluyor. O yüzden bazı oyuncuların sakatlığı sadece bir eksi değil, oyunun kimyasını da değiştiriyor.
Ki sakatlık süresine ve gelecek maçlara bakılınca bu durum tekrar yaşanacak. Trabzonspor sistem takımıdır. Bir dişli kırıldığında makine durur, ama tamir edilir.
Aslında Fatih Tekke, basın toplantısında inceden olan stopere transferi işaret etti. İstedim ama olmadı dedi… Devre arasında macera aramadan buraya ayağı temiz bir stoper kesinlikle alınması şart oldu. Ayrıca kanat bekleri problemli çözüm için veya Mustafa’nın daha aktif oyunu için buralara da dokunuş gerekli.
ERKEN REAKSİYON VERİLİYOR
Trabzonspor’un Alanyaspor karşısında aldığı beraberlik sonrası şehirde yine tansiyon yükseldi. Ancak bu tabloya bakarken birkaç hafta geriye gitmekte fayda var. O meşhur Karagümrük maçı... Son dakikalarda yenen iki gol, , 3 puanın keyfini çıkaramama.
O gün bu köşede yazmıştık: “Bu sezon böyle maçlar olacak” oldu da.
Trabzonspor genç, dinamik ama bir o kadar da kırılgan bir takım. Öne geçtiğinde dahi oyunu kontrol etme, tempoyu belirleme ve skoru koruma konusunda hâlâ eksikleri var. Buna rağmen ligde sadece bir mağlubiyetle, hem de Fenerbahçe deplasmanında, bu seviyede tutunabilmek ciddi bir başarı göstergesi.

Ancak gelin görün ki, tribün ve şehirdeki hava bambaşka. Taraftarın tepkisi, zaman zaman ölçüsünü fazlasıyla aşıyor. Eleştiri elbette olacak ama son dönemdeki sert ve agresif çıkışlar artık sağlıklı bir tartışma zemininden çıkıyor. Sosyal medya üzerinden yayılan karalamalar, oyuncuların ve teknik ekibin motivasyonunu baltalıyor.
Oysa bu takımın büyümesi için biraz sabır, biraz da inanç gerekiyor.
Trabzonspor’un kimyasını bozan şey mağlubiyet değil, erken verilen reaksiyonlar. Henüz ligin üçte biri oynandı, takım gelişiyor. Her şeyden önce bu çocukların biraz nefes almaya ihtiyacı var. Taraftar, eleştirisini yapmalı ama sabırla, akılla, makulle. Çünkü Trabzon’da bir söz vardır: “Fırtına en çok, erken koparsa yıkar.”





