SİKAN GELDİ, YÜZÜ GÜLDÜ

Trabzonspor’da Danylo Sikan transferine kuşkusuz en çok sevinenin Şenol Güneş olduğunu düşüneceksiniz ama öyle değil.

Hemşerisi Batagov.

Ukrayna’dan gelen ve sezon başında takıma katılan Batagov, hem mizacı hem de yaşı gereği oldukça soğuk bir görüntü ortaya koyuyordu.

Ancak bu durum şimdilerde tamamen değişti.



Ukraynalı vatandaşı Sikan gelince Batagov’un da yüzü güldü.

Antrenmanda beraberler...

Sokakta da beraberler...

İzin günlerini de beraber AVM’de geçirdiler.

Zaten alt yaş takımlarında da beraber oynamışlardı.

Önceden tanışıklıkları var.

Şimdilerde Batagov’u ilk defa güler yüzlü görenler şaşkınlığını da gizleyemiyor.

Bu ikilinin uyumu kuşkusuz Trabzonspor’a olumlu yansıyacaktır.

REKABET AK PARTİ’Yİ GÜÇLENDİRDİ Mİ?

Siyasette, sporda, hayatın hemen hemen her alanında rekabet daima canlandırır.

Trabzon özelinde Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Ortahisar Belediyesi arasındaki tatlı rekabet, belediyeleri ve çalışmalarını teşvik ediyor.

Aynı rekabet AK Parti Ortahisar İlçe Başkanlığı için de yaşandı.



Şehrin sevilen iki önemli ismi Seyit Hisoğlu ve Cevat Kara arasında tatlı bir rekabet yaşandı.
Bu rekabetin ardından Hisoğlu, İlçe Başkanı olarak atandı.

Parolamız birlik beraberlik ilkesiyle yola çıkan Seyit Hisoğlu ve Cevat Kara konuştu, iş tatlıya bağlandı.

Bu süreçte de güzel gelişmeler yaşandı diyebiliriz.

Artık parti yönetimine enerjisi yetmeyen, farklı alanlarda daha çok vakit geçiren isimlere kimse “artık fikirleriniz bizim için önemli ama siz kenarda durun” diyemiyordu.

Ancak bu ikilinin arasındaki rekabet sayesinde, ak saçlı olarak kenarda durup akıl hocalığı yapması gereken isimler bir bakıma sahadan çekildi.

Bu sayede Başkan Hisoğlu, yeni yönetimini kurarken genç isimlere daha çok yer verdi.

Bu sayede de AK Parti’nin Trabzon’da daha önce izlemediği bir siyaset izleyeceği aşikâr...

Bakalım bu rekabetin meyveleri ne zaman toplanacak, hep birlikte göreceğiz.

TRABZONLU DÜŞMANLIĞI NEDEN?

Trabzon, yıllardır konuşulan mega projelerinde adeta kaplumbağa hızıyla mesafe alırken, siyasette de her geçen gün seviye kaybediyor.

Neden mi?

Başkent Ankara’da “Türkiye’yi Trabzon yönetiyor” algısı oluşturularak birçok başarılı bürokrat ya mobbinge uğruyor ya da görevden alınıyor.

Sadece bürokraside değil, bazı önemli STK’larda dahi Trabzonlu bir isim gündem olunca düşman gözüyle bakan lobiler harekete geçiyor.

Maalesef bazı cemaat, vakıf ve dernekler üzerinden Trabzonlu düşmanlığı yapılıyor.

Neymiş, Türkiye’yi Trabzon yönetiyor?

Vay be…

Şimdi de İlbank’ın başarılı Genel Müdür Yardımcısı Volkan Bektaş görevden alınıyor.

Oysa herkes Volkan Bektaş terfi edecek diye bekliyordu.



Trabzon siyasetinin Ankara ayağı ise sus pus olmuş durumda.

Bektaş ‘başarısız’ olsa amenna. Her üstlendiği görevi layıkıyla yerine getirmiş.

Trabzon’dan giden belediye başkanlarına, siyasetçilere, yöneticilere ve vatandaşlara kol kanat germiş. Onları evlerindeymiş gibi ağırlamış.

Peki sorun ne? Neden istenmiyor?

Yukarıda da yazdık, Trabzonlu olduğu için…

Ankara’daki büyükler bu yanlıştan dönmeli.

Bunun için de Trabzon siyaseti harekete geçmeli.

Geçmeli ki Volkan Bektaş üzerinden Trabzon düşmanlığı yapan lobiler ayağını denk alsın.

Liyakat sahibi insanlara dokunulmasın.

O TESİSE 10 MİLYON DOLARLIK YATIRIM… 

Trabzon Entegre Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi ile ilgili önceki gün nihayet beklenen haber geldi.

Yetkililerin yaptığı açıklamada, tesise yeni yatırım yapılması ve işletmeye alınması için sözleşme imzalandı.

Sözleşmenin, tesisi yapan ve işletmesini yürüten Evra Enerji ile taşeron firma arasında imzalandığını belirtelim.

Peki, tesis yeniden işletmeye alınırken ne gibi değişiklikler yapılacak?

Yaptığımız araştırmada, taşeron firma ile yapılan sözleşme sonrasında tesisin çöp ayrıştırması ve enerji üretiminde bir dizi revizyona gidileceği öğrenildi.

Buna göre revizyonlar; bir takım makine ve ekipmanların yanı sıra enerji üretim kısmında da yeni eklemeler yapılacak.

Enerji üretimi daha önce sadece gazlaştırma yoluyla yapılıyordu. Ancak şimdi yakma işlemi de eklenecek.

Peki bu ne demek oluyor?

Şöyle ki, daha önce çöpe atılan ve asıl kokuya sebep veren organik atıklar gazlaştırma işlemine maruz kalamıyordu.

Yani sebze, meyve vb. ıslak olan organik atıklar çöp tesisinde depolama alanında biriktiriliyordu.


Ve kokunun büyük bölümüne de bu atıklar sebep oluyordu.

Şimdi tesise eklenecek yakma ünitesi ile birlikte çöpten gelen bu ıslak organik atıklar, kurutma işleminden sonra yakma işlemine maruz kalacak.

Buradan çıkacak ısı da enerjiye dönüşecek.

Dolayısıyla çöpün neredeyse yüzde 80’i, belki de daha fazlası enerji üretiminde kullanılacak.

Bu durum, depolama alanında fazla çöpün olmaması demek.

İşler istenildiği gibi giderse, 1 yıl içerisinde tüm üniteler tamamen yapılıp bitirilecek.

Çöp tesisine yapılacak yeni yatırımın maliyetinin ise 10 milyon dolar civarında olabileceği kaydedildi.

Bu durum, tüm Araklı’nın beklediği bir şeydi…

Umarız istenildiği ve beklendiği gibi sonuçlanır ve bölgede koku ciddi oranda azalır.

YANGIN MERDİVENLERİNİ BOŞALTIYORLAR… 

Bolu Kartalkaya’da bulunan bir otelde çıkan yangında 78 vatandaşımızın hayatını kaybetti.

Bu acı olayın ardından tüm Türkiye’de olduğu gibi Trabzon’da da yangın ve yangına karşı şu sıralar büyük bir farkındalık hakim. 

Ancak biliyorsunuz bu tür farkındalıklar, olayın olduğu ilk anlarda herkes tarafından konuşulur, uygulamaya konulur, hatta sık sık denetimler yapılır ancak sonrasında unutulur. 

Dileriz bu kez unutulmaz ve bu denetimler sık sık yapılır. 

Yapılmadığında başımıza nelerin gelebileceğini ne yazıkki bir kez daha acık şekilde öğrendik… 

Acı olayın ardından Trabzon’da ki kurum ve özel işletmeler de yangın konusunda denetimlerini sıklaştırdı. 

Hatta bu denetim haberini alan bazı işletmelerin ‘Depo veya ardiye’ olarak kullandıkları yani kullanmadıkları eşyaları dizdikleri yangın merdivenlerini boşaltmaya başlamış. 



Olur da denetime gelip, yangın merdiveninin ardiye olarak kullanıldığını görülürse ceza yeriz diye… 

Bazı sigorta firmaları da ‘Yangın’ konusunda sigorta yaptıkları işletmeleri de özel denetime almış.

İşletmeye gidip yerinde kontrol yapıyorlar, yangın merdiveni var mı, erken uyarı sistemi var mı vs… 

Çünkü biliyorsunuz böyle bir felaket meydana gelmesi durumunda sigorta şirketleri de yükümlülük altına giriyor. 

Artık ‘Bize bir şey olmaz’ mantığından çıkıp, önlem alma zamanı değil mi? 

Daha kaç açı olay yaşayacağız bir şeyler öğrenmek için… 

6 Şubat depremlerinden sonra da sık sık bina yapı sağlamlığı gündeme gelmiş hatta bu konuda Trabzon’da çalışma yapılacağı söylenmişti. 

Ama gelin görün ki o zaman edilen laflar, şimdilerde sadece gazete veya internet sütunlarında kaldı…

TRABZON’DA TRABZONSPOR’U GEÇTİLER

Günümüz dijital çağında sosyal medya, bireylerden kurumlara kadar herkes için en önemli iletişim araçlarından biri haline geldi.

Özellikle futbol gibi milyonlarca insanın tutkuyla takip ettiği bir spor dalı, sosyal medya platformlarında çok büyük bir etkileşim potansiyeline sahip.

Futbol içerikleri; maç anları, özel videolar ve nostaljik paylaşımlar gibi birçok formatta yüksek beğeni ve paylaşım oranlarına ulaşıyor.

Trabzonspor Kulübü ise sosyal medya konusunda yeterince etkin bir strateji sergilemiyor.

Kulüp, büyük bir takipçi kitlesine sahip olmasına rağmen, bu gücünü daha etkili kullanabileceği alanlarda yeterince varlık gösteremiyor.

Oysa Trabzon'da bu açığı hızla dolduran ve bir fenomen haline gelen bir girişim var: Kadim Futbol.



Kadim Futbol, Trabzon’un amatör futbol sahalarından alt lig maçlarına kadar geniş bir yelpazede içerik üretiyor.

Sahalarda sergilenen futbol hünerlerini, nostaljik anekdotları ve eğlenceli organizasyonları profesyonel bir şekilde sunarak, kısa sürede milyonlarca insanın ilgisini çekmeyi başardı.

Sadece beş kişilik bir ekiple, Trabzonspor’un 15 yılda ulaştığı takipçi sayısını neredeyse aynı seviyeye taşıdılar ve 1 milyon takipçiyi geride bıraktılar.

Bununla da kalmayıp içerikleri milyonlarca kez görüntüleniyor ve geniş bir kitle tarafından paylaşılıyor.

Bu durum, sosyal medyanın gücünü doğru kullanmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Trabzonspor gibi köklü bir kulübün, marka değerini artırmak ve daha geniş bir taraftar kitlesine ulaşmak için sosyal medya platformlarını daha aktif ve yaratıcı bir şekilde kullanması şart.

Dünyadaki başarılı futbol kulüplerine bakıldığında, sosyal medyayı sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda bir kültür yaratma ve gelir elde etme platformu olarak kullandıkları açıkça görülüyor.

Kaynak: 61SAAT HABER MERKEZİ