TRABZON’UN O İLÇESİ İÇİN İLK…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen, 110. Dönem Kaymakamlar Kura Töreni'nin ardından kaymakam adaylarının görev yerleri belli oldu.

Trabzon’un Arsin ilçesinde de bir ilk yaşandı.

Aydın’ın Yenipazar ilçesinde görev yapan Kaymakam Şule Demirtaş, Arsin’e atanarak ilçenin ilk kadın kaymakamı oldu.



Kaymakam Demirtaş, 1996 yılında Ordu’ya bağlı Kabadüz ilçesinde doğdu.

İlk ve orta öğrenimi Ordu’da tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden onur öğrencisi olarak mezun oldu.

4 yıla yakın avukatlık mesleğini icra eden Demirtaş, İçişleri Bakanlığı'nın açmış olduğu Kaymakamlık Sınavı'nı kazanarak 2021 yılında 110. Dönem Mülki İdare Amiri olarak Ordu Valiliği Kaymakam Adayı görevine başladı.

İlk stajını tamamladıktan sonra sırasıyla Muğla-Ortaca ve İzmir-Karabağlar ilçesinde Kaymakam Refikliği görevini yerine getirdi.

Demirtaş, İçişleri Bakanlığı'nın 12 Ağustos 2022 tarihli Bakanlık Makamı'nın onayı ile 25 Ağustos 2022’de Yenipazar’da göreve başladı.

110. Dönem Kaymakamlar Kura Töreni'nde ise Trabzon’un Arsin ilçesine ataması gerçekleştirildi.

TRABZON’A GELİYORLAR…

TRT 1 ekranlarında yayınlanan “Mehmed: Fetihler Sultanı” dizisinde Trabzon’un fethedileceği bölümler yaklaştı.

Dizide yer alan başrol oyuncu Serkan Çayoğlu ve Mahmut Paşa rolündeki Gürkan Uygun Trabzon’a geliyor.



23 Ekim Perşembe günü saat 15.00’te Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde sevenleriyle buluşacak olan ikili için hazırlıklar şimdiden başladı.

Yapımcı ve senarist de ikiliye eşlik edecek.

KTÜ’nün ev sahipliği yapacağı programın ilk duyurusu gerçekleşti.

Yapılan duyuruda,
📌 “Mehmed: Fetihler Sultanı” Söyleşisi!
Kadim tarihimizin izlerini ekrana taşıyan büyük bir yapımın kahramanları, Üniversitemizde, öğrencilerimizle buluşuyor!
📆 23 Ekim 2025, Perşembe
⏰ 15.00
📍 Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi

TRABZON SEFERLERİNE RUSLAR NE DİYOR?

Trabzon ile Rusya’nın Soçi kenti arasında yıllardır beklenen feribot seferlerinde nihayet somut bir gelişme yaşandı.

Hatırlanacağı üzere bu proje 2 yılı aşkın süredir rafta beklemedeydi ve Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle sürekli ertelenmişti.

Ve sonunda Trabzon Limanı’nda demirli bulunan Sea Bridge Feribotu ilk deneme seferini yaparak Soçi Limanı’na ulaştı.

Ancak, Rusya’dan gelen açıklama adeta şok etkisi yarattı.

Çünkü…

Soçi’nin bağlı bulunduğu Krasnodar Bölgesi Valisi Veniamin Kondratyev, TASS ajansına yaptığı açıklamada, “Bu seferler erken ve güvenli değil” diyerek projeye karşı çıktı.

Ancak Rus kamuoyunda yapılan bir anket aslında seferlerin Ruslar tarafından da olumlu karşılandığı izlenimini veriyor…

Anket sonuçlarına göre;

“Evet” diyenlerin oranı %72,1,

“Hayır” diyenlerin oranı ise %27,9 çıktı.

Üstelik en çok işaretlenen seçenek %33,3 ile “Türkiye’nin kuzeydoğusunu keşfetmenin harika bir yolu” oldu.

Ardından %22,2 ile “İlginç bir tekne gezisi olacak” seçeneği geldi.

“Hayır” diyenlerde ise en yüksek oran %16,7 ile “Türkiye’yle hiç ilgilenmiyorum” oldu.

Kısacası… Trabzon-Soçi feribotu sadece Trabzon’da değil, Karadeniz’in iki yakasında da ilgi görüyor.

Gördüğümüz kadarıyla Rus halkı da bu seferlere mesafeli değil…

Ancak burada valiliğin dediği ‘güvenlik’ seçeneğini de es geçmemek lazım.

Çünkü biliyorsunuz Trabzon’da son dönemde sıkça Ukrayna-Rusya savaşında kullanılan insansız deniz araçları bulunmaya başlandı.

O savaşta kontrolü kaybedilen ve Trabzon kıyılarına sürüklenen bomba yüklü bu insansız deniz araçları ciddi tehlike oluşturuyor…

Bu noktada nasıl bir önlem alınır merak konusu…

BÜYÜK TAKIM REFLEKSİ!

BÜYÜK TAKIM REFLEKSİ!
Trabzonspor’un Rizespor deplasmanındaki mücadelesi aslında bir maçtan çok daha fazlasını anlattı.

Her şeyden önce kabul edelim; sahadaki oyun, keyif anlamında herkesi tatmin etmedi. İlk 25 dakikalık bölüm, ardından ilk yarının son çeyreği ve ikinci yarının ilk 20 dakikası, oyunun iki farklı yüzünü gösterdi.

Bordo-mavililer zaman zaman Rize’nin yoğun baskısı altında kaldı, zaman zaman da oyunu kontrol etti.

Ancak nihayetinde dengeyi bozan hamleler geldi ve maçın hikâyesi Trabzonspor lehine yazıldı.

Bu sezon Trabzonspor’un öne çıkan en önemli özelliği, skoru koruyabilme refleksi.

Antalyaspor, Kocaelispor, Kasımpaşa örneklerinde olduğu gibi… Gol bulunduğunda, oyun temposunu dengeleyip sonuca gitmek tercih edildi ve sonuçta haneye yazılan puanlar geldi.

Bu da büyük takım refleksiyle açıklanabilir. Çünkü “her zaman en iyi oyunu” oynamak mümkün değildir; önemli olan o anın gereğini yapmak ve 90 dakikayı lehine çevirebilmektir.

İlk 25 dakikayı tekrar izlendiğinde Rizespor’un baskılarında temel eksiklikler göze çarptı.

Trabzonspor ise topa sahip olma konusunda rahat. Önde sürekli çoğalan, kalabalık bir baskıyla yükleniyor Rizespor.

Bu baskının bazı anlarda başarılı olduğunu da görmek lazım.

Ama mesele burada bitmiyor: Trabzonspor, her maçta farklı bir senaryo yaşıyor. Bu baskıların Trabzonspor’a genel anlamda oldukça olumlu katkılar sağladığını söylemek gerekiyor.

Bordo-mavililerin oyununda hâlâ eksikler var, evet. Ama her maçtan çıkarılan olumlu dersler de bir o kadar değerli.

Bu yolculuk, sadece sahadaki üç puanla değil, aynı zamanda geleceğin oyun kültürünü inşa etmekle ilgili.

Ve asıl kritik nokta şu: Trabzonspor, oyunu beğenilmese bile kazanmayı biliyor. İşte tam da bu, büyük takım refleksinin ta kendisi.

ONANA’NIN BÜYÜK FEDAKÂRLIĞI

Trabzonspor’un Rize deplasmanındaki hikâyesinde perde arkasında çok kritik bir detay var: Kaleci Onana’nın sahadaki varlığı.

Isınma esnasında dizinde sorun yaşayan Onana, aslında kenara çekilme ihtimaliyle karşı karşıyaydı.

Ancak büyük bir sorumluluk aldı, kaleci antrenörü Metin Aktaş’la konuştu ve “oynamak istiyorum” dedi.

Risk aldı, sahaya çıktı.

Sonuç? Galibiyetin en önemli aktörlerinden biri oldu. Kalesinde devleşti, kritik anlarda güven verdi. Bu, sadece bir kalecinin değil, bir liderin refleksi.

Savic meselesi de ayrı bir başlık. Yenilen golde hatası vardı, evet.

Ama sonrası… Takıma kattığı kaptanlık ruhu, oyun içinde sergilediği liderlik bambaşka.

Saha içinde sorumluluk alan, arkadaşlarını toparlayan, farklı bir oyuncu profili çizen bir isim.

Trabzonspor’un yeni kimliğinde bu karakterler çok değerli.

Onana risk aldı, Savic liderlik yaptı.

Trabzonspor sahada sadece üç puanı değil, aynı zamanda takım olma refleksini kazandı. Ve bu hikâyede bireysel iradeler, kolektif başarıya dönüştü.

TEKKE O SÖZLERİ BAKIN KİME SÖYLEDİ?

Trabzonspor’un Rizespor karşısında alacağı galibiyetin ardında, aslan payının kesinlikle taraftara ait olduğu açık.

Akıl almaz bir şekilde alınan deplasman yasağı kararının ardından, sosyal medyada ve sahada büyük bir dayanışma örneği sergileyen Trabzonspor taraftarı, yine takımlarına olan sonsuz bağlılıklarını gösterdi.

Meşalelerle uğurladıkları takımlarını şampiyonluk havasında karşılayan taraftarlar, sadece sahadaki oyunculara değil, teknik ekibe de büyük moral verdi.

Arsin’de ve tesislerde coşkuyla karşılanan bordo-mavililer, taraftarın motivasyonunun ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Her ne kadar eleştirilse de, bu sefer haklarını teslim etmek gerek: Takımın galibiyetine katkı sağlayan bu fedakâr taraftarlar, şampiyonluk sezonundaki o eski coşkuyu yeniden yakaladılar.

Ancak taraftarın desteği kadar dikkat çeken bir diğer olay da, teknik direktör Fatih Tekke'nin o meşhur sözleriydi.

Otobüsten inen Tekke, "Nerdesin sen, vicdansız" dedi.

Ters açı ve kalabalık olduğu için o kişi görülmedi. Herkes bu sözlerin kime olduğunu merak ederken, cevap hiç de uzak değildi.

Bu sözlerin sahibi, tribünlerin en renkli simalarından biri olan ve “Vira Grubu”nun tribün lideri Osman Koray Alemdar’dı.

Fatih Tekke ile aynı okulda okumuşlardı, birisi futbolcu oldu, ardından teknik direktörlük kariyerine adım attı, diğeri ise tribünlerin vazgeçilmezi oldu.

Alemdar’ın meşhur “Guru Osman” lakabı, Trabzonspor taraftarının belleğine kazınmış bir isim haline gelmişken, Tekke’nin tatlı çıkışı, iki eski dostun yıllar sonra karşı karşıya gelmesinin ilginç bir anısı olarak tarihe geçti.

Trabzonspor'un başarısında taraftarın rolü kadar, bu tür insan hikâyeleri de en az saha olayları kadar önemli.