CUMHURBAŞKANININ PROGRAMI VE TEŞKİLAT…

Geçtiğimiz pazar günü Trabzon’da düzenlenen toplu açılış töreninin öncesinde ve sonrasında yaşananlar Türkiye’nin gündemine yerleşti.

Özellikle de Trabzon Büyükşehir Belediyesi otobüslerine parti bayraklarının asılması gündem oldu.

Dün de CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, kamu kaynaklarının siyasi parti tarafından kullanılmasına yönelik olarak bir suç duyurusunda bulundu.

Bu konuyla alakalı bir üst düzey partiliyle görüştük. Toplu açılış programının ev sahibinin Trabzon Valiliği olduğunu söyledi.

Ki daha önce biz de bu sayfalarda bunu sizlere iletmiştik.

Partili isim de, “Trabzon Valiliği programı yaptı fakat teşkilatlarımız bugüne kadar olduğu gibi yine Cumhurbaşkanını yalnız bırakmadı. Hasret gidermek isteyen partililer ve sevenleri olarak salonu doldurduk. Valilik sadece organizasyon çerçevesinde açılışı yapılacak kurumların görsellerini hazırladı. Valilik resmi bir programı organize ederken bizler de teşkilatımızla alanda olduk. Erdoğan sevgimizi kim ne derse desin bizim Erdoğan sevgimizi engelleyemezler" dedi.

Burada valilik de, teşkilatlar da gereğini yapmış; bir Şalpazarı hadisesinin olayı bu noktaya getirmesi gerçekten düşündürücü!

MECBUREN SINIRLI KALACAK…

CHP Trabzon’da ilçe kongrelerinin tamamlanmasının ardından, gözler İl Kongresi’ne çevrildi.

Daha önce duyurduğumuz gibi, CHP Trabzon İl Kongresi 19 Ekim Pazar günü saat 10.00’da Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Trabzon Kongresi’ne Genel Merkez düzeyinde kimlerin katılacağı uzun süredir merak konusuydu.

Edinilen bilgilere göre, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, il kongresine katılacak.

Ancak normalde Trabzon kongreleri, çeşitli illerden üst düzey parti yöneticilerinin de katılımıyla gerçekleşirdi.

Bu kez durum farklı. CHP, Türkiye genelinde 52 ilde il kongresini aynı gün, yani Pazar günü yapacak.

Bu nedenle Genel Merkez’in birçok üst düzey ismi, kendi seçim bölgelerindeki kongrelere katılmak zorunda olacak ve Trabzon’a gelemeyecek.

Dolayısıyla Trabzon Kongresi’nde Genel Merkez katılımı da mecburi sebeplerden dolayı sınırlı düzeyde olacak.

52 ilde eş zamanlı kongreler yapılacak olması, CHP açısından büyük bir organizasyon anlamına geliyor.

Bu durum, adeta Türkiye genelinde partinin aynı gün sandığa gitmesi demek…

Trabzon İl Kongresi saat 10.00’da başlayacak ve saat 17.00’de bitecek.

Aday noktasında ise; mevcut İl Başkanı Mustafa Bak şimdilik tek aday.

Sınırlı süre kaldığından dolayı yeni bir adayın çıkması da bu noktada pek olası gözükmüyor…

BAŞKANLARIN YABANCI DİL MERAKI…

Trabzon’un turizm kenti olması, yerel yönetimlerin bu alandaki yetkinliği artırmasına ve personel kapasitesini geliştirmesine yönlendiriyor.

Bu doğrultuda Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Ortahisar Belediyesi, vatandaşlar için açtıkları ücretsiz yabancı dil kurslarıyla hem şehrin turizm potansiyelini desteklemeye çalışıyor.

Ancak biliyorsunuz turistlerin bazen Trabzon’daki devlet kurumlarıyla da işleri olabiliyor.

Bu noktada; Ortahisar Belediyesi önemli bir adım attı.

Belediye Başkanı Ahmet Kaya, personelden isteyenlerin İngilizce öğrenmesi için özel bir kurs başlattı.

Kurs programı, belediyenin tüm birimlerine gönderilen yazılarla duyuruldu.

Personelden, katılmak isteyenler adlarını yazdırdı ve buna göre kursa katılımın rakamı belirlendi.

Öğrendiğimiz bilgilere göre kurslar önümüzdeki hafta Pazartesi günü başlayacak.

Haftanın 5 günü gerçekleştirilecek derslerde, adlarını yazdıran personel, belirlenen gün ve saatlerde mesaiden sonra İngilizce eğitimine katılacak.

Kursların bazı derslerinde Başkan Ahmet Kaya da yer alacak.

Başkanın katılımı, personelin yabancı dil öğrenme motivasyonunu artırmayı ve sürece olan ilgiyi güçlendirmeyi amaçlıyor.

Ortahisar Belediyesi’nin bu uygulaması, hem belediye personelinin kariyer gelişimini destekliyor hem de Trabzon’un turizm ve hizmet kapasitesini artırdığını belirtelim.

Yabancı dil eğitimi alan personel, hem yabancı turistlerle iletişimi güçlendirecek hem de belediyenin kurumsal vizyonuna katkı sağlayacağı kesin…

GEREKİRSE HAPİS YATARIM!

Otobüs kriziyle Büyükşehir Belediyesini zora sokan Şalpazarı Belediye Başkanı Refik Kurukız haklı olarak bir süredir eleştirilerin odak noktası haline geldi.

Dün de Ankara’da hem MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u ziyaret etti.

Başkan Kurukız, Cumhurbaşkanı Erdoğan geldiği gün Bakan Kurum’dan randevu istemişti.

İlk olarak Genel Başkan Bahçeli’yi ziyaret ederek yapacağı görüşme hakkında kendisine bilgi verdi.



Bahçeli de kendisini tebrik etti.

Bakan Kurum ise Başkan Kurukız ne istediyse tamam dedi.

Yani Kurukız elinde 3 müjdeyle Trabzon’a dönüyor.

100 dairelik bir TOKİ projesi ilk müjdesi oldu Kurukız’ın…

Çarpık kentleşmenin önüne geçmek adına ada bazlı kentsel dönüşüm teklifi de uygun bulunan Kurukız, 2. müjdeyi cebine koydu.

Ancak Şalpazarı’nın 1500 kilometrelik yol ağı için de kalıcı bir çözümü müjdelemek istiyordu.

Her yıl 25 milyon liralara kadar çıkan yol ağının tamirat ve tadilat giderlerinin önüne geçmek amacıyla Bakan Kurum’dan beton santrali için destek istedi.

Başkan Kurukız, beton santrali yapımının yaklaşık 23 milyon liraya tekabül edeceğini söyleyince Bakan Kurum, 10 milyon lira hibe, 10 milyon lira da kredi şeklinde destek olacağını ifade etti.



Şalpazarı’na kurulacak beton santrali de Başkan Kurukız’ın üçüncü müjdesi oldu.
Ancak en mühim konu da sona kaldı.

Yani bir süredir gündemde olan belediye otobüslerine asılan bayrak meselesi… Başkan Kurukız, bu konuda oldukça hassas.

O sebeple biz de kendisinin cümlelerini aynen sizlerle paylaşıyoruz.
Kurukız, 61saat’e yaptığı açıklamada:

“Cumhurbaşkanımız ve inandığımız dava uğruna hapis de yatarım, gerekirse canımızı da veririm. Bilge liderim, Genel Başkanımın yol arkadaşı, dünyada barış elçisi, saygın lider, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’ye verdiği destekten sonra tüm partilerin gelip karşılaması gerekirdi. Keşke onlar da kendi bayraklarını alıp karşılamaya gelselerdi. Bu parti meselesi değil; gelen kişi Cumhurbaşkanı…
O sebeple Cumhurbaşkanımızı karşılamak suç ise ben ceza önemli değil, canımı veririm…”
dedi.

2 OYUNCU GERİ GÖNDERİLDİ

Trabzonspor’un altyapı stratejisinde dikkat çeken bir hareketlilik var.

Bordo-Mavili kulüp, uzun zamandır tartışılan “yeni oyuncu kaynağı” arayışında rotasını Afrika’ya çevirmiş durumda.

İlk olarak Gambiya’dan getirilen Assam Boang, teknik ekibin beğenisini kazanarak lisans çıkartıldı.

Bu oyuncu, kulüpte heyecan yaratırken aynı modelle birkaç yeni isim daha Trabzon’a getirildi.

Ancak ikinci Gambiyalı futbolcu beklentileri karşılamadı.

Ardından Nijerya’dan gelen bir diğer genç isim de yeterli bulunmadı.

Sonuç olarak, iki oyuncu da sessizce ülkelerine geri gönderildi.

Trabzonspor yönetimi ve teknik heyeti, bu deneme-yanılma sürecini bilinçli bir modelin parçası olarak görüyor.

Amaç, Afrika pazarında potansiyelli gençleri erken yaşta keşfedip kadroya kazandırmak.

Yönetimden gelen mesaj şu: “Bu pazarı boş bırakmayacağız. Denemeler sürecek.”

Bu modelin devam edeceği, hatta başka ülkelerden de genç yeteneklerin Trabzon’a davet edileceği belirtiliyor.

Altyapı sorumluları, hem maliyet hem de potansiyel açısından Afrika’nın futbol açısından doğru adres olduğunda hemfikir.

Ancak geri gönderilen oyuncuların sayısının artması halinde, “Kulüp yanlış seçimler yapıyor mu?” sorusunun camiada daha fazla konuşulmaya başlanacağı da ifade ediliyor.

ARAYA BİRİLERİNİN GİRMESİ GEREKLİ

Trabzonspor ile Çaykur Rizespor’un bu hafta sonu oynayacağı karşılaşma, saha içinden önce tribünlerde yaşanacak dostluk mesajlarıyla dikkat çekmişti.

Son günlerde gündeme gelen “deplasman yasağı” ve “fahiş bilet fiyatı” tartışmaları, kulüplerin sağduyulu adımlarıyla çözülmüştü.

Normal şartlarda 453 TL olarak belirlenmesi planlanan bilet fiyatları, iki kulüp arasındaki görüşmeler sonucunda Rize’nin plaka numarası olan 53 TL’ye indirildi.

Bu hamle, Trabzonspor’un geçtiğimiz maçta kendi sahasında deplasman tribünü için 61 TL uygulamasına adeta karşılık niteliğinde oldu.

Bilet fiyatlarındaki bu sembolik jestin ardından, taraftar büyük bir şok yaşadı.

Biletlerini alan ve deplasman için hazırlık yapan, son zamanların en sakin ortamının yaşandığı bu iklimde, akıl almaz bir şekilde deplasman yasağı kararı çıktı.

Bu kararın neye ve kime hizmet ettiği anlaşılmazken, araya birilerinin girip söz konusu bu garip kararı düzeltmesi gerekiyor.

Bir taraftan yaparken diğer taraftan yıkmanın ne anlamı var?

Fenerbahçe yasak, Beşiktaş yasak, Rize yasak; yarın Samsun ve Galatasaray da yasak gelirse, taraftarlığın veya futbolun ne anlamı kalır ki?

Karar vericilere tavsiyemizdir: Bu kararın hiç ama hiçbir kimseye faydası yok.