BAYRAKTAR’IN VEFASI…
Trabzon dün Pazarkapı alanında Doğu Karadeniz Bölgesinin en büyük cami ve külliyesinin açılışı gerçekleştirildi… Tam da caminin büyüklüğüne yakışır bir organizasyon oldu diyebiliriz.
Yurt içinden farklı şehirlerden binlerce katılımcı bu caminin açılışını için bizzat şehre geldi…
Erdoğan Bayraktar açılışa damga vuran isimlerden oldu. Alandaki herkes ile sohbet etti, caminin geçmişini ve yapım sürecini anlattı. Bunu sadece alanda anlatmadı. Kürsüde yaptığı konuşmada da emeği geçenlere tek tek teşekkür etti.
Biliyorsunuz, cami ve külliye yapımında en büyük katkı eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın…
Bu nedenle de yapılan istişareler sonrasında Doğu Karadeniz’in en büyük camisi ve külliyesine Erdoğan Bayraktar’ın annesi Hanife Bayraktar’ın adı verildi.
Zaten bu anı anlatırken ve annesinin adını dile getirirken Erdoğan Bayraktar’ın duygusallaşması da açılışta bulunanları da hüzünlendirdi…
En ufak noktaya kadar herkesin adını dile getirerek teşekkür etti.
Hatta Bakanlığı ve TOKİ Başkanlığı döneminde Trabzon’a en büyük hizmetleri olan Kentsel Dönüşümlerde o dönemin belediye başkanlarını da asla es geçmedi..
‘Ben yaptım’ diyebilirdi, orada kimse de itiraz etmezdi…
Ama dönemin belediye başkanlarını siyasi ayrım gözetmeksiniz ismini dile getirerek hem ‘Volkan Canalioğlu’nun, hem de ‘Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun hakkını teslim etti.
Bu fikri ortaya atan, bu alanı camiye tahsis eden Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’dur demekten çekinmedi…
Yine caminin yapılmasında emeği olan eski vali merhum Yücel Yavuz’u da kürsüden andı…
Açılışın kesinlikle siyasi bir şova dönüştürülmesine izin vermedi…
Bu nedenle de zaten alanda İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın’ın telgrafı okundu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya da davete icap ederek açılışa katıldı ve kendisine de katkılarından dolayı caminin maketi verildi…
Açılışın ardından Cuma namazı kılındı. Adeta kalabalık camiye ve avluya sığmadı…

GÖLGEYE KAÇIP, KRİZE NEDEN OLUYORLARDI…
Cami açılışında havanın aşırı güneşli ve sıcak olmasına rağmen katılım bir hayli üst düzeydeydi…
Caminin doğu tarafında açılış için ayrılan alan tamamen doldu...
Hatta ayrılan sandalyeler bile yetersiz kaldı diyebiliriz…
Bu noktada güneşten kaçıp, sahnenin arkasındaki gölgeye kaçmaya çalışan vatandaşlar da az kalsın küçük bir krize neden oluyordu…
Nedeni de: sahnenin arka bölümünde kaç kişinin katılacağı bilinmediği için ekstra sandalyeler ayrılmıştı…
Burada gölgeye kaçan vatandaşlar da bu sandalyeleri yerlerinden alarak oturmaya başladı..
Ancak sonrasında protokol kısmında ayakta kalanlar olunca mecburen vatandaşların oturduğu sandalyeler alınarak protokol üyelerine verildi…
Hatta bu sırada Başkan Ahmet Metin Genç de ayakta kalan protokoldeki kadınlara da sandalyesini vermek istedi…
Tabi ekstra ayrılan sandalyeler alınınca bu duruma da gerek kalmadı…

SESSİZ SEDASIZ AÇILDI…
Trabzon Büyükşehir Belediyesi Pazarkapı’da Hanife Hatun Camisinin doğusunda, Avrasya Pazarının hemen önünde açtığı Esnaf Lokantası sessiz sedasız hizmete girdi.
Neden sessiz sedasız, tören yapılmadığından dolayı..
Dün de biz de merak ettiğimiz için bir deneyimleyelim dedik…
Şöyle ki Ortahisar Belediyesinin açtığı Kent Lokantaları ile kıyaslamamak lazım..
Çünkü konseptleri aynı değil..
Trabzon Büyükşehir Belediyesinin Esnaf Lokantası, bildiğiniz özel lokantalara benziyor…
Nasıl Trabzon’da özel bir lokantaya gidip, diyelim ‘İzmir Köfte, Musakka, fasulyeden tek tabak oluşturup yanına pilav alıyorsanız mantık aynı..
Yani Trabzon usulü karışık, ya da daha modern deyimiyle aşçı tabağı yaptırabiliyorsunuz..
Lezzet ise Trabzon’da ki üst düzey lokantalarla aynı, neredeyse hiç bir fark yok…
Menüye baktığımızda ise pilav gibi yemek yanında eşlikçiler veya çorba gibi öncesinde yenilenler hariç 19 ana yemek var…
Ve lokantada bu yemeklerin hemen hemen hepsinin de her gün çıkması planlanıyor.. Tabi mevsimsel sebzelere göre arada eksiklikler olabilir…
Yani anlayacağınız Trabzon’da ki bir ok lokantada bulunamayacak zengin bir menü olacak…
Gelelim fiyat konusuna…
Trabzon’da bir lokantada sulu yemek 250 TL’den başlıyor, 300 TL’ye kadar çıkıyor…
Trabzon Büyükşehir Belediyesinin Esnaf Lokantasında sulu yemek fiyatları 100 TL’den başlıyor, 140 TL’ye kadar çıkıyor..
Yemekleri de öyle tatlı tabağında değil bildiğiniz derin yemek tabağında veriyorlar…
Çorba 40 TL, pilav ise 25 TL..
Sütlaç da dahil tatlılar 40 TL.. Sadece Keşkül 50 TL..
Bu arada ana yemekler arasında, Fırında Köfte, Fırında Tavuk İncik, Haşlama, İslim Kebabı, İzmir Köfte, Kalça But, Karalahana Sarma, Karnıyarık, Kuru Fasülye, Nohut, Orman Kebabı, Patlıcan Kebabı, Patlıcan Musakka, Sebzeli Tavuk, Tavuk Sote, Taze Fasülye, Trabzon Güveç bulunduğunu da belirtelim.

MAÇKALI BAŞKANLAR VE MAÇKA’DAKİ ESERLER
Trabzon’da turizmin can kalbi Sümela Manastırı’dır… Ama bu manastırın karşısında Kuştul Manastırı ve Vazelon Manastırı vardır. Herkes ismini bilir ama kimse manastırları görmemiştir…
Yurt dışında ülkeler ve şehirler bir taşına sahip çıkıyor ama maalesef biz değerlerimizi anlatamıyoruz. Kuştul ve Vazelon Manastırı başka ellerde olsa çoktan değerini bulmuştu…
Yine de şehrin ve belediyelerin yöneticileri umudunu yitirmiyor. Bu iki tarihi eserin restorasyonu için mücadeleyi bırakmıyor.
Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan şehre gelen Kültür ve Turizm Bakanı Nadir Alparslan’a dosyalar ile geldi ve konuyu anlattı. Kendisine Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç de tam destek verdi.
Bakanlık Kültür Yolu Festivali gibi etkinlikler yaparken asıl amacı ülke turizmi ve kültürü olmasına rağmen böylesine alanları es geçiyor.
İki Maçkalı başkan bölgeyi biliyor ve oranın kıymetini anlıyorlar. Yakın zamanda bu restorasyon konusunda gelişme yaşanabilir. Turizme kazandırılması için güzel haberler kapıda…
Yine Maçka ilçesinde bulunan NATO üssü için Başkan Koçhan’ın çalışmaları var. Bunları da yakında açıklayacak…

SPONSORLUK ÇIKMADI, VOLEYBOL HAYAL OLDU
Trabzonspor’un kadın voleybol takımı projesi, sessiz sedasız rafa kaldırıldı.
Kulüp yönetimi uzun süredir yeni sezonda bir voleybol takımı kurmak için temaslarda bulunuyordu. Ancak bu süreç, beklenen maddi desteğin sağlanamaması nedeniyle sonuçsuz kaldı.
Başkan Ertuğrul Doğan ve Asbaşkan Zeyyat Kafkas’ın, özellikle Trabzonlu iş insanları ve şehirdeki büyük şirketlerle sponsorluk görüşmeleri yürüttüğü öğrenildi.
Ancak ne yazık ki bu girişimlerden somut bir geri dönüş alınamadı. Şehrin önde gelen firmalarının bu projeye sıcak bakmadığı, hatta bazı firmaların hiç geri dönüş bile yapmadığı iddia ediliyor.
Yöneticilerin yakın çevresine, “Elimizi taşın altına koyduk ama şehirden beklediğimiz karşılığı bulamadık” şeklinde serzenişte bulunduğu da gelen bilgiler arasında.
Trabzonspor’un, farklı branşlarda büyüme ve sürdürülebilir sportif başarı hedefi doğrultusunda önemli bir adım olarak görülen voleybol projesi, sponsor bulunamaması nedeniyle şimdilik askıya alındı.
Yönetimin, ilerleyen dönemlerde yeniden değerlendirme yapabileceği ancak mevcut şartlarda böyle bir yatırımın mümkün olmadığı ifade ediliyor.

LİVERPOOL TRABZON ESNAFINI UYARDI
Türkiye genelinde olduğu gibi Trabzon’da da taklit ürün furyası her geçen gün artmaya arttıkça da ilgi görmeye devam ediyor.
Lisanslı ürünlerin cep yakan fiyatları sonrası yönelimin kaydığı halk diliyle sahte formaların satıldığı tezgahtarlar bir yandan da mercek altında.
Bizim bir dost sohbetinde edindiğimiz bilgilere göre onları Trabzonspor, Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe asgari düzeyde kontrol ederken meğer İngiltere Premier Lig’den avukatlar devrede.
İngiliz futboluna yön veren Liverpool’un Türkiye genelinde olduğu gibi Trabzon’da da avukatlarını görevlendirdiği ve bu noktada birkaç esnafı uyardığını öğrendik.
Bu gelişme, özellikle Liverpool forması ve ürünleri başta olmak üzere İngiliz kulüplerinin Türkiye pazarında ne denli titiz davrandığını gözler önüne seriyor.
Anlayacağınız İngiliz kulüplerinin yasal temsilcileri sadece İstanbul’da değil, Anadolu’da da iz sürüyor.
Bu da kurumsallaşmanın en net örneği olsa gerek.
Zira sahte ürün furyası yalnızca kulüpleri maddi zarara uğratmakla kalmıyor; taraftarların da kalitesiz ve sağlıksız ürünlerle buluşmasına neden oluyor.
Görünen o ki; Trabzon’da sadece yerli değil, yabancı kulüplerin de sahte ürün savaşında eli tetikte...
Tabi bu noktada kulüplerin de farklı seçenekler ile lisanslı ürünlerini uygun maliyetle ulaştırma noktasında bir görev edinmesi de şart.
![]()





