ANKARA’YA TRABZON ÇIKARMASI
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti Trabzon İl Başkanı Dr. Sezgin Mumcu, İl Kadın Kolları Başkanı Ayfer Cihan ve İl Gençlik Kolları Başkanı Mahmut Çavuş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nu ziyaret etti.
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı için Ankara’da bulunan heyet yine Bakan Uraloğlu’nu atlayamayarak her Ankara programında olduğu gibi konuları konuşmak için bakanlığın kapısını çaldı...
Bakan Uraloğlu da Trabzon’u her daim yakından takip ediyor. Heyetle de Trabzon’daki yatırımları özellikle de Hafif Raylı Sistem ve Güney Çevre Yolu’ndaki gelişmeleri görüştü.
İlerleyiş hakkında kendilerinden bilgi aldı. Öğrendiğimize göre tam da bu görüşme sırasında Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Azerbaycan'dan havalanan Türk askeri kargo uçağı C130'un, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştüğünü açıkladı.
Bakan Uraloğlu, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile telefon görüşmesi yaptı ve içinde 20 personel bulunan ve tüm Türkiye’yi derinden etkileyen kazayla ilgili bilgi aldı.
Bu sebeple heyetin morallerinin düştüğünü öğrendik.
Bakan Uraloğlu ile görüşmenin ardından İl Başkanı Mumcu, dün akşam saatlerinde daraltılmış il başkaları toplantısına katıldı.
Bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında genişletilmiş il başkanları toplantısına katılacak.
MİLYARLAR KULÜBÜNE YENİ ÜYE…
Trabzon’da Büyükşehir hariç, ilçe belediyelerin hepsinin 2026 yılı Gider Bütçesi belli oldu. Bütçelere baktığımızda, içinde bulunduğumuz yıl Trabzon’da “milyar TL”lik bütçe denince akıllara ilçe belediyelerinden sadece Ortahisar Belediyesi geliyordu.
2025 yılı için 2 milyar 770 milyon TL’lik bütçesiyle tek başına bir devdi. Bu yıl ise bu kulübe yeni ve güçlü bir üye daha katıldı: Akçaabat Belediyesi!
Akçaabat, Ortahisar’ın 3 milyar 984 milyarlık Gider Bütçesine, 1 milyar 100 Milyon TL ile eşlik ediyor.
Aslında, bu rakamlar, bu iki belediye için de dikkat ekici.
Trabzon halkı artık bu devasa bütçelerin, şehrin çehresini değiştirecek yeni yatırımlara, daha kaliteli altyapıya, sosyal projelere ve istihdama dönüşmesini bekleyecek.
Anlayacağınız, "Dev bütçe, dev sorumluluk" demektir.
Vatandaşın sıradaki sorusu şu olacak: "Bu paranın karşılığını alacak mıyız?"
Sanırız, şeffaflık ve verimlilik, bu noktada her zamankinden daha kritik hale gelecek.
Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var. Trabzon’un tüm ilçeleri bu bütçe coşkusunu paylaşmıyor.
Tam aksine, bazı ilçelerde bütçeler küçülüyor.
İşte o çarpıcı örnekler:
Hayrat Belediyesi, 2026 Yılı Gider Bütçesini %0.58 oranında düşürerek 81 milyon 172 bin TL'den, 80 milyon 698 bin TL'ye indirdi.
Düzköy Belediyesi ise çok daha sert bir kesintiyle, 2026 Yılı Gider Bütçesini %6.21 azaltarak 149 milyon TL'den, 139 milyon 750 bin TL'ye geri çekti.
Bu tablo, Trabzon’da belediyeler arasındaki farkı da gözler önüne seriyor.
Bir tarafta milyarlarca liralık bütçelerle büyük projelere imza atma potansiyeli olan belediyeler, diğer tarafta bütçesi küçülen ve muhtemelen temel hizmetleri yerine getirecek belediyeler…
Bu durum, kent içindeki kalkınma farklarını da daha net ortaya koyuyor…
Sonuç olarak: Trabzon’da iki belediyenin milyar TL’yi aşan bütçeleri, şehir için büyük bir dinamizmin habercisi.
Ancak, diğer ilçelerdeki düşüş eğilimi, "büyümenin" tüm kente yayılıp yayılmadığı konusunda ciddi soru işaretleri barındırıyor.
SAYI MİLYONU GEÇTİ…
TOKİ, “Yüzyılın Konut Projesi” kapsamında Trabzon’da 15 ilçeye 3 bin 734 konut yapacak. Tüm Türkiye’de 500 bin sosyal konut için çalışmalar başladı. Başvuru yapacak kişiler 5 bin TL karşılığında ilk başvuruyu yapabiliyorlar.
Bakan Kurum’un açıkladığı kadarıyla ilk gün 936 bin kişi başvuru yaptı.
Dün tamamlanan ikinci günle birlikte öğrendiğimiz bilgilere göre 1.4 milyon kişi tarafından başvuru yapıldı.
İlk evim ilk arsam başvurularında 250 bin konut ve arsa için 1,5 ayda toplamda 8 milyon başvuru yapılmıştı.
Bu başvurulardan 5 milyonu geçerli sayılmış 250 bin kişiye de hakları verilmişti.
Ancak şu an sosyal medyada da oldukça gündem olan bir detay var.
Bu kapsamda ev veya arsa çıkan kişiler henüz sözleşme bile imzalamamış olmalarına rağmen başvuru dahi yapamıyor olmanın sıkıntısını çekiyorlar.
Yani müşterek veya müstakil arsa çıkan bir kişi henüz nereye sahip olacağını bile bilmiyor ama yine de 500 bin konut için başvuru yapamıyor.
Öğrendiğimize göre Trabzon’dan da onlarca kişi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na konuyla ilgili düzenleme talebiyle başvuruda bulunuyorlar.
TİYATRO BİNASI İÇİN EN CİDDİ ADIM…
Trabzon’da uzun zamandır gündemde olan bir proje var: Devlet Tiyatrosu Binası’nın yıkılarak, modern bir kültür ve sanat merkezi inşa edilmesi.
Bu proje, yalnızca sanat camiası için değil, aynı zamanda şehirdeki kültürel yaşam için önemli bir dönüm noktası olabilir.
Ancak, bu projenin tüm yönleriyle şeffaf ve toplumun farklı kesimlerinin görüşleri doğrultusunda şekillendirilmesi gerektiği de unutulmamalıdır.
Bu noktada en önemli noktalardan biri de mevcut Haluk Ongan Sahnesinde sağlanan akustik…
Sanat severlerin en çok dikkat ettiği konuların başında da bu nokta geldiğini hatırlatalım…
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, yaklaşık bir ay önce yaptığı açıklamada, Atapark’taki mevcut Devlet Tiyatrosu Binası’nın yıkılacağını ve “modern bir kültür-sanat merkezi” yapılacağını duyurmuştu.
Bu hafta ise, Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile Trabzon Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ‘Yeni Kültür, Sanat Gösteri Merkezi’nin yapımı için protokol imzalanacağını öğrendik.
Hatta bu noktada Trabzon Büyükşehir Belediyesi de Başkan Genç’e, protokolün imzalanması için bu hafta yapılacak toplantılarda yetki verecek.
Aslında bu yetki verilmesi sırasında yeni yapılacak binanın ayrıntılarını da öğrenmiş oluruz. Şöyle ki, bazı bilgiler mevcut olsa da, hala belirsiz olan birkaç önemli nokta var.
Özellikle, yeni kültür merkezi için önerilen alanın, Haluk Ongan Sahnesi gibi önemli bir yerin yerine mi yapılacağı, yoksa başka bir lokasyona mı taşınacağı sorusu tam olarak netlik kazanmış değil…
Yapılacak olan kültür-sanat merkezi yalnızca bir tiyatrodan ibaret olmayacak. İçerisinde sanat atölyeleri, sergi alanları ve konferans salonu gibi çeşitli fonksiyonlar bulunacağı da belirtiliyor.
CEZALAR PEŞ PEŞE GELECEK
Türk futbolunun büyük yaralarından biri olan bahis skandalı, her geçen gün yeni bir detayla gündeme gelmeye devam ediyor. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından açıklanan ve kulüplerin içini karıştıran bahis oynayan futbolcular listesi, Trabzonspor başta olmak üzere birçok kulübü hedef alıyor.
Trabzonspor, altyapısına büyük umutlar bağladığı U-19 takımının oyuncularının da bu skandala karışmış olmasıyla sarsıldı. Yaşları genç olsa da bir şekilde bu karanlık dünyaya adım atmışlar.
Ancak, Trabzonspor’un bu konuda şimdiye kadar hiçbir açıklama yapmamış olması dikkat çekiyor.
Sessizlik, kulüp yönetiminin oyuncuların savunma yapmasının ardından bir açıklama yapacağına dair kulislerde yankı buluyor.
Ancak mesele sadece Trabzonspor’la sınırlı değil. Karadeniz bölgesinin diğer temsilcileri Sebat Gençlik ve 1461 Trabzon da aynı sorunun iç yüzünü görüyor. Hangi oyuncuların ne kadar bulaştığına dair belirsizlik sürse de, kulüp yönetimleri bu konuda ciddi bir açıklama yapma zorunluluğu hissediyor.
Kulislerde, bu kulüplerin de konuyu derinlemesine ele alarak yakın zamanda adım atacağı konuşuluyor.
Futbolcuların büyük kısmı, “Bir kez oynadım, bir hesap vardı, bonus kullanıldı” gibi savunmalarla kendilerini savunuyor.
Bazı isimler ise güncelde hala oynuyor birden fazla kuponları mevcut. Sebat Gençlik’deki Emir Yazıcı ise savcılığa gidip hakkında hesap açıldığı gerekçesiyle şikayetçi oldu.
Özellikle Trabzonspor ve bölgedeki diğer kulüplerin, bu konuyu derinlemesine sorgulamadan geçirmesi mümkün mü?
Altyapının önemini her fırsatta vurgulayan Trabzonspor yönetimi, bu konuda daha açık ve net bir tavır sergilemeli.
Şu bir gerçek ki, Karadeniz’in futbolundaki bu skandal, sadece Trabzonspor’un değil, tüm bölge kulüplerinin üzerine karabasan gibi çökmüş durumda.
Bu süreç, futbol dünyasında uzun süre daha konuşulacak gibi görünüyor.
FUTBOLDA AVUKATLIK BORSASI PATLADI
Futbol dünyasında çalkantılı bir dönem yaşanıyor. Bahis soruşturması kapsamında 1024 futbolcu, bahis oynadığı gerekçesiyle PFDK’ya sevk edildi.
Bu, kelimenin tam anlamıyla bir çığ gibi büyüyen bir skandal! Dile kolay, 1024 futbolcu…
Ama işin ilginç tarafı, bu sayının sadece sahadaki oyuncularla sınırlı kalmadığı.
Futbolcuların ailelerini de hesaba katarsak, sayı üç binlere dayanıyor. Kulüpleri de dahil ettiğimizde ise, 5 bin kişilik dev bir kitleyi gözler önüne seriyoruz.
Şimdi herkesin kafasında tek bir soru var: ne olacak?
Futbolcular, birer birer avukatlarla iletişime geçmeye başladı. Artık her bir oyuncuya, her geçen dakika, bir avukat önerisi yağıyor.
Bu durum, adeta karaborsaya dönüşmüş durumda. Gerçekten de, piyasada ne kadar deneyimli ve profesyonel avukat varsa, hepsi fırsat kolluyor.
Haliyle, daha az tecrübeli hukukçular da devreye giriyor. Sorunları çözmek iddiasında olan bazıları, futbolcuları daha da kötü bir duruma sokabilir.
İşin sonunda, futbolcuyu daha da dibe vurduran avukatlar, bir anlamda işi daha da karmaşık hale getirebilir. Bu noktada dikkatli olmakta fayda var.
Bir başka önemli nokta ise, futbolculara verilen 48 saatlik sürenin bugün sona eriyor olması. 10 Kasım itibarıyla, PFDK’ya sevk edilen futbolcular, savunmalarını sunmak üzere son kez fırsatlarını kullanacak.
Yazılı veya sözlü olarak sunulacak savunmaların ardından, PFDK tüm dosyaları değerlendirip nihai kararını açıklayacak. Tüm gözler, bu kritik karara çevrildi.
Futbolun içindeki bu karmaşık hukuksal çalkantılar, sadece oyuncuları değil, kulüpleri ve tüm spor camiasını etkiliyor.
Ve işin sonunda, bu süreç, sadece futbolun değil, aynı zamanda adaletin de sınavı olacak.