ATATÜRK TRABZON'DA NE YAPTI?

Bugün, 10 Kasım…

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 87. yıldönümü.

Yine saatler 09.05’i gösterdiğinde hayat duracak, sirenler çalacak, milletçe gözlerimiz dolacak…

Atatürk, bize Türkiye Cumhuriyeti gibi eşsiz bir miras bıraktı.

O miras, sadece bir devlet değil, bir aydınlanma meşalesidir.

Bugün o mirası korumak, geliştirmek, yaşatmak her birimizin görevidir.

Ulu Önder, ölümünden sadece bir yıl önce 1937 yılında Trabzon’u ziyaret ettiğinde artık rahatsızlığı yeniden nüksetmişti.

Ama Trabzonlulara sevgisini, Türk milletine olan inancını bir kez daha göstermişti.

O ziyarette, Trabzon Atatürk Köşkü’nde istirahat ederken, geleceğe dair vasiyetini hazırladı.

İşte o vasiyet, Türk milletine bıraktığı en büyük armağanlardan biridir.

Atatürk, Trabzon halkını çok severdi. Onların vatanseverliğini, çalışkanlığını, azmini her fırsatta övmüştü.

“Trabzonlular, her zaman memleketin en öz evlatları arasında yer almıştır" sözleri, o sevginin en açık göstergesidir.

Bugün saat 09.05’te, Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Trabzon’da da hayat duracak.

Sadece biz değil; o gün, o büyük kaybı dünya liderleri ve milletleri de hissetmişti.

Çünkü Atatürk sadece Türk milletinin değil, tüm insanlığın saygı duyduğu bir liderdi.

Trabzon'a 3 kez gelen Mustafa Kemal Atatürk'ün Trabzon ziyaretlerinde neler yaptığı şehirdeki vatandaşlar tarafından çok bilinmiyor. Trabzon Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nün internet sayfasında Atatürk'ün tüm gelişlerinin detayı, karşılanması, nerede ne yaptığı yer alan bir yazı mevcut...

Merak edenler bu link üzerinden Ulu Önder Atatürk'ün Trabzon ziyareti hakkında detaylı bilgi edinebilir.

İL BAŞKANLARI GENELE UYDU

Trabzon’da son dönemde yeni bir gelenek gelişti. Şehrin ana sorunlarıyla ilgili açıklamaları genelde partilerin il başkanlarının yapması gerekirken, maalesef Trabzon’da bu durum tersine dönmüş durumda.

Çok önemli soru ve sorunlarla ilgili il başkanları geri planda kalırken, bu konular Ortahisar ilçe başkanlarına ve belediye meclis üyelerine bırakılıyor.

Hatta öyle ki, bazı belediye meclis üyeleri çok önemli meselelerde açıklama yaparken il başkanları bu konularda sessiz kalmayı tercih ediyor, adeta sadece izlemekle yetiniyor.

“İl başkanları ne yapıyor?” derseniz, genellikle sadece önemli günler ve haftalarda açıklama yapıyorlar.

Şehrin ana sorunlarıyla, gelişen veya değişen olaylarıyla ilgili herhangi bir açıklama, tepki ya da değerlendirmeden kaçınıyorlar.

Konular bölgesel olsa da tepki gösterenlerin ilçe düzeyinde kalması, bu açıklamaların şehir genelinde yeterince dikkat çekmesini engelliyor.

Artık bu şehrin il başkanları; ziyaretlerin, cenazelerin, düğünlerin ve özel günlerin ötesine geçerek şehrin sorunları hakkında da bir şeyler söylemeli, bir şeyler dile getirmelidir. Gerekiyorsa övmeli, gerekiyorsa eleştirmeli, gerekiyorsa bilgilendirmelidir.

İl başkanlığı makamı; sadece genel merkezi övme, genel merkezden gelen söylemleri yayma veya genel merkezi zor durumda bırakmamak adına çırpınma makamı değildir. İl başkanlığı makamı, becerebilene göre şehrin bir numaralı temsil makamıdır. Cumhurbaşkanını ve partisinin genel başkanını temsil eder.

Ancak maalesef Trabzon’da durum böyle değil. Son dönemlerde ilçe başkanları ve belediye meclis üyeleri, il başkanlarının önüne geçmiş durumda.

Burada ne belediye meclis üyelerinin ne de ilçe başkanlarının suçu var. Asıl sorun, il başkanlarının olaya hâkim olamaması, ipleri ellerinden kaçırmaları ve olaylara geç reaksiyon göstermeleridir.

Bu nedenle il teşkilatları, ilçe teşkilatlarının gerisinde kalmaktadır.

İşte asıl mesele budur.

RUSYA KIYISI SAKINCALI MI?

Rusya’nın Soçi Limanı’na güvenlik gerekçesiyle yanaşmasına izin verilmeyen Sea Bridge adlı yolcu gemisi Trabzon’a geri döndü.

Yaşananlar ulusal gündemde de Rus basınında da geniş yankı buldu.

Rus hükümetine yakınlığıyla bilinen Rosiyskaya Gazetesi, “Trabzon’dan gelen gemi iki gün liman açıklarında bekletildikten sonra şimdi de sekiz saattir aranıyor” ifadelerini kullandı.

Gazeteye göre, sıra dışı olaylar zinciri 6 Kasım sabahı başladı. Soçi liman yönetimi, tüm belgeleri eksiksiz olmasına rağmen gemiye giriş izni vermedi.

Kıyıdan dört mil açıkta 48 saat bekletilen gemi, ancak cuma günü liman sahasına girebildi. Ancak bu kez rıhtıma yanaşmasına müsaade edilmedi.

Rus basını ise Türk Ro-Ro gemisine “düşman teknesi muamelesi” yapıldığını yazdı. Ayrıca sualtı ekipleri gemide bomba araması yaptı.

Soçi’nin bağlı bulunduğu Krasnodar Bölgesi Valisi Venyamin Kodratyev de, şehrin yabancı ülkelerden deniz yoluyla yolcu taşımacılığına açılmasının sakıncalı olduğunu savundu.

Pandemi döneminin ardından "Astoria Grande" adlı kruvaziyerle Trabzon’a gelen Rus turistler, halk oyunları ekibinin gösterisiyle karşılanmıştı.

Şimdilerde de neredeyse 3 günde bir Astoria Grande Trabzon limanına geliyor ve burada hiçbir sorun yaşamıyor. Trabzonlular da aynı şeyi Soçi tarafından bekliyordu…

Ancak Türk misafirperverliği burada yine kendisini gösterdi.

Bu gelişme, turizm çevrelerinde büyük şaşkınlık yarattı. Eski Trabzon İl Turizm Müdürü İsmail Kansız, izinleri olmasına rağmen Soçi Valisi Aleksandr Tkaçyov bu yetkiyi kimden aldı diyerek tepki gösterdi.

Kansız, yaşananların son derece yanlış olduğunu belirterek ‘Gemi gerekli izinler alınmadan Trabzon’dan yola çıkamazken, Soçi’de neden limana alınmadı? Kim, hangi gerekçeyle bu kararı verdi?

Uzmanlara göre bu olay, bölgesel turizm ilişkilerinde yaşanan kırılganlığın yeni bir örneği’ ifadelerini kullandı.

Şirket yetkililerinin bugün veya yarın bir basın toplantısı yapması bekleniyor.

Yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye’nin mütekabiliyet adımı atıp atmayacağı merak konusu oldu. Dileriz uzlaşı olur ve iki ülke arasındaki kriz kısa sürede sona erer.

2 TRABZONLU SAMSUN’DA…

AK Parti’nin yeni formatı ‘Net Konuşalım’ söyleşilerinin ilki Samsun’da yapıldı. Programda dikkat çeken iki isim vardı: Mustafa Varank ve Meryem Sürmen… İkisinin ortak yönü ise Karadenizli olmaları.

AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı tarafından hayata geçirilen, yeni iletişim modeli olarak duyurulan bu formatta, partinin teknoloji vizyonu ve gençlerle kurduğu etkileşim öne çıkıyor.

Samsun’daki ilk buluşmada mikrofon, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanı ve Ankara Milletvekili Ömer İleri ile TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank’taydı. İkili, gençlerden gelen soruları doğrudan yanıtladı.

Programın moderatörlüğünü ise Trabzon kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim, Meryem Sürmen üstlendi.

Dikkat çeken bir ayrıntı da şuydu: Hem Meryem Sürmen hem de Mustafa Varank, Trabzonlu. Yani ‘Net Konuşalım’ın ilk programında Karadeniz’in sesi bir hayli güçlüydü.

Hatta Sürmen’in İl Başkanlığı yaptığı dönemde yardımcılığını yapan yöneticilerden bazıları da destek için Sürmen’in yanındaydı.

Ancak öğrendiğimiz kadarıyla AK Parti Trabzon içinde eski Bakan Varank’a karşı bir sitem de var.

Varank’ın memleketine daha fazla vakit ayırması gerektiği yönünde söylentiler kulağımıza geldi.

TEKKE KARAR VEREMİYOR

Trabzonspor’da sol açık pozisyonu adeta bir yapboza döndü. Fatih Tekke’nin her maçta farklı bir ismi denemesi, arayışın hâlâ sürdüğünün açık göstergesi.

Karagümrük maçında Olaigbe, Kayseri deplasmanında Augusto, Rize ve Galatasaray karşılaşmalarında Muçi, Eyüpspor maçında yine Olaigbe…

Son olarak Alanyaspor karşısında da sahada aynı isim vardı. Ancak istikrar bir türlü yakalanamadı.

Sadece sol kanatta değil sağ kanattan da beklenen o performans geri dönüşler alınamıyor.

Zubkov’un kanadından yaşanan savunma zaafları hem de hücumdaki üretkenlik eksikliği yatıyor.

Görünen o ki, bordo-mavili ekipte milli ara “kanat operasyonu”na sahne olacak.

Yönetim, Tekke’nin raporu doğrultusunda kanat oynayabilen bir hücumcu için düğmeye bastı bile.

Savunma hattına da dokunuş gelebilir. Geçtiğimiz sezon Tekke’nin en çok üzerinde durduğu bölge stoperdi. Ancak o dönem hem zaman hem de maliyet izin vermemişti.

Şimdi o defter yeniden açıldı gibi görünüyor.

Alanyaspor mücadelesi Trabzonspor’un kadrosunun ‘geniş’ olmadığını net bir şekilde gösterdi.

Ligdeki sıralamanın da değişkenlik gösterdiği bir ortamda kesinlikle kulübe katkısı artmalı.

Trabzonspor’un yedek kulübesiyle ne zaman kazandı bunu ne hatırlayan ne de bilen var.

BAŞKAN GÖRÜŞMEYE DAVET ETTİ

Van’da 16 yaşındaki ehliyetsiz sürücü Trabzonlu hemşehrimiz Ümran Öksüzoğlu’nu biliyorsunuz…

Haziran ayında hayattan koparıldığı kazada eşi Erhan Öksüzoğlu ile 5 aylık çocukları Yağız yaralanmıştı.

Aile acısını yaşayamamışken vicdanları sızlatan karar tarafından bir kez daha sarsıldılar.

16 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün yalnızca 4 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı haberi geldi.

Dün Papara Park’ta oynanan Trabzonspor - Alanyaspor karşılaşması öncesi soluğu Ümran’ın kardeşi Yunus Gençtürk’ün yanında aldık. Ailenin yanında olduğumuzu ileterek tüm süreç boyunca elimizden geldiğince desteğimizi de gücümüzü de kullanacağımızı ilettik.

Canlı yayınımıza konuk olan Yunus Gençtürk, Mattia Ahmet Minguzzi olayında olduğu gibi şehri ve Türkiye’yi yanlarında olmaya davet etti. Trabzonspor bu noktada yine üzerini düştü ve stadyumun en görünür yerine tam tepesine “Ümran’ın yarım kalan hayatı için adalet” yazılı pankartı astı.

Biz inanıyoruz ki ilerleyen en kısa süreçte sahaya da benzer bir pankart ile çıkacaktır.

Haberimizden kısa süre sonra Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın aileye ulaştığı bilgisini edindik.

Bugün belediyede aileyi misafir edecek olan Ahmet Kaya ziyarette muhakkak fikrini de desteğini de aileye sunacaktır.

Biz de gerek bu satırlardan gerekse sesimizin ulaşacağı her platformda Ümran’ın sesi olma noktasında kararlıyız.

Ümran’ın eşi Erhan Öksüzoğlu, “Bugün oğlum Yağız ile birlikte Trabzonspor maçına gittik.

En son bu merdivenlerden eşim Ümran ile inmiştik…’ diyerek yürekleri dağlamışken hangi vicdan sahibi bu adaletsizliğe sessiz kalabilir ki? #ÜmranİçinAdalet