YATIRIM ÖVGÜSÜ BEKLERKEN SIKINTI ÇEKMEK
Değirmendere Akıllı Kavşağı’ndaki çalışmalarda sona gelindi. 3-4 gün süren zorunlu tam kapanmalı çalışma, şehri sahil yoluna bağlayan arterleri tıkayınca trafik çekilmez oldu.
Muhalefet, iktidarı yüklenirken iktidar, her projenin, yeni yatırımın bazı sancıları olacağının altını çizerek sabredilmesi çağrısında bulundu.
Valiliğin açıklamasına göre kavşak bugün tamamlanıyor ve nihayet trafiğe açılıyor.
Gerçekten millet bunaldı.

Sabah saatlerinde Ortahisar’dan Yomra yönüne gitmek, akşam saatlerinde de Yomra’dan Ortahisar’a dönmek adeta eziyet haline geldi.
Ama asıl ilginç olan ne biliyor musunuz?
Trafiğin yoğunluğu, üzerinden günde birkaç araç geçen Reşadiye Kavşağı’ndaki üst geçide bile yansıdı!
Evet, o kaldırılması yıllardır tartışılan köprüde bile artık araç kuyruğu oluştu…
Yani Trabzon’da trafik, “hiç geçilmeyen” köprüye bile uğramayı ihmal etmedi!
İşin özü şu: Değirmendere’de işler bitiyor, evet…
Ama Trabzon’un ulaşım sorunu sadece bir kavşakla çözülecek gibi değil.
Evet, bugün Değirmendere yapılarak belki rahatlama oluşacak ama baronun binasından Meydan’a giren nokta, Yomra istikametine veya Akçaabat istikametine oluşan trafiği de unutmamak gerek…
Aslında tüm sıkıntılı noktalar yaz sezonunda tespit edilmişti, turizm sezonu denilerek bu aylara atıldı.
Yomra, Yıldızlı Kavşağı halledildi. Esentepe Kavşağı bitmek üzere.
Değirmendere yarın hizmete açılıyor. Bunların hepsi planlı programlı iş, asıl sıkıntı ne biliyor musunuz?
Sabah kalkıyorsunuz, dün gittiğiniz güzergahtan işinize gitmek istiyorsunuz, tam en önemli kavşağa geliyorsunuz, dibinde ‘Yol trafiğe kapalıdır’ tabelası.
Bunu yola giriş kavşağına koysanız, insanlar oraya gelmeden alternatifi denese olmaz mı?
Vatandaşın bir diğer sitemi ise önceden duyuru yapılmaması.
Gerek valilik, gerek belediyeler, gerekse de ilgili kamu kurumları kriz çıkmadan bir bilgilendirme yapmıyor.
Böyle önemli kısıtlamaların 1 hafta önceden vatandaşa duyurulması lazım.
Şimdi kriz çıkınca kurumlar ardı ardına açıklama yapmaya başladı.
Ama iş işten geçti.
Böylesine önemli yatırımlara olur veren kişiler de böyle ihmaller nedeniyle yapılan yatırımların arka planda kalmasına haliyle öfkeleniyor.
Bizce de bu konuda haklılar...
ZİYARETLER, SADECE FOTOĞRAF KARESİNDE Mİ KALACAK?
AK Parti Trabzon’da yine sahaya çıktı diyebiliriz...
Temas siyasetine önem verdiğini göstermek istiyor.
Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim ve AK Parti Akçaabat İlçe Başkanı Muhammet Ali Yılmaz, hafta içinin son gününü dolu dolu geçirdi…
Ziyaret trafiği Akçaabat’tan başladı, Ortahisar’da noktalandı. İlk durak Sebat Gençlik Spor Kulübü...
Başkan Atalay Armutçu ile yapılan görüşmede sporun şehre kattığı değer, gençlerin yönelimi ve Akçaabat’ın köklü spor geleneği gündeme geldi.

Sebat’ın ismi zaten Trabzon’un hafızasında özel bir yer tutuyor.
Dolayısıyla bu ziyaret, “sporun siyasetle kesiştiği” değil, “şehrin geçmişine verilen değerin hatırlatıldığı” bir buluşma olarak öne çıktı.
İkinci adres Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ydü.
Bölge Müdürü Reşat Asrak ile yapılan görüşmede Trabzon’un tarihi dokusu ve vakıf eserleri konuşuldu.
Son durak ise Trabzon İl Müftülüğü oldu.
Yeni göreve başlayan İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek’e yapılan bu ziyaret, daha çok bir “hayırlı olsun” ziyareti oldu.
Kısacası… Mustafa Şen ve ekibi bu hafta sahadaydı.
Ziyaretler yalnızca protokol değil, aynı zamanda bir mesaj niteliği taşıyor:
“AK Parti Trabzon’da sadece siyaset yapmıyor, temas kuruyor.”
Ama Politik Güğüm’ün usulüyle soralım: Ziyaretlerin arkası gelir mi? Sebat’ın gençlerine dokunan bir proje, Vakıflar’da ortak bir çalışma, Müftülükle toplumsal bir iş birliği doğar mı? Yoksa bu kareler sadece “dolu dolu bir günün" hatırası mı kalır?
Ya da ziyaretler farklı kurumlarla mı devam edecek?
Zaman gösterecek...
TRABZONSPOR’UN DOKUNULMAZLIĞI VARDIR…
Gençlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu her fırsatta ifade eden Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Kliniği tarafından düzenlenen programa katıldı.
Kendisi de bir hukukçu olan Başkan Genç, öğrencilerle tecrübelerini paylaşarak onlara tavsiyelerde bulundu ve sorularını içtenlikle yanıtladı.
Tabii, sorulardan bir tanesi de yeni havalimanı yapımıyla birlikte Trabzonspor tesislerinin konumunun değişip değişmeyeceğiydi...
Başkan Genç, Trabzonspor’un yerinin çok kıymetli olduğunu, elbette daha güzel bir alanda, daha modern tesisler yapılabileceğini söyledi.

Ancak Trabzonspor orada kalmak istediği için proje, kulübümüzün ve çevredeki yüzme havuzları, kortlar gibi tesislerin korunacağı şekilde revize edileceğini de ifade etti...
Çok ideal olur mu, bunu zamanın göstereceğini de bildirdi.
Başkan Genç, Trabzon sevdasını gösteren ifadelerle "eğer etkilenirse de Trabzonspor’umuza uygun yeni bir yer bulunur. Bizim için Trabzonspor’un dokunulmazlığı vardır. Neresi gerekiyorsa en iyi şekilde sağlanır. Şu anda proje, Trabzonspor’un olumsuz etkilenmeyeceği biçimde güncellendi" demekten çekinmedi...
TRABZON’DA REFERANDUM BEKLENTİSİ
Trabzon’un köklü yerleşim yerlerinden Yalı Mahallesi’nde, isminin “Faroz Yalı Mahallesi” olarak değiştirilmesi için başlatılan sürecin ardından gözler referandum tarihine çevrildi.
Mahalle Muhtarı Hamdi Karaçomak, referandumun 2026 yılına sarkmadan, 2025 yılı bitmeden yapılmasını beklediklerini söyledi.
Karaçomak, 900 ıslak imzalı dilekçeyle yaptıkları başvurunun Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından kabul edildiğini belirtti.

Sürecin şu anda Valilik ve Ortahisar Kaymakamlığı aşamasında olduğunu ifade eden Karaçomak, “Bizimle birlikte referandum bekleyen birkaç mahalle daha var. Sıralama yapılacak gibi görünüyor ama biz yeni yıla kalmadan, önümüzdeki iki ay içinde sandığın kurulmasını bekliyoruz.” dedi.
Referandumun ertelenmemesi gerektiğini vurgulayan Muhtar Karaçomak, “Süreç uzasa da mahalle halkının talebi net. Faroz adının yeniden mahalle kimliğine kazandırılmasını istiyoruz. Resmî süreci tamamladık, şimdi halk oylamasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mahalle sakinleri ise, yıllardır gündemde olan isim değişikliğinin resmiyet kazanmasını sabırsızlıkla bekliyor.
BÖYLE ŞANSSIZLIK OLMAZ!
Trabzonspor’da adeta yaprak dökümü yaşanıyor. Savic ve Batagov...
Bordo-mavili savunmanın bel kemiği olan iki isim, bir hafta içinde aynı kaderi paylaştı. Savic’in sakatlığı “oyun içi temas” sonucu geldi, futbolda olağan sayılır.
Ama Batagov’unki bambaşka bir hikâye…
Genç Ukraynalı, kariyerinin en parlak dönemini yaşıyordu.
Savic’le birlikte istatistikleri altüst eden, adeta kale gibi duran bir ikili olmuşlardı.
Öyle ki Trabzonspor’un geçmiş efsane tandemleriyle kıyaslanmaya başlanmışlardı.
Ancak talih, bu kez yüzlerine gülmedi.
Batagov, millî takıma seçilmenin heyecanını yaşarken idmanda değil, ağırlık çalışmasında sakatlandı.

Belki de o heyecanla acele etti…
Belki de omuzlarındaki baskı biraz ağır geldi.
Neticede sağ uyluk ön ve iç kısmında kas yaralanması, kanama ve ödem tespit edildi.
Bu tür kas sakatlıkları, futbolcuda ciddi denge bozukluğu yaratır.
Hele ki Batagov gibi hem savunmayı toparlayan hem çıkış pasını yöneten bir oyuncu için... Gençliği avantaj, ama bu sakatlık kolay atlatılacak cinsten değil.
En iyi ihtimalle üç hafta…
Ama tedaviye vereceği yanıt her şeyi değiştirebilir.
Savic’siz sistem zorlanıyordu, şimdi Batagov da gitti.
Trabzonspor’un sezonun en oturmuş bölgesi olan savunma hattı darmadağın oldu.
Takımın dengesi, pas bağlantıları, çıkış planı...
Hepsi bu iki ismin eksikliğinden etkilenecek.
Bazen kader, futbolun en iyi yazdığı senaryoyu bile bir hamlede bozabiliyor.
İşte Trabzonspor’un şu an yaşadığı tam da bu…
Böyle şanssızlık gerçekten olmaz!
NE İSTEDİLERSE ALIYORLAR!
Trabzon’da amatör spor camiası, belki de tarihinin en bereketli dönemlerinden birini yaşıyor.
Malzeme yardımı, saha yenilemesi, tesis düzenlemesi derken amatör futbolun eli hiç olmadığı kadar güçlü hâle geldi.
Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, ASKF’ye bağlı 95 kulübe malzeme yardımı yaptı.

Bu, sadece bir yardım değil; Trabzon’un alt liglerinde, mahalle sahalarında top koşturan gençlerin geleceğine yapılan ciddi bir yatırım anlamına geliyor.
Bu tablo yeni değil aslında…
Daha önce Trabzonspor Kulübü de ASKF’ye aynı ölçekte malzeme desteğinde bulunmuştu.
Ondan evvel de federasyon binasının çatısı, bizzat Başkan Ertuğrul Doğan’ın talimatıyla yenilenmişti.
Yani bu destek zinciri yıllardır adım adım büyüyor.
Bu sürecin en ama en etkili ismi ise ASKF Başkanı Zeki Kurt.
Kimsenin yapamadığını yaptıran, nerede destek gerekiyorsa oraya ulaşan bir karakter.
Kapı kapı dolaşan, talep eden, ısrar eden, sonunda da almasını bilen bir yönetici.
Onun bu kararlılığı, amatör spora adeta hayat verdi.
Bir de işin saha tarafı var…
Şehirdeki birçok amatör saha yenilendi, zeminler elden geçirildi.
Artık genç futbolcular, çamurla değil, düzgün çimle mücadele ediyor.
Seyir zevki, oyuncu kalitesi, takım disiplini hepsi bu değişimin etkisini gösteriyor.
Ve Trabzon’da sporun tabanında bir gerçek var: Ne istedilerse, alıyorlar… Ama hepsi emekle, inatla, mücadeleyle.





