BU BİR ŞAMPİYONLUK İŞARETİDİR

Trabzonspor’un içinde öyle bir aidiyet, öyle bir birlik duygusu oluştu ki, bunu tabana poşetle dağıtsan herkes sıraya girer. Bu iş öyle tesadüfle falan olmadı; Fatih Tekke, takımı ilmek ilmek dokudu.

Kimseyi küstürmeden, “Sen yoksun, ben varım” triplerine girmeden, herkese hak ettiği şansı vererek yaptı bunu. Sonuç? Aylardır yedek kulübesine kimlik bırakan Ozan Tufan ile Serdar Saatçi, gelip Trabzonspor’un kurtarıcısı oldular.

Sakatlıktan dönen Folcarelli, sanki fizik tedavi merkezinden değil de enerji deposundan çıkmış gibi sahaya döndü. Onana desen, kalede bir ağırlık, bir liderlik… Oyunu yönetiyor sanki elinde bir kumanda var. Onuachu? Forvet değil stoper oldu.

Arif? O da stoper. Trabzonspor’da artık pozisyon tartışılmıyor; “Hocam nereye lazım?” diye soruluyor.

Ve o an… Onana’nın olmadığı pozisyonda üç oyuncunun birden kaleye etten duvar olması… Hani derler ya “Bir takım ruhu vardı, sahaya yansıdı”, işte bu tam o sahne. Yıllardır böyle mücadele izlememiştik.

Büyük resme baktığımızda Trabzonspor’un olgun oyunu, Pina atılana kadar tıkır tıkır devam etti. Son 10 maçtır yenilmiyor bu takım. Tek mağlubiyet Fenerbahçe karşısında, onda da hakem kıyımları hâlâ hafızalarda.

G7Lvi3P W0 A Aqsj B

Deplasmanda 8 maçın 6’sını kazanmış bir Trabzonspor’dan söz ediyoruz; geçen sezon deplasmanda galibiyet neredeyse devlet dairesi gibi kapalıydı.

Bir de Ernest Muçi var ki… Ülke futbolu herkesin üstüne yürüdüğü bir laboratuvara dönerken, adam son 3 maçta 5 gol attı, mucizesini konuşturdu. Şampiyonluk sonrası en etkili dönem bu dönem.

Ve bütün bunları Trabzon’un kendi evladı, Fatih Tekke, yani “Tekkesi bozulmamış adam” yapıyor. Ne beklentiyi şişiriyor, ne de yere indiriyor. Kulübesiz, eksiklerle, krizlerle yaptı. Saygıyı hak ediyor, övgüyü hak ediyor. Şehre yeniden umut oldu.

Kısacası… Bu tablo, bu mücadele, bu birlik… Şampiyonluk belirtisi değilse nedir? Trabzonspor’un tek yapması gereken şey belli:

Bu hikâyeyi birlikte yazmak. Birlik olursa, bu şehir yine ayağa kalkar.


TRABZONSPOR İLE TARİH YAZDILAR

Futbol sahamızda yıllardır görmeye hasret kaldığımız o insanlık manzarası… Trabzonspor ile Göztepe arasındaki dostluk, öyle öylesine kurulmuş bir bağ değil; emekle, saygıyla, duyguyla yoğrulmuş gerçek bir kardeşlik hikâyesi. Bugün statta olan herkes bunu iliklerine kadar hissetti; çünkü bu ülkede böyle manzaralar kolay kolay çıkmıyor karşımıza.

Göztepe taraftarları yıllar önce Trabzon’a geldiğinde ilk iş olarak şehidimiz Eren Bülbül’ün mezarını ziyaret etmişti. Ardından verilen o küçük ama anlamı kocaman hediyeler, poşetler… İşte dostluk böyle böyle büyüyor, tribünden sahaya, şehirden şehre geçiyor.

Geçen sezon kupada Trabzonspor’un Göztepe’ye “Med Cezir” çaldığını hatırlıyoruz. Bu küçük jestler bazen bin sözden daha çok şey anlatır. Bugün ise sahayı Volkan Konak türküleri, Karadeniz’in hırçın dalga ezgileri ve takımlar sahaya çıkarken çalınan “Uy Aha” havalandırdı. Tribünler desen… Trabzon sokaklarında armasını gören her Göztepeli durdu, selam verdi; Trabzonlular gönlünü açtı, birlikte kol kola maça gidildi.

G7Lvi3O Wk A A90Xm

Yıllardır deplasman gezen taraftarlar bile “Böylesini ilk kez görüyoruz” dediyse, orada bir güzellik vardır.

Göztepeliler sıcak kanlı, misafirperver, ağırbaşlı. Trabzonlular desen gönlünü geniş tutmuş. İki camianın oluşturduğu atmosfer tam anlamıyla derslikti.

Ve en önemlisi şu: Saha dışında kardeşlik tamam da, saha içinde kimsenin kimseye kıyağı yok. %100 mücadele, %100 hırs, %0 düşmanlık… Dostluk başka, rekabet başka. Kimse meseleyi sağa sola çekmeye çalışmasın; işte gerçek spor kültürü budur.

Türkiye bu tabloyu görmeli, duymalı, benimsemeli. Bu topraklarda futbol sadece kavga gürültü değil; istersek kardeşliğin de, saygının da, insanlığın da en güzel örneğini verebiliyoruz. İzmir’de yaşananlar bunun kanıtıdır.

Dostluk diri, rekabet diri, gönüller bir.

Tarih böyle anlarla yazılır.


AĞIRALİOĞLU TRABZON’DA ÖZÜR DİLEDİ!

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Çarşamba gününden itibaren Trabzon’da yani memleketinde programlar düzenledi.

Önümüzdeki çarşamba gününe kadar da devam edecek. Bu süreçte basınla bir buluşma düzenlendi. Başkan Ağıralioğlu burada genel anlamda Türkiye’de yaptıkları ve yapacakları çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

Dün gerçekleşen görüşme tam anlamıyla samimiyeti ortaya koydu. Başkan Ağıralioğlu, basın mensuplarıyla bir kahvaltı sofrasına oturdu. Ancak kendisi sabah saatlerinde çorba içtiği için kahvaltı yapmadı.

Ama sofraya kuymak gelince de dayanamadı. Hatta Genel Başkan Yardımcısı Emine Küçükali Gürkök’e de nasıl kuymak yeneceğini gösterdi. Kendisi kuymağın içine ekmek doğrayıp atıyormuş bunu da göstermiş oldu.

Ancak kahvaltıdan sonra İl Başkanlığı tarafından hazırlanan basın buluşması salonuna geçildi. Başkan Ağıralioğlu buradan çok da memnun olmadı.

Bir basın açıklaması gibi değil de söyleşi yapılacakmış gibi düzenlenen alanı beğenmediğini defalarca dile getirdi ve çok kez de özür diledi.

Ağıralioğlu’nun bu davranışları da takdir topladı. Kısacası dün gerçekleştirilen buluşmada Genel Başkan Ağıralioğlu, partisinin A’dan Z’ye yapı taşlarına ve ülke gündemiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Yine 61saat’e verdiği röportajda ifade ettiği, “Memleket yönetimini Rize’den Trabzon’a taşıyacağız” sözlerine açıklık da getirdi.

Bu sözlere gelen tepkilerin ardından Cumhurbaşkanlığı adaylığını da Trabzon’da açıklamak zorunda kaldığını da söyledi.


ŞEHRİN GÖZBEBEĞİ OLACAK AMA…

Tamamlandığı zaman gerçekten Trabzon’un önündeki on yılları etkileyecek olan bir proje: Uzunkum Yaşam Alanı…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç başta olmak üzere tüm Trabzon’un gözü kulağı buradan gelecek haberlerde.

Yani şehri yeniden denizle bir araya getirecek noktaların en başını çekiyor.

Hatta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da burayı yakından takip eden isimler arasında.

Trabzon’u son ziyaretine burayı yakından görmüş ve projeyle ilgili düşüncelerini dile getirmişti. Ancak alanın şu an bulunduğu konum Trabzon’da ne yerlileri ne de misafirleri memnun etmiyor.

Hem görüntü olarak hem de her pazar günü buraya getirilen koyun sürüleri… Dün aynı görüntülere biz de şahit olduk.

Dedik ya Trabzon’un önümüzdeki on yıllarında burası gerçekten de Karadeniz sahili boyunca marka noktalardan birisi haline gelecek. Ama vatandaşlar şu an buranın koyun otlağı olmasından çok rahatsız…


ÇAPKINOĞLU ADAY OLACAK MI?

Trabzonlu iş insanı Ekrem Çapkınoğlu, başkan adaylığına ilişkin soruları yanıtlarken, sürecin henüz netleşmediğini belirtti. Çapkınoğlu, öncelikli hedeflerinin meclise girmek olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

“Başkan adayım demek için çok erken. Önce meclise girmek gibi bir çalışmamız olacak. Kendi meslek gruplarımızda, şirketlerimizin bulunduğu alanlarda çalışıyoruz. Meclise girdikten sonra sürece bakacağız.”

Yaklaşık bir yıllık süreyi hatırlatan Çapkınoğlu, mevcut yönetimi de değerlendirdi. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkut Çelebi’nin elinden geleni yaptığını ancak eksikliklerin de gözle görüldüğünü ifade etti.

Ekrem Capkinoglundan Sadan Eren Ve Erkut Celebiye Elestiri H548 589Af

Özellikle meclis toplantılarındaki düşük katılıma dikkat çeken Çapkınoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Meclise ve yönetime kıran kırana bir süreçten sonra seçiliyorsunuz ama bakıyorsunuz salon bomboş. Katılım çok az. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni örnek almak gerekir. Seçilirken kıran kırana mücadele ediliyor ama sonra ilgisiz kalınıyor. Sonuçta yönetimi çalıştıracak olan meclistir.”

Geçmiş dönemlerde meclis toplantılarına düzenli katıldığını hatırlatan Çapkınoğlu, bu dönemde şirketi temsilen kardeşinin katıldığını belirterek, “Bundan sonraki süreci değerlendireceğiz, istişarelerimiz devam ediyor. Meclis dışında olduğum dönemde de meclis üyeleriyle irtibatımı da koparmadım” dedi.

Bu açıklamalar, Çapkınoğlu’nun olası başkan adaylığı konusunda kapıyı tamamen kapatmadığını; ancak önceliğin meclis üyeliği olduğunu işaret ediyor.

Ekrem Çapkınoğlu, bir önceki seçimlerde Meclis Başkan Adayı olup, Şadan Eren ile yarışmış ve az bir oy farkıyla seçimi kaybetmişti.


TRABZON’DA HALK KARAR VERECEK

Trabzon’un Yalı Mahallesi, yıllardır gündemde olan isim değişikliği için sandık başına gidiyor.

Mahalle muhtarı Hamdi Karaçomak’ın açıklamasına göre, bir hafta sonra yapılacak referandumla mahallenin “Faroz Yalı Mahallesi” adını geri alıp almayacağı karara bağlanacak.

Yaklaşık 3.200 seçmenin bulunduğu mahallede önceki seçimlerde 2.300 kişi oy kullanmış olsa da, muhtar bu kez katılımın 800–1000 kişi civarında olmasını bekliyor.

Karar, katılan seçmenin salt çoğunluğuyla alınacak ve Karaçomak’a göre mahalle sakinlerinin büyük kısmı değişiklikten yana.

471767505 1102888081626404 7358121507626863631 N

Hatta muhtar, “Katılanların neredeyse tamamının ‘evet’ diyeceğini düşünüyoruz” diyerek sonucu adeta şimdiden ilan ediyor.

Ortahisar Belediyesi ise süreci hızlandırmak için hazırlıkları tamamlamış durumda. Referandumdan çıkacak kararın hemen belediye meclisine taşınacağı, onayın ardından mahallenin yılbaşına yeni adıyla girmesinin hedeflendiği belirtiliyor.

Kısacası; Faroz için bu referandum yalnızca bir isim meselesi değil, mahallenin hafızasını ve kimliğini yeniden sahiplenme adımı. Şimdi gözler sandıkta: Faroz geri mi dönüyor? Mahalle halkı kararını vermek üzere.


İLK SAHAYA İNEN BATMAZ OLDU…

Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultay süreci geride kalır kalmaz Trabzon’da hareketlilik başladı. CHP, “sahaya inme” düğmesine erken bastı ve örgütte ciddi bir çalışma temposu göze çarpıyor.

Bu çalışmalara ilk başlayan isim ise Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz oldu. Sanıyoruz ki seçime kadar bu tempo hiç düşmeyecek…

Peki sahada ne yapılıyor?

Kurultayın ardından yenilenen parti programının vatandaşlara birebir anlatılması hedefleniyor. Haluk Batmaz da bu doğrultuda ilk adımı kırsal mahallelerden attı.

Buralarda vatandaşlarla bir araya gelen Batmaz, önce kurultay sonrası yenilenen parti programını madde madde anlattı. Ardından da sözü vatandaşlara bıraktı.

Kırsalda karşılaşılan sorunları tek tek dinleyen Batmaz, her bir şikâyeti not ederek çözüm önerilerinin çalışılacağını belirtti.

CHP Trabzon örgütünün kurultay sonrası hızlıca sahaya inmesi, yerel siyaset kulislerinde “erken hazırlık” olarak değerlendiriliyor. Görünen o ki Ortahisar’dan başlayan bu hareketlilik, seçim yaklaşana kadar artarak devam edecek…


KULİSLERDE BÜYÜK SÜRPRİZ

Karadeniz siyaset kulislerinde bu hafta en çok konuşulan başlık HBS Araştırma Şirketi’nin yaptığı “beğenilen belediye başkanları” anketi oldu.

Bölge genelinde yapılan ölçümde, beklenmedik bir şekilde Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık açık ara zirveye yerleşti.

Kulis bilgilerine göre sonuçlar şöyle:
• Yomra: %61,3
• Altınordu: %57,2
• Perşembe: %55,1
• Çarşamba: %53,8

865366 Image1

Araştırmanın kriterleri kamuoyuna açıklanmadı ancak siyasi çevrelerde “Yomra’nın başarısının tesadüf olmadığı” yorumları yapılıyor.

Trabzon’un en büyük ilçesi olan Ortahisar’ın ve ikinci büyük ilçesi Akçaabat’ın gölgesinde, nispeten küçük bir ilçe olmasına rağmen Yomra’nın bu sonuçla öne çıkması, kulislerde “Bıyık halkın gönlüne girmiş durumda” şeklinde değerlendiriliyor.

Yerel siyaset masalarında, Mustafa Bıyık’ın bölgede yükselen yeni bir figür olduğu vurgulanırken, anket sonuçlarının önümüzdeki süreçte siyasi dengeleri etkileyebileceği konuşuluyor.