Geçtiğimiz günlerde Trabzon'un Of ilçesinde meydana gelen ve yüreğimizi sızlatan bir olay, hayvan hakları konusundaki eksikliklerimizi bir kez daha gözler önüne serdi. Kimliği belirsiz bir kişi tarafından vahşice katledilen yavru kedi, sadece bir canlının değil, insanlığımızın da kaybını simgeliyor. Bu tür olaylar, toplumumuzda var olan şiddet eğilimlerinin ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Olay, İrfanlı Mahallesi Kalyon mevkiinde gerçekleşti. Bir apartman sakini tarafından cep telefonu kamerasına kaydedilen görüntülerde, saldırganın yavru kediye defalarca tekme attığı ve sonrasında onu acımasızca ezdiği anlar yer alıyor. Saldırgan, öldürdüğü kediyi otların içine fırlattıktan sonra çevredeki istinat duvarına oturuyor ve bir süre sonra aynı yere geri dönerek kediyi tekrar alıp uzaklara fırlatıyor. Bu görüntüler, vicdan sahibi herkesin içini acıtırken, hayvanlara yönelik şiddetin boyutlarını da ortaya koyuyor.
Trabzon Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (TRAHAYKO), bu dehşet verici görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaşarak, hayvana yönelik şiddetin artışına dikkat çekti. Dernek, “Bu sefer katil Of-Kalyon’da. Hayvana karşı şiddet artıyor. İnsanoğlu öldürmeyi hayvanda deneyip, sonra insana yöneliyor. Bu tür kişiler önce hapse atılmalı sonra rehabilite edilmeli. Kediyi acımasızca öldürdü” ifadelerini kullandı. TRAHAYKO'nun bu çağrısı, toplumumuzun hayvan haklarına duyarlılığını artırmak ve bu tür vahşetlerin önüne geçmek için bir uyarı niteliğinde.
Mahalle sakinlerinin ve TRAHAYKO'nun şikayeti üzerine harekete geçen polis ekipleri, kısa sürede saldırganı yakalayarak gözaltına aldı. Sulh ceza hakimliğince “hayvanları koruma kanununa muhalefet” suçundan tutuklanan H.K., adaletin yerini bulması adına önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu olay sadece bir kişinin cezalandırılması ile sona ermemeli; hayvan haklarının korunması için daha geniş çaplı ve kalıcı önlemler alınmalıdır.
Hayvan hakları, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanlığın da haklarıdır. Bir toplumun medeniyet seviyesi, en zayıf ve savunmasız üyelerine nasıl davrandığı ile ölçülür. Hayvanlara yönelik şiddetin artışı, bu şiddetin bir gün insanlara yönelme potansiyelini de beraberinde getirir. Bu nedenle, hayvanlara karşı işlenen suçların daha ağır yaptırımlarla cezalandırılması ve faillerin rehabilite edilmesi büyük önem taşır.
Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, hayvan haklarının korunmasında kritik bir rol oynamaktadır. Özellikle genç nesillere hayvan sevgisini aşılamak, hayvanlara yönelik şiddetin önüne geçmek için uzun vadeli bir çözüm olabilir. Okullarda hayvan hakları ve hayvan sevgisi üzerine dersler ve etkinlikler düzenlenmeli; toplumun her kesiminde bu bilincin yayılması sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, Trabzon'un Of ilçesinde yaşanan bu üzücü olay, hayvan hakları konusunda daha fazla çaba sarf etmemiz gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlattı. Hayvanlara yönelik şiddetin son bulması için yasal düzenlemelerden eğitim çalışmalarına kadar geniş çaplı ve etkili adımlar atılmalıdır. Unutmayalım ki, hayvanlara gösterdiğimiz sevgi ve şefkat, insanlığımızın aynasıdır. Bu aynada güzel bir yansıma görmek istiyorsak, hayvan haklarına gereken önemi vermeli ve onların korunması için elimizden geleni yapmalıyız.