Trabzonspor’un eski teknik direktörü Nenad Bjelica, Türkiye'deki kısa ama dikkat çeken macerasının ardından önemli değerlendirmelerde bulundu.
İşte Nenad Bjelica’nın Spor Arena’da yanıtladığı sorular:
-Türkiye sizi 20 Eylül 2018 tarihinde oynanan Dinamo Zagreb – Fenerbahçe karşılaşması ile birlikte tanıdı. O tarihten itibaren de isminiz sıkça Türk kulüpleri ile anılır oldu. Özellikle 2020 yılının nisan ayının sonlarında sizin Fenerbahçe yönetimi ile anlaştığınız ve 2020/2021 sezonunun başlamasıyla takımın başına geçeceğiniz iddia edildi. Fakat uzun süre konuşulan bu iddialar gerçekleşmedi. O dönemi biraz anlatır mısınız? Ali Koç yönetimi ile bir görüşmeniz oldu mu?
Dinamo Zagreb’i çalıştırırken Fenerbahçe ile iki kez karşılaştım. Zagreb’deki ilk maçı 4-1 benim takımım kazandı. Kasım ayında İstanbul’da oynanan maçta ise karşılaşma 0-0’lık beraberlikle sonuçlandı. Dinamo Zagreb ile yollarım ayrıldığındaysa Ali Koç ile iletişimdeydik. Bazı görüşmelerimiz oldu. Fakat o zamanlar dünyada pandemi krizi yaşanıyordu. Antrenmanlar durmuştu, kimse gelecekte ne olacağını bilmiyordu. Zaman ilerledikçe de Fenerbahçe’nin bana olan ilgisi ortadan kalktı. Bunun sonucunda da Fenerbahçe’ye gelemedim. Ama iletişimdeydik, gerçekten verimli ve güzel görüşmelerimiz oldu. Ancak bu görüşmeler bir sonuca ulaşmadı.
-2022/2023 sezonunda yaşanılan şampiyonluğun ardından dağılmış ve bir sezonda toplam 4 kez transfer değiştirmiş bir takım olan Trabzonspor’un başına geçtiniz. Bordo mavili ekibin başına geçtiğiniz zaman yaptığınız gözlemleri aktarabilir misiniz? Yaşanılan şaşalı şampiyonluğun ardından yaşanan dağılmanın sebebi neydi sizce?
18 Nisan 2023 tarihinde Trabzonspor’un başına geçtim. Geldiğimde kulübün hiçbir hedefi gerçekleşmemişti. Kupa kaybedilmişti, Avrupa’dan elenilmişti ve ligde de birinci sıranın oldukça uzağındaydık. Ligin son sekiz maçında takımı ve kulübü gözlemlemeye çalıştık. Hangi oyuncularla yola devam edeceğimize karar vermeye çalıştık. Kolay bir dönem değildi. Çünkü kulüpte ve kulübün çevresinde son derece kötü bir atmosfer vardı. Kiralık olarak kadroda bulunan ve sözleşmesinin son senesinde olan oyuncular da takımdan ayrılmaya hazırlanıyorlardı. Dediğim gibi kolay bir dönem değildi ama bazı maçları kazanmayı başardık. Bazı maçlarda gerçekten iyi futbol oynadık. Marek Hamsik’in Trabzonspor’daki son maçında da sahada güzel bir futbol vardı. Bu dönemde gelecek sezonu planlamaya ve Türk futboluna adapte olmaya çalıştım.
-2023/2024 sezonu öncesinde yönetimin kadro planlamasını sizinle beraber yaptığı konuşuluyordu Türk basınında. Ancak oynanan sekiz maçın ardından bordo mavililer ile yollarınız ayrıldı. O süreçte yaşananları nasıl aktarırsınız? Sizinle imzalanan dört yıllık sözleşmeye rağmen neden erken bir ayrılık yaşandı?
Sezona oldukça genç bir takımla başladık. 7-8 yeni genç oyuncuyla birlikte bir kamp dönemi geçirdik. 15 Eylül’e kadar istediğimiz oyuncuları transfer edemedik. Transferin bitmesine 3-4 gün kala 5 çok önemli oyuncuyla sözleşme imzaladık. Berat Özdemir, Onuachu, Pepe, Umut Güneş ve bir önemli oyuncuyu daha kadromuza kattık. Ama bu transferlerle hazırlanmak için oldukça geç bir zamanda gerçekleşti. Zamana ihtiyacımız vardı. Bütün bunlara rağmen tamamen dolu bir stadyumun önünde Beşiktaş’ı 3-0 yendiğimiz iyi bir maç oynadık. Ama 3 maç sonra görevime son verildi. Bu biraz sabırla alakalı bir durumdu. Takım kurmada ve hazırlamada gerekli sabır gösterilmedi. Yönetim kurulunun üzerinde büyük bir baskı vardı ve benimle yolları ayırmaya karar verdiler. Kurduğumuz takımla birlikte iyi bir sezon geçirebilirdik. Buna inanıyorum. Abdullah Avcı ile de iyi bir sezon geçirildi. Üçüncü oldular ve Türkiye Kupası’nda finale yükseldiler. Teknik ekibimle birlikte bu başarının bir parçası olduğuma inanıyorum. Çünkü takımı bir kurduk ve biz hazırladık. Kurduğumuz takımda ligde 3. olma hedefiyle hazırlanmıştı. Birinci olmak için değil. Galatasaray ve Fenerbahçe birçok önemli futbolcuya büyük yatırımlar yaptılar ve bizim onlarla rekabet edecek paramız yoktu. Bu sebeple üçüncü olmak bu takım için iyi bir başarı olacaktı.
-Çalıştığınız takımlarda genç oyuncularla kurduğunuz iyi ilişkiler biliniyor. Trabzonspor’da birlikte çalıştığınız ve ilerde çok iyi yerlere geleceğini düşündüğünüz bir genç oyuncu var mı?
Bu konu hakkında şu anda konuşmak zor. Benim zamanımda en fazla oynayan genç oyuncu Enis Destan idi. Şu an çok fazla oynamadığını görüyorum. Sezon başında birçok maçta oynadı, birçok gol attı. Abdullah Avcı döneminde de süre aldı. Onuachu takımda değilken birinci forvetti. Kesinlikle Trabzonspor’un en iyi genç oyuncusuydu. Bana kalırsa Trabzonspor’un iyi bir altyapısı var. A Takıma iyi oyuncular gönderen bir altyapı. Gelecekte oradan çıkan birçok yıldız oyuncu göreceğiz.