MONTELLA'YLA BURAYA KADAR

     Avrupa Futbol Şampiyonası'nda grup maçları sonrası dirençli Avusturya'yı eleyen Türkiye, Hollanda ile Berlin'de karşılaştı. Avusturya maçında Türk'ün simgesi olan bozkurt işaretinin bir oyuncumuz tarafından yapılması sporun önüne geçmişti. Merih Demiral'ın iki eliyle yapmış olduğu bozkurt hareketi, özellikle Almanya İçişleri Bakanı ve medyasını çok rahatsız etti. Avrupa Birliği'nin ekonomik lokomotifi Almanya, kardeşi Avusturya'nın elenişini hazmedememiş ki, UEFA'yı da etkilemişti. UEFA'nın saçma ve yersiz bir kararıyla Merih Demiral'a çabuk çabuk iki maç ceza verildi. Merih'in savunması dahi alınmadan bir gün evvel cezanın iki maç olacağı Alman Bild Gazetesi tarafından yayımlanmıştı. Kararın siyasi olduğu aleniydi. Türk'ün simgesi bozkurt işaretinin yasa dışı olduğu dillendirildi. Komik tabi. Özgürlükçü medeni Batı(!), yaptıklarıyla ne kadar zavallı, ne kadar özgürlükçü ne kadar medeni olduğunu tüm dünyaya yine ispat etti.

     Maça geçersek Türkiye-Hollanda maçını kazanan, yarı finalde iyi futbol oyna(ya)mayan İngiltere ile karşılaşacaktı. İlk on beş dakika top Hollanda'daydı. Sonrası oyunu dengeledik ve golümüz Trabzonlu Samet Akaydın ile geldi. Samet attığı golle UEFA'ya "Merih yoksa ben varım" der gibiydi. İlk yarı takım savunmasını iyi yaptık devreyi önde kapattık. Hollanda teknik direktörü Ronald Koeman, ikinci yarıya ülkemizde de forma giymiş Weghorst ile başladı. Weghorst'un oyuna girişi milli takımımızın savunma dengesini biraz bozdu. Dakikalar altmışı gösterirken Hollanda baskıyı artırdı biz ise orta alanda pas yapamaz olduk. Montella'nın oyuncu değiştirme vakti gelmiş de geçiyordu. Kenarda oyuna girmesi gereken zımba gibi çocuklar vardı. Kerem, Semih, Cenk, Okay, Zeki ve Ahmetcan gibi isimler her an hazır bekliyordu. Hollanda'nın gol pozisyonuna girmeden gelen beraberlik golü ile yediğimiz ikinci gol arasında sadece altı dakika var. Gol ben geliyorum diyordu. Montella seyretti, seyretti, seyretti. İkinci golü yer yemez önce Okay ve Kerem'i, akabinde de Zeki ve Cenk'i oyuna sürdü. Semih Kılıçsoy gibi bir yetenek ise 89. dakikada oyuna alındı. Bu oyuncular Hollanda'yı ablukaya aldı. Pozisyonlar buldu fakat pozisyonları o kısacak zaman içinde değerlendiremediler.

     Montella'nın oyuna ilk golü yemeden müdahale etmemesi Türkiye'nin elenmesine neden oldu. Yazık oldu hem de çok! Montella'nın oyunu okuyamaması yada "on dakika geç okuması" ay yıldızlı takımımızın turnuvaya veda etmesine neden oldu. Hollanda yatıp kalkıp Montella'ya dua etsin. Yarı finali Ronald Koeman'a hediye etti. Avusturya'dan daha iyi olmayan yumuşak bir takıma elendik. İtalyan hoca ile yollar ayrılmalı. Bizim çocuklar, kaliteli bir teknik adamın ellerine en kısa sürede teslim edilmeli. Aksi halde turnuvalarda çok daha ahlanıp vahlanırız. Montella ile olmaz.

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }