Trabzon

"Liman yapılacakmış gibi yapılıp, stat yapıldı!" Akyazı Stadı ile ilgili flaş sözler...

Saadet Partisi Trabzon İl Başkanlığı, Trabzon’un mevcut sorunlarına çözüm üretmek ve geleceğine yön vermek için alanında uzman kişilerin katılımıyla Kebapçım Hatay Sofrası'nda ‘Ortak Akıl, Güçlü Şehir’ çalıştayı düzenledi.

Saadet Partisi Trabzon İl Başkanlığı, Trabzon’un mevcut sorunlarına çözüm üretmek ve geleceğine yön vermek için alanında uzman kişilerin katılımıyla Kebapçım Hatay Sofrası'nda ‘Ortak Akıl, Güçlü Şehir’ çalıştayı düzenledi.

Çalıştaya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Sinan Tekin, Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, İl Başkanı Ahmet Muratoğlu, Saadet Partisi Trabzon İl Yöneticileri, 61saat.com Yazı İşleri Müdürü Erhan Esaspehlivan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve basın mensupları katıldı.

GÜNÜ KURTARAN PROJELER DEĞİL

Çalıştayın açılışını İl Başkanı Muratoğlu yaptı. Muratoğlu, “Bu buluşma birlik iradesidir. Bugün burada sıradan bir toplantı için değil Trabzon’un geleceğine yön verecek ortak irade için toplandık. Biz, ‘Ben’ değil, ‘Biz’ diyenler için buradayız.

Bugün ekonomik sıkıntılar, genç işsizliği, tarımda gerileme e sosyal adaletsizlik hepimizi zorluyor. Çözüm nedir? Günü kurtaran projeler değil ortak akılla şekillenen uzun vade vizyondur. Ortak akıl, farklı fikirleri bir araya getirerek en doğru yolu bulma çabasıdır. Sadece bir grubun değil bütün şehrin sesi olma gayretidir. Adaleti, eşitliği ve umudu ayakta tutma iradesidir.

Ortak akıl olmazsa ne olur? Kararlar dar çevrelere göre alınır, gençler umutsuzlaşır, adalet yerine tüketim, umut yerine karamsarlık hakim olur. Biz bu gidişata dur demek için buradayız.

Güçlü şehir kimseyi geride bırakmayan, hizmette eşitliği sağlayan, doğasını koruyan geleceğini yeşil dönüşümle inşa eden şehirdir. Umudun şehrini birlikte inşa edelim.

Unutmayalım, ortak akıl varsa Trabzon daha güçlü daha adil daha yaşanabilir şehir olur. Gelin bu şehir için hep birlikte el ele verelim!” Dedi.

HER KESİMDEN, FARKLI FİKİRLERDEN KATILIMCILAR VAR…

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal İşler Başkanı Av. Sinan Tekin, “Ortak akıl güçlü şehir anlayışıyla bir araya geldik. Trabzon’un geleceğini ortak akılla şekillendirme irademizi de ortaya koymuş oluyoruz.

Bugün burada toplumumuzun her kesiminden farklı fikirlerden katılımcılar var. Bu çok büyük bir zenginlik, berekettir.

Trabzon tarih boyunca ticaretin, üretimin ve girişimciliğin merkezi olmuştur. Bugün geldiğimiz noktada ihracat rakamlarımız belli bir artışla, üretimimiz hep çeşitleniyor. Ama şu soruyu da sormalıyız: Bu büyütme halkın refahına ne kadar katkı sağlıyor?

TRABZON YATIRIM ADASI ENDÜSTRİ BÖLGESİ..

2025 yılın ihracat rakamları yıl sonunda açıklanacak. 800 - 850 Milyon Dolar civarında. Ancak aynı dönemde genç işsizlik hala sorun. Üretim var, üreticinin kazanmadığı, emeğin değer görmediği ekonomik büyüme sürdürülebilir değildir.

İnceldiğimiz raporların bir tanesinde Yatırım Adası Endüstri Bölgesinin planlandığını gözledik. Aslında bunun Trabzon için büyük fırsat. Ama bununla birlikte hükümetin de bu yatırıma ortak olması, elini taşın altına koyması ve özellikle alt yapı yaptırımlarını gerçekleştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hükümetin bu projeye sahip çıkması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu projeler önemli: Fakat bu projelerin başarı ölçütü kaç fabrika kuruldu, hangi katma değer oluşturdu, çevreye ve istihdama ne kattığı önemli bir husus..

TRABZON’UN 2.2 MİLYON TURİST HEDEFİ VAR

Trabzon’un 2.2 milyon turist ziyaretçi hedefi var. Ama hedefimiz sadece kaç kişinin geldiği değil nasıl izlenimle Trabzon’dan ayrıldığıdır.

Biz Trabzon turizminde 4 önemli ilkenin var olması gerektiğine inanıyoruz.
Doğaya saygı, kültüre vefa, ekonomik adalet ve insana hürmet…
Trabzon’un geleceği şekilleniyor. Sanayi kuruluşlarımız artıyor, dijital dönüşüm, yeşil enerji bunlar inşallah Trabzon’da adım adım ilerliyor.

Bu dönüşümün kalıcı olabilmesi ise, adaletli bir kalkınma modelinden geçiyor.
Üreten, paylaşan, doğasına sahip çıkan Trabzon mümkündür. Yeter ki bizim çalıştaylarımızda ana sloganımız olan ortak aklı, samimiyetle inşa edelim.

TRABZON, 21. ÇALIŞTAY…

Bugün burada Trabzon’dayız.
Bugün 21. İl çalıştayımızı yapıyoruz.
İllerimizde, ilçelerimizde sizler gibi akademisyenlerle, gazetecilerle, yerel kanaat önderleri ile bir araya geliyoruz. Aynı gün bu saatte Bursa’nın Karacabey’de yarın da Diyarbakır’da çalıştayımız var.
Türkiye’nin nabzını tutarak, halkın diliyle yazılan yerel siyaset belgelerini oluşturuyoruz.

Her şehirden bir fikir alıyoruz. O cümleleri bir araya getirdiğimizde karşımız çıkacak olan şey Saadet Partisi’nin Türkiye vizyonudur.

Bu raporlarımız mecliste dillendirilecek, genel merkezde politika halini alacak” dedi.

BAKAN BEYE SÖYLEDİM İNANMADI…

KTÜ Öğretim Görevlilerinden Prof. Dr. Volkan Yıldırım, “biz aramizi 3’e ayırıyoruz, altını, zemini ve üstü.. Bizim işimiz zeminle. Trabzon’un ilçeleri ile birlikte ne tür sorunları olduğunu ve bu sorunlara nasıl çözümler bulunacağını sizlerle paylaşmak istiyorum.
İmar Hukukunda çok anormal düzenlemeler yapıldı. 1973 ve 1985 yılında devam eden o geniş aralıklı imar süreci 2019 ve 2020 yıllarından sonra çok sık değişikliklerle günümüze kadar geldi.
Süreci takip edebilmek, sürece ayak uydurmak yerel yönetimler açısından oldukça zor.
Bazı sorunlar var: Bakan beye söyledim inanmadı bana..
Depremden sonra çok hızlı süreç başladı. Atıkların depolanması alakalı görev aldık. Atıkları depolayacak yer bulamadık. Yerel yönetimler hızlı şekilde uyguladı hayata geçirmemişti.

TÜRKİYE’DE ÇİZİLEN İMAR PLANLARININ SADECE YÜZDE 5’İ HAYATA GEÇİRİLDİ…

Bunu bakan beye söyledim: Türkiye’de İmar Planlarının çizilmesi hiç bir şeydir. Asıl problem İmar Planlarının uygulanması ile ilgili.
Türkiye’de çizilen imar planlarının sadece yüzde 5’i hayata geçirilmiş.
Ortahisar Belediyesi örnek olarak verirsek: Bu oran yüzde 15.. Bence Türkiye’nin çok üstünde..
Türkiye’de İmar Uygulamaları ile alakalı yapılan çalışmaların yüzde 95’e yargı tarafından bozuluyor. Ben bunu bakan beye söyledim: Hocam yanlışınız var dedi.. Genel Müdüre söyledi, Genel Müdür beni teyit etti. Planları çizdikten sonra kanun çok açık: Yerel yönetimler İmar Planlarını çizer. Ama 3 ay içinde 5 yıllık imar planlarını hazırlar.

5 YILLIK İMAR PLANLARINI YAPAN BEDEİYE YÜZDE 1 BİLE DEĞİL..

Hatta ve hatta bu kurala uymayan belediyeleri biraz daha sürece dahil etmek adına sonda değişiklik yaptılar: Onlara yaptırımlar getirdiler.
Türkiye’de 1400 belediye var. 5 yıllık imar planlarını yapan belediye oranı yüzde 1 bile değil. Benim gördüğüm 5 - 6 tane var.
Geçen hafta İller Bankası’na gittik. Onlar da durumun farkında. Biz şunu söylüyoruz: Kent yatayda 4 parça..
Planlı alan içinde yapılaşmış kısımlar, planlı alanlarda yapılaşmamış, köyler ve yaylalar.
Bunlarla alakalı planlama süreci yürütülmesi lazım.
İmar planları çizildikten sonra çok hızlı şekilde hayata geçirilmesi lazım.
Kamuya ait kısmı kamunun eline geçirmezsek, ne alt yapısın, ne üst yapısını doğru düzgün yapıyoruz.

HUKUKİ EL ATMANIN MALİYETİ 147 MİLYON TL

Çok ilginç bir rakam var: Sayın Hazine Bakanımıza ben sunum yapıyım 3 dakika. Türkiye’nin ekonomik problemleri de bundan mütevellit.

Bilirkişinin raporu var. Sadece Türkiye’de bir ilçenin 1 parselinin hukuki el atma maliyeti 147 Milyon TL..
Ne demek bu: Belediye imar planını çizmiş. Aradan yıllar geçmiş. Adamın yerine yeşil alanı, okul alanını, sağlık tesis alanını koymuş. Hiç problem yok. Yüzde 45’i kamuya ait.
Kanun 5 yıl demesine rağmen, yıllar geçmiş ama ne yazıkki vatandaştan bu yeri alamamış.

Dolayasıyla vatandaş nereye yargıya gitmiş. Bir parselin kamulaştırma maliyeti 147 milyon TL.. Dolayasıyla biz bu paraları, güçlü şehir Japon Modeli şeklinde yapabilirsek güçlü kentler kurmuş oluruz.

Çözüm ne: Arkadaşlar çok net, Türkiye’de yerel yönetimlerin 5 yıllık imar programlarını hazırlayıp, imar planlarını hayata geçirmesi lazım. Kamunun hakkı olan yüzde 45’i adil şekilde kamuya vermesi lazım. Ama insanları mağdur da etmeden..

İkincisi şu: Kentsel Dönüşüm.. Bu konuda da çalışma yapıyoruz. Hemen akabinde Kentsel Dönüşüm Strateji Planlarının hazırlanması lazım.

Biz öyle ya da böyle afete maruz bir ülkeyiz.

Bizim hızlı bir şekilde kentsel dönüşüme ağırlık vermemiz lazım. Bun plan çerçevesinde yapmamız lazım. Bu kentsel Dönüşüm Strateji Planının Trabzon’un dinamikleri ile bir arada yürütülmesi lazım. Bizim için mülkiyet her şey. Cinayetlerin yüzde 80’i mülkiyet bağlamında yapılıyor ne yazıkki D. Karadeniz’de böyle. Bu sosyal dengeleri dikkate alınarak, Kentsel Dönüşüm Projesine hız vermek lazım.
Ruhsatlandırılmamış binaları bile yıkmak zor.
Bu kent problem zincirinden geçiyor.
Akıllı şehir uygulamalarının hayata geçirilmesi lazım.
Trabzon Türkiye’de 15. Sırada… “ dedi.

BİR İNSANIN HER ŞEYİ BİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL

KTÜ Öğretim Görevlilerinden Prof. Dr. Ömer Yüksek,”Bir insanın her şeyi bilmesi mümkün değil. Ben inşaat mühendisliği eğitimi aldım. Konuyu uzmanlarımıza danışalım.

Kıyı Mühendisliği… Kıyı dolguları ön plana çıkıyor. Gülcemal Dolgusu şu anda yapılmakta. Daha önce sahil yolu kıyı doldurularak geçilmişti. Rize Havalimanı, Ordu Havalimanı dolgu yapıldı.

Aslında kıyı kanunu diyor ki; Kıyıların dışında başka yerde yapılması mümkün olmayan liman, çekek gibi yapılar yapılabilir başka yapılar yapılamaz.” Dedi.

LİMAN YAPILACAKMIŞ GİBİ YAPILIP, STAT YAPILDI

Trabzonspor’un Sahil Yolunun kanuna aykırı olduğunu, Akyazı’da da ilk projede kuruvaziyer liman yapılacakmış gibi yapıldığını hatırlatan Prof. Dr. Yüksek, “Örneğin sahil yolu aslında kıyı kanuna aykırı..
Stadın yapıldığı yer aslında kıyı doldurularak yapıldı hepimizin bildiği üzere. Bu da kanuna aykırı. Bu projede bir katkımız oldu. Ama ilk önce orada kruvazör liman yapılacak diye çıktı. Liman yapılacakmış gibi yapıp, burada bir stat yapımına gidildi. Ben kruvazör liman yapıldı mı bilmiyorum..
Kendi kendime kanun koyuyoruz ama önemli olan uygulamaktır.

Baka yerde stat yapılamaz mı, başka yerde havalimanı yapılamaz mı, bilemiyorum denizi sahibi yok her halde doldurup gidelim.

Tabiatta bütün mekanlar gibi kıyılar da akarsular da dinamiktir. Bir yere bir şey yaparsanız başka yere zarar var.

Gülcemal Dolgusu yapıldığında, D. Karadeniz’de etkin dalga yönü kuzey batıdır. Yapacağınız yapının kuzey tarafları oyulması beklenir.

Sahillerin yok olması, hani biz çocukluğumuzda yeni mahallede Faroz’da denize giriyorduk. Şimdi Vakfıkebir tarafına gidiyoruz.

BURADA BİZİM DE HATALARIMIZ OLABİLİR

Koskoca teknik üniversite var. Üniversite halkın ilişkileri kopuk söyleniyor. Burada bizim de hatalarımız olabilir. Bir araya gelip problemleri çözmek gerekiyor.

Diğer konu tabi afet.. Aslında tabi afet diye bir olay yok. Biz Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol yaptık. Önce öğrencilere şimdi de öğretmenlere protokol verme konusunda protokol imzaladık. Doğal Tabi olay var, afet yok. Biz doğal olayı afete dönüştürüyoruz.

Taşkınlar, seller.. Yağmurun yağması, derelerin akması tabi olaydır. Eğer biz akarsuların yatarlarına kontrolsüz, bilinçsiz, bilimsel gerçeklere aykırı müdahalelerde bulunursak, normalde derenin akması gereken yeri dağıtırsak, hani bir laf var ‘Dere kendisine yapılan yanına koymaz’ bir şekilde taşacaktır.
Dolayasıyla aslında tabi bir olay su akışını biz taşkın şeklinde, sel şeklinde doğal afete dönüştürüyoruz.

Çevre Problemleri.. Arıtma, çöp, deniz deşarjı gibi konular.. Örneğin eğer deniz dolgusu düzgün yapılmazsa, kanalların akışları yapılan dolgular tarafından engelleniyorsa o zaman problemle karışlaşacağız” dedi.

BAŞKAN BIYIK: YETİŞEMEDİĞİ SÜREÇTEN GEÇİYORUZ…

Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, “Şehircilik sürekli olarak gelişen ve değişen bir alan. Buna bir çok seferde belediyeler ve kamunun yetişemediği süreçten geliyoruz. Şehirleşmenin yoğunlaşmasına, modernleşmesine belediyelerimiz ve devletimizin bir çok kurumu ayak uyduramadığı dönemden geçiyoruz” dedi.

TRABZON KULLANILMAMAYI ÖĞRENMEMELİ…

61saat.com Yazı İşleri Müdürü Erhan Esaspehlivan, “Şehir adına çok karamsar bir tablo çizmeyeceğim. Sorunları herkes konuşur veya bugün yaşıyoruzdur. Yarın ne yapacağımızı konuşmamız önemli.
Bu şehrin filmini çekmek gerekirse;

Trabzon güçsüz bir şehir değildir, çok güçlü bir şehirdir. Rize’ye Giresun’a, Samsun’a ağabeylik yapmış liderlik yapmış bir şehirdir…

Trabzon o şehirlere ağabeylik yapmaya devam etmektedir.
Bugün Rize’de, Giresun’da, Ordu’da turizm gelişiyorsa Trabzon sayesindedir..
Trabzon çok büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış…
Çok farklı medeniyetlerin beşiği olmuştur.

Kazı çalışmaları kaç yüzyıl önceki medeniyetleri gün yüzüne çıkarıyoruz.

Trabzon, nüfusu olarak değil nüfuz olarak güçlü bir şehirdir. Gelişen, büyük olayların her zaman bir ayağında Trabzon vardır. Bazı olaylarlarda Trabzon kullanılmıştır, Trabzon kullanılmamayı öğrenmemelidir.
Biz güçlü şehrimizi, güçlü yarınlara taşımanın planlarını hepimiz yapmalıyız. Evet gelirlerimiz düşer, yarın çıkar. Ben 5 yıl sonra bu şehirden çok umutluyum. Turizm yan gelirdir ama olmalıdır. Dün 30 acente sayısı 360’a çıkmışsa, bu acentelerde 5 kişi 6 kişi ekmek yiyorsa bu turizm sayesindedir.
Belediye Başkanlarımızın ortak sorunu şu: 18 İlçede İmar Planı yapılmalı.

Trabzon Şehrinin güçlü olduğundan bahsettim: Fenerbahçe’ye gösterdiği direnci şehrin ana sorunlarına göstermesi gerekir. Şehrin en büyük sorunu işsizlikse, bizim Fener’e gösterdiğimiz hırsı, azmi bu sorunlara da göstermemiz gerekir.

Genç nüfusumuz azalıyor olabilir ama stadyumu dolduran 40 bin kişinin yüzde 80’i genç değil mi?
Turizm bizim araç kapasitemizi yüzde 70 arttırıyor. 1 litrelik süreyi 2 litre su koymaya çalışıyoruz. Bunun çözümü nerede? Güney Çevre Yoludur. Biz Güney Çevre Yolunun parasıyla Tanjant Yolunu bitirdik” dedi.

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }