Aydın, iktidarın baskısıyla ekranların karartılmasının yalnızca medya değil, demokrasiye de ağır bir darbe olduğunu belirtti.

Aydın, açıklamasında, "Karartılan sadece ekranlar değil, demokrasimiz ve geleceğimizdir. İktidar baskısıyla televizyon kanallarının sesini adaletsizce kısmak, milletin sesini kısmaktır. Ekranların karartılması, basına ve halkın haber alma özgürlüğüne vurulmuş ağır bir darbedir" ifadelerini kullandı.

RTÜK'ün muhalif medya kuruluşlarına yönelik cezalarına da sert tepki gösteren Aydın, "Gizli soruşturma dosyalarını canlı yayınlayan iktidar yanlısı televizyonlara ceza vermeyen RTÜK, özgür ve muhalif televizyonlara ceza yağdırmıştır. RTÜK, tarafsızlığını tamamen kaybetmiş, hak ve adaletten sapmıştır" dedi.

"Basın demokrasinin olmazsa olmazıdır"

Aydın, basının yasama, yürütme ve yargı kadar demokrasinin temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayarak, "RTÜK’ün verdiği haksız ve adaletsiz cezalar, açıkça basına sansürdür. Anayasamıza ve evrensel hukuk kurallarına göre basın hürdür, sansür edilemez" ifadelerine yer verdi.

Aydın, açıklamasının sonunda, "Millet, iradesine darbe vuran ve sesini kısan bu ceberut iktidara hesabını sandıkta elbette soracaktır. Tarafsızlığını kaybeden RTÜK yetkilileri de millet, tarih ve hukuk önünde hesap vereceklerdir" dedi. Aydın ayrıca Sözcü TV, Halk TV, Tele 1 ve Now TV’de görev yapan basın çalışanlarına da "geçmiş olsun" dileklerini iletti.