TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşları anarken, afetlere karşı daha etkili önlemler alınması gerektiğini vurgulayan yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, deprem gerçeğiyle yaşayan Türkiye’nin afet yönetiminde ciddi eksiklikler olduğu, sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesine neden olan yapı denetimi, imar planlaması ve yangın yönetmeliği gibi düzenlemelerin kağıt üzerinde kaldığı ifade edildi.
“Afetler Takdiri İlahi Değil, Takdiri İdari Sonucudur”
TMMOB açıklamasında, afetlerin önlenebilir olduğu vurgulanarak, Kahramanmaraş depremleri, İliç maden faciası ve Bolu Kartalkaya yangınının özünde aynı sistemsel eksikliklerden kaynaklandığı ifade edildi. Açıklamada, “Afetler, ‘takdiri ilahi’nin değil, ‘takdiri idari’nin bir sonucudur” denilerek, yetkililerin afet risklerini azaltmaya yönelik somut adımlar atmaması eleştirildi.
Afet Risklerini Azaltmaya Yönelik Çağrı
Ege Denizi’nde yaşanan son depremlerle birlikte Türkiye’nin sadece kara değil, deniz alanlarındaki tektonik risklere de dikkat çeken TMMOB, tsunami ve volkanik faaliyetler gibi doğal olaylara karşı daha kapsamlı bir afet yönetimi politikası oluşturulması gerektiğini belirtti.
Özellikle afetlere karşı şehirlerin dayanıklılığını artıracak bir "Afet Risk Azaltma Manifestosu" oluşturulması gerektiğine vurgu yapan TMMOB, şu önerilerde bulundu:
- Kentlerin afet risk analizlerinin yapılması ve yerleşim alanlarının güvenli şekilde planlanması,
- İmar, çevre ve yapı denetimi yasalarının güçlendirilmesi ve parçalı mevzuatın ortadan kaldırılması,
- Merkezi ve yerel yönetim bütçelerinin en az %10’unun afet araştırmalarına ayrılması,
- Afet suçlarına karşı daha ağır yaptırımlar getirilmesi ve sorumluların hesap vermesi,
- Dirençli kentler için doğa tabanlı çözümler geliştirilmesi ve uygulanması.
“Kişilere ve Kurumlara Tanınan Ayrıcalıklar Kaldırılmalı”
TMMOB açıklamasında, “İmar Barışı” gibi düzenlemelerle deprem güvenliği olmayan yapıların yasal hale getirilmesini eleştirerek, bu tür afete açık politikaların halkın can güvenliğini hiçe saydığını belirtti. Ayrıca, ÇED muafiyetleri, yangın yönetmeliğinden istisna tutulan binalar ve kaçak yapılaşmanın yasallaştırılması gibi uygulamaların afet risklerini artırdığı vurgulandı.
Son olarak, 6 Şubat depremlerinde yaşanan büyük yıkımın bir daha tekrarlanmaması için, toplumun afetlere karşı bilinçlendirilmesi ve afet yönetiminin merkezi ve yerel yönetimlerde öncelikli bir konu haline getirilmesi gerektiği belirtildi.
TMMOB, tüm yetkilileri ve kamuoyunu afet risklerini azaltmaya yönelik somut adımlar atmaya davet ederek, “Aynı acıların bir daha yaşanmaması dileğiyle” çağrısını yineledi.