Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen 9. Yargı Paketi taslağı, birçok tartışmalı düzenlemeyi içeriyor. Bunların arasında en dikkat çekeni ve belki de en fazla tepki toplayanı, kadınların soyadı kullanımına yönelik getirilen yeni düzenlemeler. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararına rağmen, kadınların evlendikten sonra bekarlık soyadlarını tek başına kullanamayacağına dair hüküm, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde geriye doğru atılmış bir adım olarak değerlendirilmeli.
AYM Kararı ve Yeni Düzenleme
Anayasa Mahkemesi, Şubat 2023'teki kararında, kadınların evlenmeden önceki soyadlarını evlendikten sonra da tek başına kullanabilmelerine olanak tanımıştı. Bu karar, kadın ve erkek arasında soyadı kullanımı konusunda eşitlik ilkesinin sağlanması adına önemli bir gelişme olarak kabul edildi. Ancak, 9. Yargı Paketi taslağı, bu kararı hiçe sayarak, kadınların yalnızca kocasının soyadını veya kendi soyadını kocasının soyadı önünde kullanabileceği yönünde düzenlemeler getiriyor. Bu, AYM kararının ruhuna aykırı olmasının yanı sıra, kadınların soyadı konusunda bağımsızlıklarını kısıtlayan bir adım olarak öne çıkıyor.
Toplumsal Eşitlik ve Aile Bütünlüğü Argümanı
Taslakta yer alan gerekçelerden biri, ailenin ortak bir soyadına sahip olmasının önemi ve çocukların bu durumdan olumsuz etkilenebileceği. Ancak bu argüman, bireylerin soyadı kullanımı üzerindeki kişisel tercihlerini göz ardı ediyor. Kadınların kendi kimliklerini ve soyadlarını koruma hakkı, ailenin birliği ve çocukların psikolojik durumu gibi gerekçelerle sınırlandırılmamalı. Aile bütünlüğü ve çocukların soyadı konusu, ebeveynlerin ortak kararlarıyla çözülebilecek bir mesele olup, devletin bu konuda dayatmacı bir tutum sergilemesi doğru değil.
Kadın Hakları ve Eşitlik Mücadelesi
Bu düzenleme, kadınların kendi soyadlarını evlilik sonrası tek başına kullanma hakkını engelleyerek, cinsiyet eşitliği alanında kazanılmış haklara ciddi bir darbe vuruyor. Kadın hakları ve eşitlik mücadelesi, uzun yıllardır süren ve hala pek çok alanda tam anlamıyla sağlanamamış bir mücadele. Kadınların soyadı kullanımı konusundaki bağımsızlıkları, bu mücadelenin önemli bir parçasıdır. Kadınların evlendikten sonra da kendi soyadlarını tek başına kullanabilmeleri, hem bireysel hakların hem de toplumsal eşitliğin bir gereğidir.
Sonuç ve Beklentiler
- Yargı Paketi taslağında yer alan bu düzenleme, kadınların bireysel haklarını zayıflatan, cinsiyet eşitliğini geriye götüren ve kadınların kimliklerini kısıtlayan bir adımdır. Toplumun her kesiminden kadınlar, bu düzenlemeye karşı seslerini yükseltmeli ve haklarına sahip çıkmalıdır. Yasal düzenlemelerin, bireylerin özgürlüklerini ve eşitliklerini koruyacak şekilde şekillendirilmesi, demokratik ve çağdaş bir toplum olmanın gereğidir.
Kadınların soyadı kullanımı üzerindeki bu kısıtlama, yalnızca bir isim meselesi değil, aynı zamanda kadınların toplumsal ve hukuksal eşitliği adına verilen mücadelenin de bir sembolüdür. Bu nedenle, bu düzenlemeye karşı durmak, gelecekteki eşitlik mücadelesinin de temel taşlarından biri olacaktır.