İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu: “Trabzon bu ülkenin taşıyıcı kolonudur” dedi. Dervişoğlu, Trabzon’a uğurlu geldiğini bugün U19 takımının finale çıktığını, daha önce de şampiyonluk maçı öncesi geldiğini hatırlattı. Dervişoğlu, “O gün Trabzonspor, 38 sene sonra mı, şampiyon oldu. O çalınan kupadan bahsetmiyorum. Çalanları Allah ıslah etsin. Ben bütün takımlar eşit mesafeliyim” dedi. 
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, bugün Zorlu Grand Otel’de hem parti teşkilatlarıyla hem de vatandaşlarla bir araya geldi. 
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan program, ardından Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın’ın vatandaşlarla yaptığı röportajların video gösterimi devam etti.

Zorlu Grand Otel’de düzenlenen toplantıya İYİ Parti Kurumsal İlişkiler Başkanı Şükrü Kuleyin, Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, İstanbul Milletvekil Mehmet Aslan, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, İYİ Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Erkan ile çok sayıda partili ile vatandaş katıldı. Program sırasında salonun tamamı doldu… 
Programda daha sonra İl Başkanı Muhammet Erkan, kısa bir selamlama konuşması yaptı. 
Erkan’ın ardından da Trabzon Milletvekili Aydın konuştu. 
Aydın, özetle şu şekilde konuştu: 

O BU MİLLETİN HİSSİYATIDIR

Genel Başkanımızın ayağı şehrimize uğurlu geldi. UEFA Ligindeki U19 takımımız finale yükseldi. İnşallah kupayı da Trabzonspor’un müzesine getirecek. Final maçına da gitmek istiyoruz. 
İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde milletimiz çaresiz bırakılmış, adalet terazisi bozulmuş, gençler umudunu bavullara yüklemiştir. 

Milletin dimdik duran sesi, sarsılmaz iradesi vardır. İşte o iradenin adı bu salondadır ve İYİ Partidir. O iradenin öncüsü ve lideri devlet ciddiyetinden millet vicdanın asla sapmayan ve bugün şehrimizi onurlandıran Genel Bakanımız sayın Müsavat Dervişoğlu’dur. 
O sadece bir genel başkan değil, bu miletin hissiyatın bilen, Karadeniz’in hırçın dalgaları gibi dimdik duran bir liderdir. Onunla beraber yol yürümek bir siyasi tercih değil, bir vicdan çağrısına kulak vermektir. Onunla birlikte yol yürümek milletle arasında mesafe koyanlara karşı milletin yanında saf tutmaktır. 

TRABZON İSTİKRARIN YÖNÜNÜ TAYİN EDEN İRADEYE SAHİPTİR

Trabzon’dan yükselen bu kararlılık, Türkiye’nin kaderini değiştirecek güce  sahiptir. Bu şehir yalnızcı bugünün değil istikrarın yönünü tayin eden iradeye sahiptir. 
Trabzon yine iyilerin yanında, liderin arkasında hakkın ve haklının safındadır. 
Bizler bugün buraya Türkiye’nin dört bir yanındaki suskun yürekler ses bulsun diye toplandık. Geçim derdiyle boğuşan vatandaşın feryadı yankılansın diye toplandık. Türk milleti tarih boyunca kaderine boyun eğmemiştir. Yine eğmesin diye toplandık. Milletimizin umudunun hala bu topraklarda var olduğunu haykırmak için toplandık. 

Bizler İYİ Parti çatısı altında ve sayın Genel Başkanımızın liderliğinde millet seferberliği yürütüyoruz. Bu millet seferberliğini yürütürken çok önemli anlara şahit oluyoruz. 
Restoran sahibi arkadaşımız Genel Başkan ve bizleri Ramazan ayında iftara davet etti. İftara icabet ettiğimizde restoranın içinden geçerken sayın Genel eBaşkanımı masalara Afiyet olsun dileklerini iletirken bizde arkasında yürüyoruz. 

TÜRK MİLLETİ KİMİN NEREDE DURDUĞUNU BİLİYOR

Karşı masadan bir ses yükseldi. O sen ne dedi biliyor musunuz: “İşte meclisin bir avuç onurlu milletvekilleri geçiyor” dedi. O söz Türk milletinin kimin nerede durduğunu bildiğinin kanıtıdır. 

BİZLER ‘BEBEK KATİLİ’ DİYENLERLE YOL YÜRÜYORUZ

O terörist başına umut hakkı istemedi. Bebek katilini kurdu önder diye anmadı. Bu milletin değerleriyle pazarlık yapmadı. İşte bu yüzden bu kutlu mücadelede geri adım atmak ne bize ne de milletin onurlu evlatlarına yakışır. Çünkü biz eli kanlı bölücü başına ‘Sayın’ diyenler değil, ‘Hain’ diyenlerle yol yürüyoruz. 
Çünkü biz cani başına ‘Kurucu önder’ diyenlerle değil, ‘Bebek katili’ diyenlerle yol yürüyoruz” 

Programın sonunda ise Genel Başkan Müsavat Dervişyoğlu, konuştu. 
Dervişoğlu, özetle şu ifadeleri kullandı: 
“Ben Trabzon’a uğurlu geliyorum. Trabzon’da bana uğurlu geliyor. Trabszonsopr’un şampiyonluk maçına gelmiştim. Dostlarımla birlikte o maçı izlemiştik. O gün Trabzonspor, 38 sene sonra mı, 38 sene sonra şampiyon oldu. 
O çalınan kupadan bahsetmiyorum. Çalanları Allah ıslah etsin. Ben bütün takımlar eşit mesafeliyim. Ama Beşiktaşlıyım, herkes biliyor. 

Ben olduğum gibi bir adamım. Başkaları gibi tuttuğum takımı saklayamam. Milli takım hepimizin çünkü. Ama Trabzon’da bu ülkenin ayrı bir değeri. Ona da sahip çıkmak herkesin boynunu borcudur. O sebeple bugün, U19 yani 19 yaş altı oyuncuların oynadığı ve UEFa Gençler Liginde finale kalmış. Trabzonspor’umuza final maçında rakibi kim olursa olsun ister AZ. İster Barcelona olsun başarılar diliyorum. Onlardan kupayı Trabzon’a getirmeleri için başarı temenni ve dileklerimi bir kere daha iletiyorum. 

TRABZON BU ÜLKENİN TAŞIYICI KOLUNUDUR… 

Bunu yapmak zorundalar. Trabzon sıradan bir şehir değil. Denizden esen sert rüzgarları göğsümle yumuşatmayı bilen insanların şehridir. Trabzon sözün esirgenmediği mertçe yiğitçe söylendiği şehrin adıdır. Trabzon hayalini gurbette arayan ama aklı memlekette olanların şehridir. 

Trabzon bu ülkenin taşıyıcı kolonudur. Sizler farklı insanlarsınız, sizleri tanıyanlar anlar. Sizler ilişkilerini yürekleriyle kuran insanlarsınız. Sizler sokakta selam, cenazede tabutlara omuzsunuz. Sizler düğünde dernekte kenetlenmiş horon gibisiniz. İYİ Varsınız Trabzon… 
Sizlere siyaset yapacak değilim. Ben buraya siyaset yapmaya değil, gönül almaya geldim. Hüsnü kabulünüz, misafirperverliğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı arz ediyorum. İyi varsınız demeye de devam edeceğimi bilmenizi istiyorum. 
Buraya gönülleri birleştirmeye ve hasretlerimizi kucaklaştırmaya geldim. Dertleşeceğiz, sohbet edeceğiz. Ama sohbetimiz de dertleşmemiz de başkaları gibi olmayacak. Kimseyi itham etmeyeceğiz. Gerçekleri anlatacağız. Gerçeklerin altını çizeceğiz. Bu ülkenin karşı karşı bulunduğu problemler üzerindeki görüşlerimizi anlatacağız. 
Dış politika alanında önemli sorunlar yaşıyor Türkiye biliyorsunuz. 
Türk milletinin milli tuzlarını ayaklar altına almaya çalışan, hangi sıfatla bunu yapıyorsa yapsın bu millete ihanet ediyordur, ihanetin karşılığı da Türk milleti tarafından verilecektir. 
Ekonomik sıkıntılar yaşanıyor. Ama onun öncesinde Kıbrıs’ta da bir takım olaylar oluyor. 

BU AYIBI ORTADAN KALDIRMAZ

Biliyorsunuz Türk Devletleri Teşkilatını oluşturan soydaşlarımızın ülkelerinden bazıları, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin olduğu bölgede büyükelçilikler açtılar. Hükümetten buna karşı her hangi bir ses çıkmadı. Yine çıkarılması gereken sesi bizler çıkardık. 
Yaptıkları her olumsuz icraatın arkasında onun üstünü örtmek adına gerçekleştirdikleri planın parçası olarak Türk Devletleri Teşkilatını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde toplayacaklarmış. Türk Devletleri Teşkilatını, Kuzey Kıbrıs’ta yapmak bu ayıbı ortadan kaldırmaz. 
Esnaf odalarını ziyaret ettikten sonra arabadan indim ve yürüyerek bu toplantıyı gerçekleştirdiğimiz otele döndüm. Emekli bir öğretmen sıkıntılarını anlattı. Yetimleri olduğunu, kendisinin dul olduğunu aldığı emekli maaşıyla geçinemediğini ve tenceresini kaynatamadığını ifade etti. 
Fındıkçının da hali perişan. Genel Başkan Yardımcımız Ordu’da fındık üreticilerinin sorunlarını kapsayan basın açıklaması gerçekleştirdi. Rekolte zirai don münasebetiyle oldukça düşmüş. Karadeniz halkı doğru tedbirler alınmadığı için Kahverengi Kokarca belası ile uğraşmakta. 
Gençlerimiz işsiz. Yetişmiş insan gücümüz kendisine yurt dışında çalışma imkanı aramaya çabalamakta. Öyle bir ülke konumuna geldik ki doktor ve mühendisleri ihraç ediyoruz, Afganistan’dan çobanları ithal ediyoruz. Türkiye’yi bu noktaya getirenlere yazıklar olsun”

Kaynak: 61SAAT HABER MERKEZİ