Modern çağın en yıkıcı silahlarından biri olan atom bombası, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik etkileriyle de tarih boyunca insanlığın en karanlık dönemlerine damga vurdu. 2025 yılı itibarıyla nükleer kapasiteye sahip ülkelerin sayısı artarken, olası bir savaş senaryosunda şehirlerin karşı karşıya kalacağı yıkımın boyutu da endişe verici düzeyde.
Bu kapsamda hazırlanan ve 50 bin kilotonluk, yani 50 megatonluk TSAR bombasının etkisini temel alan bir simülasyon, farklı ülkelerin stratejik şehirlerine yapılacak nükleer saldırılarda ne kadar insanın hayatını kaybedebileceğini hesapladı. Simülasyona göre, bu devasa güce sahip bomba Hiroşima’ya atılan bombanın tam 3 bin katı etkiye sahip.
Dünyanın dört bir yanından şehirlerin yer aldığı listede İstanbul da bulunuyor. Yaklaşık 15.8 milyonluk nüfusuyla İstanbul, olası bir nükleer saldırıda büyük bir insani kayıp riski taşıyor. Şehirde yaşanacak yıkımın boyutu, sadece can kaybıyla sınırlı kalmayacak; altyapı çöküşü, sağlık krizleri ve sosyal travmalar gibi uzun vadeli etkiler de kaçınılmaz olacak.
Simülasyonda yer alan diğer şehirler arasında Tokyo (38 milyon), Delhi (31 milyon), Cakarta (35 milyon), New York (21 milyon) ve Moskova (17 milyon) gibi mega kentler de yer alıyor. Her biri milyonlarca insanın yaşadığı bu şehirler, olası bir nükleer savaşta en çok etkilenecek bölgeler olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, bu tür senaryoların yalnızca teorik olmadığını, aynı zamanda küresel barış ve nükleer silahsızlanma çağrılarının ne kadar kritik olduğunu da gözler önüne serdiğini vurguluyor.





