Sosyal medya hesabından önemli açıklamalar yapan Ortaylı, demokrasiye ve seçmenin iradesine vurgu yaparak, "Seçimle gelen, seçimle gitmeli" dedi.

Ortaylı, açıklamasında, 45 yıl önce yaşanan darbe dönemlerine atıfta bulunarak geçmişte tutuklanan siyasi liderlerin daha sonra halk desteğiyle yeniden iktidara geldiklerini hatırlattı. Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal gibi isimlerin, seçmenin iradesine saygısızlık yapıldığında bunun toplum tarafından unutulmadığını, sandıkta karşılığını gördüğünü dile getirdi.

Yaşanan gelişmeleri "tarihi günler" olarak tanımlayan Ortaylı, siyasi belirsizliğin ve kutuplaşmanın özellikle gençler üzerinde ciddi etkileri olduğunu ifade etti. Günümüz gençlerinin gelecek endişesi içinde olduğunu vurgulayan Ortaylı, "Gençler 'Ne olacağım?' sorusunu giderek daha yüksek sesle soruyor. Belediyelerden merkezi yönetime kadar her yerde bölgecilik, partizanlık ve nepotizm hakim hale gelmiş durumda. Bu durum, eğitime yıllarını vermiş, yabancı diller öğrenmiş ve kendini geliştirmiş gençlerin umutlarını kırıyor" şeklinde konuştu.

YİNE TARİHİ GÜNLER YAŞIYORUZ

Ortaylı, Instagram hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bundan 45 yıl önce darbe zamanı tutuklanan tüm siyasi isimler daha sonra yeniden iktidara geldi. Demirel, Ecevit, Baykal… Halkımız sandığa ve seçilmişe saygı gösterilmediğinde bunu hiçbir zaman unutmadı; ilk fırsatta cevabını sandıkta verdi. Yıllar geçiyor, yöntemler değişmiyor. Yine tarihi günler yaşıyoruz. Halk sandıkta kullandığı oyu, seçtiği yöneticiyi takip ediyor ve mesajını çok net veriyor: Seçimle gelen seçimle gitmeli.

GÜLÜ BİR NEPOTİZME DAYANIYOR

Bugün ise toplum gergin, gençler huzursuz ve gelecekten endişeli. Artan siyasi kutuplaşma ve belirsizlik ortamı, gençlerin zihinlerinde “Ne olacağım?” sorusunu giderek daha baskın hale getiriyor. Ülkenin siyasi hayatı, belediyelerden merkezi yönetime kadar birkaç vilayete sıkışmış durumda. Bölgecilik, her ne kadar yasalara uygun görünse de, tasvip edilemeyecek ölçüde yerel partizan eğilimlere ve güçlü bir nepotizme dayanıyor.

Peki ya diğer şehirlerde yaşayan, yıllarca eğitim gören, yabancı dil öğrenen, kendini yetiştiren gençler ne olacak? Bu çocukların emeği, umudu, hakkı ne olacak?

GEREKLİ DÜZENLEMELER VE REFORMLAR DEHLA HAYATA GEÇİRİLMELİ

Gençlerin geleceği güvence altına alınmalı; bürokrasi ve adalet sistemi yeniden halkın güvenini kazanmalıdır. Bunun için illa büyük krizler yaşanmasını beklemek gerekmez. Gerekli düzenlemeler ve reformlar derhal hayata geçirilmelidir.

Bu konu bir siyasi partinin, iktidarın ya da muhalefetin meselesi değil; doğrudan doğruya bir ulusal meseledir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği söz konusudur. Ve bu mesele, hepimizin ortak sorumluluğudur. 

Kaynak: 61SAAT HABER SERVİSİ