Siyaset sahnesinde bazen öyle şeyler olur ki, bir taş atılır kuyuya, sonra herkes o taşı çıkarmaya çalışır. İşte AK Parti'ye son dönemde yapılan milletvekili transferleri de tam olarak böyle bir gündem yarattı. En çok da İYİ Parti’den istifa eden vekillerin AK Parti’ye katılması ve ardından bazılarının parti içinde önemli görevlere getirilmesi konuşuldu. Hele ki Trabzon’da bu durum biraz daha farklı yankı buldu çünkü işin içinde Ünal Karaman gibi dikkat çeken bir isim de vardı.
Tam bu geçişlerin siyasete ne kazandırdığı ya da kaybettirdiği tartışılırken, İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Muhammet Erkan’dan sert bir çıkış geldi. Adam açık açık “Bu gelenler ne kadar sadık, ne kadar samimi?” diye sorguladı. Hatta öyle bir benzetme yaptı ki, siyasi kulislerde uzun süre konuşulacak gibi duruyor:
“Bu muhteremlere ‘gel’ dediniz geldiler, yat deseniz yatacak, kalk deseniz kalkacaklar. Partinin emektarlarını, çilekeşlerini çıkarıp bunları sürü halinde yönetime almak doğru mudur? Bence bu bir çöküştür.”
Şimdi, Muhammet Erkan’ın bu sözlerine bakınca birkaç nokta dikkat çekiyor. Öncelikle, AK Parti açısından bu vekil transferleri gerçekten kazanç mı, yoksa uzun vadede bir kayıp mı olacak? Sadece meclisteki sayı artışı mıdır önemli olan, yoksa parti içi dinamizmin korunması mı? Ayrıca, yıllardır teşkilatta emek veren, partiye sadakatle bağlı olan isimlerin, yeni gelen transferler yüzünden arka plana itilmesi parti içinde huzursuzluk yaratmaz mı?
Siyaset, günü kurtarma sanatı değildir; hele ki Türkiye gibi siyasetin sürekli hareketli olduğu bir ülkede, yapılan her hamle uzun vadeli sonuçlarıyla değerlendirilmelidir. Eğer transfer edilen vekiller gerçekten AK Parti’nin vizyonuna ve misyonuna katkı sağlayacaklarsa, bu bir kazanç olabilir. Ama sadece “güç bizde” mesajı vermek için yapıldıysa, parti içindeki rahatsızlık büyüyebilir.
İYİ Parti cephesine bakacak olursak, tabii ki bu geçişler onlar için bir sarsıntı yaratıyor. Özellikle istifa eden vekillerin ardından partinin ne kadar güçlü kalabileceği, teşkilatlarının bu süreci nasıl yöneteceği önemli bir konu. Ancak Erkan’ın kullandığı ifadeler, olayın sadece kayıp ya da kazanç meselesi olmadığını, siyasetin iç dinamiklerine dair derin bir sorgulama içerdiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Trabzon’da da yankı bulan bu vekil transferleri sadece AK Parti için değil, Türk siyaseti için de önemli bir dönüm noktası olabilir. Zira sadece meclis çoğunluğu değil, halkın ne düşündüğü, teşkilatların nasıl bir reaksiyon göstereceği ve en önemlisi siyasete olan güvenin nasıl etkileneceği önümüzdeki süreçte netleşecek. O yüzden, bu tartışma daha çok su kaldırır, belli ki daha çok konuşulacak!