Hazırlık maçları da dahil 11. maçına çıkacaksın, ortalama 3 günde bir sahada olacaksın, UEFA'da zorlu 2 takımı geride bırakacaksın, en kilit oyuncun Abdülkadir'den yoksun Kadıköy'de oynayacaksın, 40 bin taraftar ve kısmen hakem hataları... Evet, bunları üst üste koyduğumuzda; bu 1 puan altın değerinde de diyebiliriz. Hele de rakibin 9 net gol pozisyonu varken!
Durum bu denli vahim miydi? Trabzonspor kazanamaz mıydı? Pek tabiki kazanabilirdi... Nwakaeme'nin 2 , Sosa ve Avdijaj'ın 1'er gol pozisyonlarından biri gol olmuş olsa; maçın seyri nereye giderdi bilinmez.
Yukarıda "kısmen hakem hataları..." dedik, ona da ufak bir parantez açalım. Her ne kadar hakem başarılı gözükse de; ilk yarıda Dirar'a ve Deniz'e zamanında sarı kart çıkmış olsaydı, devamında bu isimler kızaracaktı. Fakat Trabzonspor büyük maçlarda öyle hatalara maruz kaldı ki bunlar devede kulak kalıyor haliyle...
Bir de Uğurcan'a şapka çıkartmalıyız, bu maçın ardından... Tek başına puanı kazandı dersek, çok da haksızlık etmiş olmayız kimseye! 2. sıraya Doğan'ı yazalım... Transfer olduğunda kimse ondan bu denli performans beklemiyordu. Dün de düşmüş orta sahaya girdi ve alanını topladı, iyi mücadale etti.
Uzun lafın kısası, "Galiptir bu yolda mağlup" özlü sözü tam da bu maç için Trabzonspor'a yakışacak söylem olduğunu düşünüyorum.