Siyaset sahnesinde bazen semboller, mesajın kendisinden daha çok şey anlatır. İşte Meryem Sürmen’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağında Trabzon’a gelişi ve yine aynı uçakla dönüşü tam da böyle bir mesajdı. Parti içinde aktif bir görevde olmasa da Erdoğan’ın yakın ekibinde yer aldığı, üstelik Trabzon’a da bu yakınlıkla geldiği açıkça görülüyor.
Ama işin bir de perde arkası var. Ziyaretin hazırlık sürecinde İl Başkanı Sezgin Mumcu’nun yoğun bir mesai harcadığı konuşuluyor. Eski yöneticiler, bazı teşkilat mensupları tek tek aranıp protokole davet edilmiş. Buna rağmen gözden kaçan birkaç ismin kırıldığı kulağımıza geldi. Malum, siyasette gönül almak en az hizmet kadar önemli. Kırılan gönüller olunca da kulisler hareketleniyor.
Gelelim esas meseleye: Trabzon’a verilen “kara müjdeye.” Limandaki açık kömür depolama faaliyetleri yıllardır şehrin hem görüntüsünü hem de havasını bozan bir yara gibiydi. Nihayet, bu uygulamanın önümüzdeki yıldan itibaren sona ereceği bilgisi geldi.
Bu, sadece çevre açısından değil, şehrin geleceği açısından da tarihi bir adım. Turizm yatırımları önünde duran en büyük engel ortadan kalkıyor. Kruvaziyer gemi hayalleri, sahil şeridinde modern bir dönüşüm ve tertemiz bir şehir vizyonu artık daha güçlü bir ihtimal. Kömür tozunun yerini temiz hava alacak, gri görüntülerin yerini mavi ve yeşilin uyumu.
Kısacası; bir tarafta siyasetin ince hesapları, diğer tarafta Trabzon’un geleceğini değiştirecek stratejik bir karar. Erdoğan’ın uçağıyla gelip gitmek sembol, kömür depolarının kalkması ise şehrin kaderini değiştirecek gerçek.