Eğitim Bir Sen Trabzon Şube Başkanı Mehmet Kara, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in sınıfta kalmanın geri gelmesi ve devamsızlık affının kaldırılmasına yönelik yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Kara mevzuatta zaten sınıfta kalmanın var olduğunu belirterek, Bakan Tekin'in değerlendirmelerinin ilgili yönetmeliğin inisiyatif alarak ciddiyetle uygulanacağı yönünde yorumlamak gerektiğini kaydetti. Kara, "Ayrıntılar önümüzdeki günlerde netleşecektir. Ama bunun öğrencilere yönelik bir psikolojik mesaj olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Türk Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Coşkun Dilber de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in orta öğretimde sınıf tekrarı ve açık liselere dair kamuoyuyla paylaştığı kanaatlerini olumlu bulduklarını ve desteklediklerini kaydetti.

DİRSEK ÇÜRÜTEN ÖĞRENCİYLE ÇALIŞMAYAN ÖĞRENCİ AYNI DURUMDA OLMAMALI!

Eğitim öğretim yılının başında eğitim ciddiyetine uygun olarak kararlar alınmasının önemli olduğunu kaydeden Kara, "Pandemi döneminde ve deprem bölgesinde bazı istisnalar vardı. Bunlar şimdi bu süreçlerin geçilmesiyle ortadan kalktı. Pandemi bitti, deprem de inşallah bir daha olmaz. Bundan sonraki süreçte iş sıkı tutulacaktır. Sayın Bakanın açıklaması istisnalar sürekli hale gelmez modunda bir yaklaşımdır. Sınıfta kalma zaten sistemde var olan, bir yönetmelikle düzenlenmiş bir durumdur. Sayın Bakan bunun daha ciddi uygulanacağını hatırlatmış oldu. Bir şey bilmeden, hakkını vermeden öğrencinin üst sınıfa geçmesi öğrenci için de iyi değil, eğitim öğretim açısından da iyi değil. Öğrenci üniversite sınavına girdiğinde böyle bir durumda başarılı olamıyor. Sınavda sıfır çeken öğrencilerle karşılaşıyoruz. Öğrenci sınıf geçecek seviyede değilse sınıfı geçmemesi doğru olandır. Ayrıca bu konu alandan da gelen bir taleptir. Sabah akşam haber peşinde koşan bir haberciyle, yıl boyunca hiçbir iş üretmeyen bir gazetecinin ikisi de başarılı muhabir ödülü alsa bundan rahatsız olunmaz mı? Dolayısıyla dirsek çürüten öğrenciyle gayreti olmayan öğrenci aynı durumda olmamalı. Hem hakkaniyet hem de etik açısından doğru değil" dedi.

TÜRK EĞİTİM SEN DE DESTEK VERDİ!

Türk Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Coşkun Dilber de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in orta öğretimde sınıf tekrarı ve açık liselere dair kamuoyuyla paylaştığı kanaatlerini olumlu bulduklarını ve desteklediklerini kaydetti.

Dilber yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Ülkemizde maalesef özellikle son beş yılda açık liseye geçiş oranı hızla artmaktadır. Bu oran özellikle 11. ve 12. sınıflarda neredeyse beş katına çıkmaktadır. Gelinen noktada, açık lise bir zorunluluktan ziyade bir tercih sebebi olmuş, özellikle kurs/dershanelerin yönlendirmesi ile bir sistem haline gelmiştir.

Oysaki 14-18 yaş arası öğrencinin eğitim alanı kesinlikle okul olmalıdır. Örgün eğitim, sadece akademik ders bilgisini kapsamaz, aynı zamanda öğretmen gözetiminde bir yaşam profili oluşturur.

Dolayısıyla okuldan kaçışın bir adresi ve adeta tamamen sınav odaklı ticari bir müessesenin merkezi haline getirilmiş olan açık lise kayıt şeklinin mutlaka kontrol altına alınması ve zorlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz.

2023 yılı itibarı ile 1,5 milyon açık lise öğrencisinin varlığı düşündürücüdür. Bakanlığın bu konuda zorlaştırıcı tedbirler alacak olmasını kesinlikle doğru buluyoruz.

Ortaokul ve liselerde devamsızlıkla ilgili devlet ciddiyeti içinde yönetmeliğin uygulanması da şarttır. Elbette mazereti olan öğrencilerimiz ayrı tutulur, ancak her sene bununla ilgili af çıkarılması artık usul haline gelmiştir. Bu da hem sistemi hem de öğretmenin ve eğitimin saygınlığını tahrip etmektedir. Bu konuda yönetmeliğin tavizsiz uygulanması okulların ve öğretmenin toplum nezdindeki itibarını yükselecektir.

Aynı durum sınıf tekrarı için gelen ve her sene artık yazılı olmayan bir kanuna dönüşen son sınıf affı için de geçerlidir. Hiç şüphesiz eğitim bir disiplin işidir. Sınıf geçme yönetmeliğinin istisnasız uygulanması bile okulların başarı grafiğinde ve verimliliğinde önemli ve olumlu farklar oluşturacaktır.

Son yıllarda bu iki konuda kuralsızlık adeta kural haline getirilmiştir. Bu durum, öğretmenin çabasıyla, bilgi ve takibiyle örtüşmemekte, aynı zamanda adalet duygusunu da üst düzeyde zedelemektedir.

Bundan dolayı Milli Eğitim Bakanı sayın Yusuf Tekin’in bu konulardaki yaklaşımını kıymetli buluyor ve eğitim yöneticilerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından da destekleneceğine inanıyoruz.

Sayın Bakandan özellikle eğitim çalışanlarının özlük hakları başta olmak üzere pek çok alanda bu gibi isabetli yaklaşımları bekliyoruz"