Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci, belediyelerin açtığı kreşlerle ilgili açıklama yaptı. Bugün konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan İkinci, “Eğitimde yaşanan sorunların acil çözüm beklediği bir dönemde Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün talebiyle, belediyelerin açmış olduğu kreşleri “izinsiz eğitim faaliyeti” yaptıkları gerekçesiyle kapatılması talep edilmiş ve belediyelere bu yönde kapatma talimatı içeren resmi yazı gönderilmiştir” dedi. 

SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN SOMUT ADIMLAR… 
İkinci, sözlerine şu şekilde devam etti: “MEB’in “Ben yapmıyorum, başkasına da yaptırmam” anlayışı bu yaklaşıma damga vurmuştur. MEB’nın okul öncesi eğitimde yaşanan sorunları çözmek için somut adımlar atmak yerine doğrudan belediye kreşlerini hedef almış olması kabul edilemez.
 
Belediyelerin özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarına yönelik okul öncesi eğitim hizmetlerini engellemesi, bu alanda hizmet veren özel okul öncesi öğretim kurumlarına destek ve teşvik anlamına gelmektedir.
 
Bakanlık, kendi eliyle yeterli sayıda ve nitelikte kreş açma görevini yerine getirmezken, belediyelerin kamu hizmeti anlayışıyla bu eksikliği gidermek üzere attığı adımları engellemesi büyük bir çelişkidir.
 
KURSLARA TEK KELİME ETMEYENLER… 
Türkiye’de yıllardır tarikat ve cemaatler tarafından işletilen kreşler, son olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın okul öncesi çağdaki 4-6 yaş grubundaki çocuklara yönelik kurslarına tek kelime etmeyenler, bu alandaki önemli bir boşluğu dolduran belediyelerin kreşlerini hedef almıştır.
Belediyeler, vatandaşların eğitim taleplerini karşılamak amacıyla kamu yararı doğrultusunda kreşler açarken, bu çabanın engellenmesi düşündürücüdür.
 
Bakanlığın, kendi sorumluluğunu yerine getirmek yerine, bu alanda yerelden çözüm üreten kurumları engellemesi kabul edilemez.
 
Bu karar, kamusal eğitimin güçlendirilmesi gerektiği bir dönemde, tam tersine, eğitimin özel sektöre devredilmesinin önünü açan bir hamledir.
Belediyelerin kreş hizmetleri, düşük gelirli ailelerin çocuklarının nitelikli eğitime erişimini kolaylaştırırken, bu hizmetin engellenmesi eğitim hakkı açısından ciddi sorunlara yol açacaktır.
Bu kararın özellikle kadınların çalışma yaşamına yönelik etkileri olacaktır. İktidar çocuklara yönelik bakım sorumluğunu kadınlar üzerinden kurgulamaktadır. İktidarın iş ve aile yaşamını uyumlulaştırma politikasının bir yansıması olan bu karar ile aynı zamanda kadınların kamusal alan dışına çıkarılması hedeflenmektedir.
 
 
 50 ÇALIŞANIN OLDUĞU HER KURUMDA… 
Eğitim Sen’in okul öncesi eğitim kurumlarına yönelik talepleri şu şekildedir;
 
• Okul öncesi eğitim, her çocuğun temel hakkıdır. MEB, her çocuğun okul öncesi eğitim alması için gerekli adımları derhal atmalı, belediyelerin bu alandaki çabalarını engellemek yerine desteklemelidir. Kreşler, kamusal bir hizmet olarak herkesin erişimine açık hale getirilmelidir.
• Bakanlık, belediyelerin ve kamu kurumlarının iş birliğiyle daha fazla kreş açılmasını teşvik etmeli, 50 çalışanın olduğu her kurumda en az bir kreş açılması sağlanmalıdır. Bu alandaki eksikliği gidermek için yeterli bütçe ve personel kaynağı sağlaması önemlidir.
• Tarikat ve cemaatlere ait kreşler kapatılmalı, kamu yararı gözeten belediye kreşlerinin sayısının artması için gerekli kolaylıklar sağlanmalı, tüm kreşlerin aynı standartlarda hizmet sunması ve denetlenmesi sağlanmalıdır.
• Kreşler yalnızca çocukların gelişimini değil, aynı zamanda kadınların iş gücüne katılımını da olumlu anlamda etkilemektedir. Belediyelerin açtığı kreşler, bu konuda önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Bu durum kamu kurumlarının alandaki sorumluluğunu azaltmamalıdır.
• Kreş hizmetleri, hiçbir kâr amacı güdülmeden, tamamen ücretsiz ve nitelikli bir şekilde sunulmalıdır. Eğitime bütçe ayırmak, kreşleri desteklemek ve bu hizmetleri daha yaygın hale getirmek devletin asli görevleri arasındadır.
• Okul öncesi eğitimde kamusal yaklaşım benimsenmeli, özel, dini veya başka herhangi bir yapının okul öncesi eğitimi kontrol etmesi engellenmelidir. Bu hizmetlerin sadece kamu eliyle ve bilimsel bir yaklaşımla verilmesi sağlanmalıdır.
 
Eğitim Sen olarak, çocukların en temel hakkı olan okul öncesi eğitimden eşit şekilde yararlanması mücadelemizde başta veliler olmak üzere, tüm kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Belediyelerin kreşlerini kapatma girişimleri derhal durdurulmalıdır. Çocukların eğitimi siyasi kararlarla engellenmemeli, kamu yararına dayalı politikalarla güvence altına alınmalıdır” 


AYM’YE GÖTÜREN VE İPTAL ETTİREN CHP’DİR… 

 Öte yandan Çevre ve Şehirciliki Bakanı Murat Kurum, kreş kapatma iddiaları ile ilgili açıklama yapmıştı. 

Kurum’un yaptığı açıklama şu şekildeydi: 

"BAKANLIĞIMIZIN OKUL AÇMA KAPATMA YETKİSİ YOK"
1. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak, okul açma ya da kapatma yetkimiz yoktur. Bu bakanlığımızın işi değildir. Bu basit gerçek ortadayken aksini iddia etmek ya cehalet ya da kötü niyettir.
AYM'YE GÖTÜREN VE İPTAL ETTİREN CHP'DİR
2. Belediyelerimizin okul öncesi eğitim kurumu açabilmesini öngören kanun düzenlemesini AK Parti yapmıştır.* Bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ve iptal ettiren CHP’dir. Buna rağmen, CHP’nin, AYM kararı nedeniyle yapılan uyarıyı siyasi tartışma malzemesi haline getirme çabası, kimse kusura bakmasın, yüzsüzlüktür.
"YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRAMAYACAK''
3. Ortada kreşlerin kapatılmasına ilişkin bir karar ve yazı yoktur. Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurusu üzerine aldığı “Belediyeler anaokulu açamaz.” kararı vardır. Yavuz hırsız, ev sahibini bastıramayacaktır.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediyelerin açtığı kreşlerin kapatılmasına ve yeni kreş açılmamasına karar verdi" iddiasını yalanlamıştı. 

Belediyelere, gerçek kişilere ve özel hukuk tüzel kişilerine ait özel kreş ve gündüz bakımevleri ile özel çocuk kulüplerinin kuruluş ve işleyişlerine ilişkin esasların, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının "Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmeliği" ile belirlendiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu kuruluşlar, okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan eğitim öğretim faaliyetlerinde bulunamaz. Yani anaokulu veya anasınıfı gibi faaliyet gösteremez. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığınca sahada yapılan incelemelerde, belediyelere bağlı bazı kreşlerde okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinlik ve eğitim öğretim faaliyetlerinin yapıldığı tespit edilmiştir. Şayet, 'okul öncesi eğitim kurumu' programının uygulandığı bir müessese işletilecekse de 5580 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca 'Kurum açma izni almak için ilgili Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulması, Valilikçe veya Bakanlıkça bu talebin uygun görülmesi' gerekmektedir."
Açıklamada, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar edilmemesi istendi.

 
 
 
 

Kaynak: 61SAAT HABER SERVİSİ