Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Ümmet olma bilincimizi her daim diri tutmamız lazım” dedi.

Bir dizi program için dün Rize’ye gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, sabah namazında Çaykur Ziraat Camii’nde vatandaşlarla bir araya geldi. Erbaş, öğle saatlerinde cuma namazı için Sahil Camii’ne gitti. Cuma hutbesi irad eden Erbaş, Filistin’de yaşanan zulme dikkat çekerek, İsrail’in Filistin’de kadın-erkek, yaşlı-bebek ayrımı yapmadan bombalar yağdırdığını ifade etti. Zalimlere karşı birliğe, beraberliğe, vahdete dayalı iman kardeşliğini kuşanmak gerektiğini belirten Erbaş, "Üstünlük ne soyda ne ırktadır. Gerçek üstünlük Allah’a layıkıyla kul olmaktır. Hakiki izzet İslam ile şeref bulmaktır. İslam nimetine bağlı kalmaktır. Asıl kardeşlik, ümmet bilinciyle hareket etmektir. Ümmet-i Muhammed olmak, ’Doğrusu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin’ ayetine uyarak tevhide dayalı, vahdete dayalı İslamiyet’e sarılmaktır. Zalimlere karşı birliğe, beraberliğe, vahdete dayalı iman kardeşliğini kuşanmaktır" ifadelerini kullandı.



“Allah Resulü Hazreti Muhammed’in ümmeti olmak tek yürek, yek vücut olmaktır”

Hazreti Muhammed’in ümmeti olmanın tek yürek, yekvücut olmayı gerektirdiğini ifade eden Erbaş, “Adaleti ve iyiliği bütün insanlara ulaştırmak, zulmü ve kötülüğü ortadan kaldırmak için gayret göstermektir. Allah Resulü Hazreti Muhammed’in ümmeti olmak tek yürek, yekvücut olmaktır. Mümin kardeşimizi düşmanın insafına terk etmemektir. Onu yalnız ve çaresiz bırakmamaktır. Nitekim Peygamber Efendimiz bu hakikati şu veciz hadisi şerifi ile bütün insanlığa ilan etmektedir; ’Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez.’ İşte Allah Resulü’nün hadisini hayatımızın her alanına şiar edinmek hakiki ümmet olmanın göstergesidir" ifadelerini kullandı.



“Katiller Filistin’de, Gazze’de kadın-erkek, yaşlı-bebek ayrımı gözetmeksizin masumların üzerine zalimce bombalar yağdırmaktadır”

İsrail’in Filistin’e canice bomba yağdırdığını belirten Erbaş, “Hak ve hukuk tanımayan zalimler, Ümmet-i Muhammed’in dağınıklığından cesaret bulmaktadır. Kin ve nefretten beslenen caniler, dünyanın gözü önünde Müslümanlara hayasızca saldırmaktadır. Ümmetin sessizliğinden güç alan katiller, Filistin’de, Gazze’de kadın-erkek, yaşlı-bebek ayrımı gözetmeksizin masumların üzerine zalimce bombalar yağdırmaktadır. Bununla da yetinmeyen insafsızlar, insani yardımlara dahi engel olmakta, mazlumları bir lokma ekmekten, bir yudum sudan mahrum bırakmaktadır. Sözde insan hakları savunucuları ise İslam beldelerindeki katliam ve soykırımlara göz yumarak insani değerlerin ayaklar altına alınmasına ses çıkarmayarak, zalimlere destek olmaktadır. Öyleyse aziz kardeşlerim her türlü ihtilafı ve farklılığı bir kenara bırakarak bütün dünya Müslümanları olarak tüm İslam alemine sesleniyorum. Hepimizin aramızdaki ihtilafları, farklılıkları bir kenara bırakarak İslam kardeşliğinde birleşmemiz lazım. Tevhid bunu gerektirmektedir, vahdet bunu gerektirmektedir. İnancımız, ibadetlerimiz, ahlakımız, bütün söz ve davranışlarımızla dinimizi en güzel şekilde temsil edelim” diye konuştu.



“Ümmet olma bilincimizi her daim diri tutmamız lazım”

Ümmet olma bilincinin her zaman diri tutulması gerektiğini söyleyen Erbaş, "Ey Müslümanlar ümmet olma bilincimizi her daim diri tutmamız lazım. Ey Müslümanlar, imanımızdan aldığımız gücümüzü, İslam’dan aldığımız izzetimizi, kardeşliğimizden aldığımız kuvvetimizi koruyalım, muhafaza edelim. İşte o zaman ümmet coğrafyamız zalimlerin zulmünden, hainlerin ihanetinden kurtulacaktır. Garipler sevinecek, yetimlerin yüzü gülecek, çaresizler çare bulacaktır. Hutbemi Allah Resulü Hazreti Muhammed’in ümmet olma mesuliyetimizi hatırlatan şu hadisi şerifi ile bitiriyorum. ’Birbirinizle üstünlük yarışı içine girmeyin. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeşler olun" dedi.