Çok krizinde ceza yazma işleminin Ankara'dan, Bakanlık'tan yapıldığını hatırlatan Dayı, "Heyelan afet olduğunda olağanüstü durumlarda böyle şeyler olabiliyordu, o alanlar kullanılabiliyordu. Geçmişte bunun örnekleri mevcut.
Burada çifte standart söz konusu. Ankara'nın bakışından söylemlerinden Ortahisar Belediyesi'ni kısıtlama engelleme adına her türlü şeyi yaptığı anlaşılıyor" dedi.
61saat'ten Gökhan Dihkan'ın haberine göre,
SGK'ya olan borçta da aynı şekilde hareket edildiğini kaydeden Dayı, "Ortahisar Belediyesi bu borcu bu dönem yapmadı geçmiş dönemden sarkan bir borç. Yani sonuçta yerelden ziyade genel politikalar çerçevesinde ortaya konan siyasi mülahazalar söz konusu. Hükümet çeşitli araçlarla Ortahisar Belediyesi'ni sıkıştırmaya çalışıyor. Ancak ben İki Ahmet arasında bir uyumsuzluk, bir atışma, karşılıklı birbirini suçlayıcı ithamlar gözlemlemedim. Ne Ahmet Metin Genç'ten bunu gördüm ne de Ahmet Kaya'dan. Genel siyasi konjonktürden ötürü sıkıntı yaratılıyor. Benim gözlemlediğim bundan ibaret" diye konuştu.
Dayı açıklamasına şu şekilde devam etti:
"Çöp krizinde cezayı Trabzon Çevre il müdürlüğü değil direkt bakanlık yazdı. Geçmişte örnekler var böyle bir sıkıntı olduğunda o alan kullanılmış. Geçmişte ceza yazılmıyordu da şimdi niye ceza yazıyorsun? Ayrıca uyarıda bulunulmadan ceza kesildi. Bu çok iyi niyetli bir yaklaşım değil"
"SGK'ya olan borç konusunda da daha önce yaptırım uygulanmadı ama şimdi belediye değişince belediyeyi çalıştırmamak adına vatandaşla karşıya getirmek adına Ankara bütün imkanları seferber ediyor"