KUZEYANADOLU.NET - ÖZEL

Trabzon'da CHP'nin parlak siyasi duruşunu temsil eden isimlerden biri olarak öne çıkan Cüneyt Zorlu, il başkanlığı için aday olmayacağını açıkladı. Zorlu'nun bu açıklaması, partinin iç dinamikleri ve siyasi duruşu hakkında önemli tespitler içeriyor. Zorlu, aynı safta yer almanın ve iç mücadelelerin partiye zarar verdiğini belirtti.

Zorlu'nun açıklamaları şu şekilde:

"Adım il başkanlığı için geçti. Teveccüh gösteren arkadaşlara teşekkür ederim. Ancak bu yaşından sonra siyasi taktiklere ve oyunlara dahil olmamaya karar verdim. Partiyi bir arada tutmak ve içerideki küskünlükleri gidermek için bir adım atmamız gerektiğini düşündük. Ancak Trabzon'da partimizin neden büyüyemediğini görmek beni düşündürdü.

Siyaset ve mücadele, aslında rakip partilere karşı yapılmalıdır. Ancak bizde aynı safta yer almayanlar arasında yapılıyor. Gruplar, kişisel çıkarlar ve geçmişteki anlaşmazlıklar partiyi bölüyor gibi görünüyor. Bu yaklaşımın bize ne kazandırdığını sorgulamamız gerekiyor.

Siyasette hesap, kişisel kazançlar üzerinden değil, ülke ve vatandaşların çıkarlarına odaklanmalıdır. Parti içindeki rekabetin kişisel hırs ve makam taleplerine dönüşmemesi gerekiyor. Ülke sorunlarının ciddiyeti karşısında kişisel kariyer hedeflerinin önemsiz olduğunu görmeliyiz.

Biz elimizden geldiğince dürüst ve adil bir şekilde görev yaptık. İktidara karşı cesurca durduk, parti içinde eleştirilere katlandık, kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasına karşı mücadele ettik. Mahkeme yoluyla adalet aradık ve bu davalar hala devam ediyor. Eğer hatalarımız olduysa, bu hataları düzeltmeye hazırız. Hakkınızı helal edin.

CHP'nin bu içsel sorunlardan kurtulması ve asıl amaçlarına odaklanması gerekiyor. Umuyoruz ki parti, köklü değerlerine geri döner ve ülke için yapıcı bir alternatif olmaya devam eder. Sağlıkla kalın."

Cüneyt Zorlu'nun bu açıklamaları, Trabzon CHP içindeki mevcut dinamikleri ve parti içi mücadeleleri yansıtıyor ve partinin önündeki zorlukları anlatıyor. Zorlu'nun istifası, parti içindeki tartışmaları ve önümüzdeki dönemdeki siyasi gelişmeleri yakından takip etmemiz gerektiğini gösteriyor.