BİR ZAMANLAR TRABZON "BİR İHTİMAL DAHA VAR..."

Kuzeyin, rutubetli havasında yağmurları eksik olmayan engebeli arazilerinde büyüdük. 
Hatıralarımız ve hikayelerimiz hep bu topraklarda başladı biz bu topraklara aitiz. 

Bu topraklarda başlayan hikayemiz acı da tatlı da olsa bu topraklarda bitecektir.

Dünyanın en güçlü savaşçıları zaman ve sabırdır.

Yaşlanıyoruz artık zaman acımasızca ilerliyor, bizim jenarasyon çok çabuk büyüdü, yılları çok çabuk tüketti. 

Allah uzun ve sağlıklı ömürler versin hepimize 
Çok hikayeler biriktirdik her şeye sahip olma arzumuz hiç bir zaman olmadı, mahalle aralarında büyüdük, bu şehre ait ne varsa  hissederek doyasıya yaşadık. Katılımcı ve paylaşımcı olmaya çalıştık.

Yün yorganların altında uyuduk, bir yastıkta kocayın denilen kenarları oyalı işlemeli yastıklarda uyuduk.

Yer yataklarında beş kişi birden yattığımız sabaha kadar gülüp uyuyamadığımız günleri hepimiz biliyoruz.

Sabah kahvaltılarında tek büyük bir demlik kullanır çaya su katmazdık.

Masaya oturduğumuz da bir tencereden bütün hijyen kurallarına aykırı bir şekilde çala kaşık yemek yediğimiz günleride unutmadık.

Ne mutlu bizlere ki o günleri gördük. 
Siyah beyaz ve renkli yılların tam ortasında bulduk kendimizi, siyah beyaz yıllara ait olduğumuzu hiç unutmadık o günlerden bu günlere bin bir türlü imkanlar, kazanımlar elde etsekde bir türlü, içimizde bir yerde sakladığımız siyah beyaz yılların güzelliklerini hiç ama hiç unutmadık.

Hikayelerin başlangıçları güzel başlar sonu hayatın kuralları gereği hüsranla biter.

Bu hayattan ayrıldığımızda yanımızda hiçbir şey götüremeyeceğiz.

Bu yüzden elinden geldiği kadar refahını feda etme.

Harcaman gereken parayı yeterince harca, sana değer katan şeylerin tadını çıkar ve verebileceğin şeyleri korkmadan ver.

Ayrıldıktan sonra ne olacağını dert etme, çünkü toza dönüştüğünde ne övgüleri ne de eleştirileri duyabileceksin.

mezarını ziyaret edip etmediklerini ya da seni unutup unutmadıklarını bilemeyeceksin.

Hayattan keyif almak için en doğru zaman, şu andır.

Yıllarca zorluklar içerisinde kazandığın mal ve mülkleri değerlendirme zamanın geldi.

Çocukların için fazla endişelenme; onlar kendi yollarını bulacak ve kendi kaderlerini çizecekler zaten.

Hayat, doğumdan mezara kadar durmaksızın çalışmaktan ibaret olamaz.
Her gün uyan ve bir günü daha çatışmasız, kin tutmadan keyifle geçirmeye çalış.

Çocuklarından fazla beklentiye girme.
Sana önem verseler de, onların kendi sorumlulukları, taahhütleri ve hayatları her zaman öncelikli olacaktır. Sen onlar için birinci öncelik değilsin. 
Oysaki bizim için birinci önceliğimiz çocuklardı.

65 yaşına veya daha üstüne geldiysen, bitmek bilmeyen bir çalışma uğruna sağlığını feda etme, çünkü bu kendine mezar kazmak olur.

Bin hektar domates tarlan da olsa da, günde yalnızca bir adet tüketebilirsin. 

Binlerce görkemli evin olsa da, geceleri uyumak için yalnızca beş metrekare yere ihtiyacın var. 

Eğer yiyecek bir şeylerin ve ihtiyaçlarını karşılayacak kadar paran varsa, bu yeterlidir.

Mutlu bir yaşam sürmeye bak, çünkü sadece bir hayatın var.
Kendini başkalarıyla karşılaştırarak şanını, zenginliğini ya da sosyal statünü ölçme. 

Çocuklarının başarılarını başkalarınınkilerle kıyaslayarak övünme. 
Bunun yerine, onları mutluluğa, sağlığa, neşeye ve kaliteli bir hayata teşvik et.

Değiştiremeyeceğin şeyleri kabul et, çünkü aşırı kaygı ve sorumluluk sağlığına zarar verebilir.

Kendi refahını yarat ve her gün sana mutluluk ve keyif veren küçük aktivitelerle uğraş.

Mutluluğun olmadığı bir gün, boşa harcanmış bir gündür.
İyi bir ruh haliyle hastalıklar iyileşebilir. 
Neşeli bir zihinle ise daha hızlı iyileşir ya da hiç ortaya çıkmaz.

Özellikle çevrendeki iyiliği takdir etmeyi öğren, aileni, arkadaşlarını hiç bir zaman unutma çünkü onlar, hayatının güzel anılarını ve değerli zamanlarını hatırlatarak sana yeniden yaşama hissi verirler.

Hani bir söz vardır!!!
 “Çatısını kaybeden biri yıldızları kazanır.” 
Bu doğrudur.

Zaman ve fırsatlar, 
bir nehirdeki su gibidir: 
Onlara asla iki kez dokunamazsın, çünkü bir kez geçtiğinde geri dönmez.
Hayatının her anının tadını çıkar ve dünyayı keşfetme, onun harikalarını görme fırsatlarını kaçırma, 
çünkü bu anlar bir daha asla tekrarlanmayabilir.

Görünüşlere güvenme, 
çünkü zamanla silinirler.
Mükemmel insanı arama, çünkü o yoktur olmayacaktır.

Seni olduğun gibi takdir eden birini ara; onu bulamazsan, yalnızlığını sevmeyi yanlız kalmayı öğren, çünkü yanlızlık kötü bir arkadaşlıktan iyidir.

Şükretmesini bil,
Aileni ve arkadaşlarını sev, çünkü er ya da geç bu dünyayı terk edecek elveda diyeceksin ve kimse bunun için sana teşekkür etmeyecek.

işte zevkler ve renkler için sattık bütün doğruları öfkelerle,
İstemediğin o an gelir son nefesinde
Ben bu değildim, neredeyim ben, nereye gidiyorum diye sorarsın kendi kendine.

Kalın sağlıcakla...

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }