Vallahi ne yalan söyleyeyim başkanım, bitmek tükenmek bilmeyen enerjinize hayranım.  Geçtiğimiz günlerde de Trabzon’un en uzun otobüs hatlarından biri olan Akyazı-Tıp Fakültesi seferine, otobüs üstüne çıkmışsınız! Vallah alem adamsınız… Geçtiğimiz dönemlerde bir vekil adayımıza yaptığım basın danışmanlığı dönemlerimden hatırlarım, mahalli yönetimlerin başındaki insanlar için en riskli durumlar vatandaş ile burun buruna kalınan o anlardır. Ya da biz “vatandaş” olarak öyle algılıyoruz. Ama sizi sürekli halkla iç içe görmek, ilerisi için Trabzon’a ışık tutuyor ve yol gösteriyor. Bir otobüs dolusu Trabzonlu ile hem de habersiz bir şekilde seyahat güzel bir düşünce olmuş, dolayısıyla bu hafta gezi yazısı sunmaya hazırlandığım okurlarıma bu örnek davranışınızı sunmayı tercih ettim.

Belediye Başkanı dediğin adamdan; muavinde olur, kasapta, markette, manavda… Olur arkadaş neden olmayacakmış ki? Ben, beni yöneten ile ikili diyalog kuramadıktan sonra onunla samimane olamadıktan sonra hani bunun paylaşımı demezler mi adama? Empati kurmanın en iyi yolu, onlar gibi yemek, içmek, seyahat etmek ve onları dinlemekse eğer, en iyi yollardan biri de muavin olmaktır! Hatta Sayın Başkan, bu şekilde hem yolcuların hem de muavin kardeşlerimizin, şoför abilerimizin sıkıntılarına da ortak olmuş oldu., tekrar tekrar teşekkür ve tebrik ederim.

Otobüs içindeki konuşmalar arasında tahmin ettiğiniz soru soruldu başkana: “Dolmuş zamları ne oldu başkanım herkes otobüslere yöneldi artık otobüsler de yetmiyor?” Büyükşehir Başkanı O.Fevzi Gümrükçüoğlu bu soru karşısında gayet serinkanlı bir şekilde şu cevabı verdi: “Merak etmeyin hem on yeni otobüs siparişi verdik, hem sefer sayılarını arttırdık. Üstelik bunlara rağmen zam da yapmayacağım.

Şimdi yaşanılan bu diyalogun adı konulsa, hiç şüphesiz ki bunun adı: “Hizmet” olur. Hizmet ise Allah’ın verdiğini kula düzgün dağıtmaktan geçer, paylaşabilenden razı olsun yaradan o halde ne diyelim!

Şimdi tüm bunların ardından benim de başkanımdan bir ricam olacak, özellikle sabah saatlerinde ve öğleden sonraları Numune Hastanesi Eski Kampüs’e bir uğrayıverin de insanların orada nelere maruz kaldığını bir görün lütfen. Saatlerce bekletilen, sinirleri allak bullak olup kendi derdini unutan hastalar, ana kucağında uyuya kalan yavrucaklar, sedye üzerinde ki nineler… Ben bir gezdim baktım da, önünde sıra kuyruğu olan çoğu servis kapısında kavga gürültü var ve sağlıktan sonra eksik olan tek şeyimiz maalesef: Saygı!

***

Erzurum gezimin hemen ardından sizlerle paylaşmak istediğim Erzurum gezi yazımı ileri bir tarihe erteleme kararı aldım. Ama yine de gezi yazılarımla birlikte geçmişe dönük yazılarımı okumak isteyen 61saat okurları için blog adresimi sizlerle paylaşacağım. Buradan da çeşitli gezi yazılarım ve makalelerime ulaşabilirsiniz. Bu hafta Gümüşhane’de ki okurlarımla kucaklaşmak için Karadeniz’in içine doğru yol alacağız. Sevgilerimle…

http://suleymankumas.blogcu.com