Türkiye’de her yıl “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanan 24 Temmuz’un “basın hürriyeti” açısından çok önemli bir tarih olduğunu dile getiren Başkan Kaya, mesajında Türkiye’nin her geçen yıl basın hürriyeti ve ifade özgürlüğünde geriye gittiğine vurgu yaptı. Başkan Kaya, mesajında şu ifadeler yer verdi:
“BASINDA SANSÜRÜN KALDIRILIŞININ YILDÖNÜMÜNÜ, BURUK BİR ŞEKİLDE KUTLUYORUZ”
“Basında sansürün kaldırıldığı 24 Temmuz 1908’in yıldönümünü, bu yıl da maalesef içimiz buruk bir şekilde kutlamaktayız. Osmanlı’da İkinci Meşrutiyetin ilan edilmesiyle özgürlüğüne kavuşan Türk basını, 116 yıl sonra bugün, baskı dönemini anımsatan bazı uygulamalara maruz kalıyor. İfade ve basın özgürlüğünün her geçen yıl keyfi uygulamalarla kısıtlanması, demokrasimize telafisi mümkün olmayacak zararlar vermektedir. 21. yüzyılda basınımız giderek ağırlaşan siyasal, ekonomik ve hukuksal baskılarla görevini yapamaz bir hale getirildi. Bu durum en çok Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik hukuk devleti ilkesine zarar vermektedir.”
“BASININ SESİNİN KISILMASI, MİLLETİN SESİNİN KISILMASI DEMEKTİR!”
“Basın, bir milletin müşterek sesidir” diyen Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, basının; toplumların aydınlatılmasında, doğru yola iletilmesinde, hedefi mutluluk olan hedeflere doğru yürümesinde çok önemli görevleri olan bir rehber olduğuna dikkatlerimizi çekmiştir. Haliyle basının sesinin kısılması, milletin sesinin kısılması anlamına gelir ki, bu durum asla kabul edilemez.”
“ÖZGÜR BASIN DEMOKRASİNİN EN ÖNEMLİ SAC AYAKLARINDAN BİRİDİR”
“Özgür basın, demokratik bir ülkede yasama, yürütme ve yargıyla birlikte en önemli sac ayaklarından biridir. Toplumun bütün katmanlarının sesini duyurması, her siyasal görüşten insanların herhangi bir kısıtlamaya, baskıya ve tehdide maruz kalmadan kendilerini ifade edebilmesi demokratik toplum düzeninin temelini oluşturur. Maalesef ülkemiz için bunu söylemekten oldukça uzak bir konumdayız.”
“BASIN, GÜÇ ODAKLARI VE İKTİDAR BASKISINDAN KURTARILMALIDIR”
“Ulusal ve yerel basınımızın görevini lâyıkıyla yerine getirmesi için güç odaklarının ve iktidarın baskısından kurtarılması gerekmektedir. Ülkemizin bugün ifade ve basın özgürlüğünde getirildiği durum içimizi burksa da, basın hürriyetinin tam olarak sağlandığı günlerin çok da uzak olmadığını düşünüyoruz. Bu koşullar altında 24 Temmuz’u geleceğe dönük umutlarımızla birlikte karamsarlıktan uzak bir şekilde kutluyoruz. Ülkemizde kuvvetler ayrılığına dayalı çağdaş demokrasinin yeniden tesis edilerek yasama, yürütme ve yargının yanında medyamızı dördüncü kuvvet haline getirme mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz ve bütün basın mensuplarımıza görevlerinde başarılar ve kolaylıklar diliyoruz.”