Konuyla ilgili bilgi veren Trabzon’un Vakfıkebir ilçe Belediye Başkanı Muhammet Balta, coğrafi tescili sağlanan Trabzon’un 150 yıllık lezzeti Vakfıkebir Ekmeği’nin ardından külek adlı ahşap kaplarda toprak altında olgunlaştırılıp uzun süre saklanmasıyla üretilen Vakfıkebir Külek Peyniri için de coğrafi işaret alındığını hatırlattı.
Vakfıkebir Ekmeğinin tarihi geçmişi hakkında Osmanlı arşivlerinde belgelere rastladıklarını kaydeden Balta, “Coğrafi tescil sürecinde Osmanlı arşivlerinde belgelerine rastladık. İlçemiz yaylacılık kültürünün olduğu bir yerleşim yeridir. Şimdiki kadar ulaşım kolay değildi. Çarşıya haftada veya 15 günde bir inilirdi. Çarşıdan ilk alınan ürünler içerisinde de ekmek yer alıyordu. Yaylacılıkta uzun süre dayanmasından ötürü tercih edilen ekşi maya ile yapılan ekmek türlerinden birisidir. Zamanla bu ihtiyaçtan marka haline dönüştü. Uzun yolculuklar sırasında ve ikram olarak Vakfıkebir Ekmeği ününü sadece bölgemizde değil tüm Türkiye’de duyurdu .Göreve geldikten sonra Vakfıkebir Ekmeği hakkında farkındalığını ve bilinirliğini artırmak ve koruma altına amacıyla böyle bir girişimde bulunduk. Sonuçta Türk Patent ve Marka Kurumunca ekmeğimiz 2018 yılında tescillendi” dedi.
Vakfıkebir Ekmeğinin kendine has yöreden kaynaklanan özelliği bulunduğunu kaydeden Balta, “Vakfıkebir Ekmeği ekşi maya ile yapılmaktadır. Büyüklüğü ve dayanıklılığı diğer etkenlerden birisidir. Kendine has yöreden kaynaklanan özelliği vardır. Diğer yerlerde yapılan ekmeğin lezzetinin bulamıyoruz deniyor. Ekmek ustaları ile görüştüğümüz zaman iklim koşullarının, suyun ve ustanın mahareti ön plana çıkmaktadır. Geçmişten geleceğe dair üretim tarzıdır. Vakfıkebir Ekmeğini doğru kullanıyorsanız hiçbir kırıntısını çöpe atmazsınız. İlçemizde 36 adet fırınımız mevcuttur. Fırınlarımızın kapasitesine göre ekmek üretilmektedir” diye konuştu.
Vakfıkebir Ekmeği gibi Külek Peyniri’nin de bölgenin önemli kültürel ve gastronomik coğrafi işaretli değerlerinden olduğunu kaydeden Balta, “Vakfıkebir Külek Peyniri, uzun yıllara yayılmış külekçilik zanaatının Vakfıkebir’e bir armağanıdır. Yörede geleneksel üretimin devam etmesinde önemli bir yeri vardır. Külek üretiminde peynire koku ve tat geçirmediği için ladin ağacı tercih edilir. Dedem yaylacıydı. Benim de çocukluğum yaylalarda geçti. Pazara inmenin kolay olmadığı, ulaşımın zor olduğu zamanlardı. Dolayısıyla büyüklerimiz peynirler biriktirirlerdi. Biriken peynirleri pişirirlerdi. Külek dediğimiz ahşap kaplara tuzlayarak yığarlardı. Daha sonra toprak altına konulur. Dinlenmeye alınan peynir çıkarılıp tüketilir. Vakfıkebir Ekmeği ve Külek Peyniri, bölgemizin en önemli kültürel ve gastronomik değerleridir. Bu ürünlerimizi korumak ve tanıtmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.