Yazıma şehrimizdeki bir yol hikayesi ile başlamak istiyorum.
Biliyorsunuz bizler yol fakiri olduğumuzdan hep dert yandık.
Hala da yanıyoruz ya ! Bundan önceki belediye başkanı şehir halkıyla alay edercesine buda sorunmu deyip trafik akışını terse çevirerek ahada çözdüm demişti ya Abdullah Avcı'da defanstaki arızayı gidermek için orta sahada hem defansif özelliği olan hemde forvete destek veren Batista Mendy 'i stopere çekip birkaç galibiyet alınca da ahada sorunu çözdüm deyivermişti!
Olmaz hoca olmaz !
Bir yeri yıkıp bir yere yama yapmakla olmaz bunlar pansuman tedavilerdir.
Arife'yi gösterir bayramı göstermezler! Hem bir hedef belirleyiver yenince kupa ve lig üçüncülüğü diyorsun yenilince dördüncülük diyorsun bir yerde dur artık da kalan maçlarda bu takım geleceğine dönük kalıcı yatırımlarla uğraş! Şimdi gelelim maça.....
Takım ilk yarı iyi oynuyor gibi göründüyse de 6 maçtır galip gelemeyen Alanyaspor'un hocası Fatih gazın ayağı hiçte öyle değil dercesine Trabzonspor 'u çok iyi analiz ettiğini ispatlarcasına takımımızı en güçlü denilen sağ kanadımızdan vururken bu senaryoyu görüp bir önlem almanı beklerdim.
Ama olmadı sende benim gibi seyrettin.
Bir başkası öne oynayıp baskı yapmak öne koşmak olmadığını görüp tedbir almanı isterdim.
Yenilen ilk gol hesapta öne çıkarak baskı yaparken yenildi. Bunu da not almanı isterim.
İkinci gole gelince bir kaleciye santrafor 'dan daha çok top atarsan olacağı budur derim.
Yeme şeklini sorarsınız akıl tutulması gibi birşey izahı zor!
Daha önce de buna benzer bir gol görmüştüm.
Takımınızın bir UEFA maçında kaleci Victor eli ile topu arkadaşına atma yerine rakibe atıp böyle bir gol yemiştik .
Böyle birşey olurmu demeyin oluyormuş demek ki. Ha şunu söylemek hakkınızdır 2 milyonluk Denswil bilmem kaç milyonluk Uğurcan'ın böyle bir hata yapma lüksü olabilir mi asla!
Sonuç ilk yarıda Bardhi, Enis , Trezeguet 'in değerlendiremedikleri pozisyonlardan sonra yine ilk yarıda yapamadıkları ön baskıları ikinci yarıda yapmak için çaba sarfettiyselerde başaramadılar geçmiş olsun....